00 Asumana Postağlama: 00587

Amma da Zor Günlerdi Nesliha

1/:
Amma da zor günlerdi ha...
Sana göre Asu ha? ...
***
Tarih, korka korka zaferler fısıldardı yüreğime
Oysa anadan sağırdı kulağım benim
Ne yazık duymadı, gün ışığını sabah zamanı,
Bir yanı ay aydınlık, diger yanı zifir;
Yüzünde pençe pençe kir...
Şaşıracaksın ama o bakire ay lohusaydı Asu ha,
Yıldızları, tenhaları kollayıp al basmıştı samanyolunda
Yani gözyaşına hamileydi gökyüzü
Henüz doğmamıştı sirius, kavramlar rıhtımına
Buz gibiydi sıcak çölleri tırmalayan yıldırımlar
Ve de çığlık çığlığa kaderimin yarısı...
Çöktü arzın, arzi tarihine bir karabasan,
Cehlin ve cehaletin ürkütücü geceyarısı...
2/:
Amma da zor günlerdi ha...
Sana göre Asu ha? ...
***
Bir ateş çakalı uluyordu dağlar ardında,
3'e, 5 vardı zaman kader kadranında...
Yabanî ve kırçılsakalını sıvazlayıp
Habire can sunuyordu ateşe, ateşgedenin biri
O canlarsa çaresiz yanmadaydı Parsiler ananesinde,
Metalik bir tel gibi gerilmişti acının azgın kolları,
Yolları sel ve mesel basmıştı...
Bir baştan öbür başa bütün coğrafyaya uzanmadaydı
Karanlığı çizen bir ressam yıldızları boyamadaydı
Henüz sürmelememişti dağları güneşin Yemeni sarısı
Buz gibiydi sıcak çölleri tırmalayan kaçkın şahaplar
Ve de peş peşe...
Dehrin ve Cehaletin ürkütücü geceyarısı...
3/:
Amma da zor günlerdi ha...
Sana göre Asu ha? ...
***
Ummanlar içmeye durmuştu arta kalan organik kiri.
Sırmalı harmanisini sıyırıp bileklerine
Kanlı allerini yıkıyordu sahilde ateşperestin biri.
Kadim soylularsa zındanlarda boğazlanmadaydı.
Yağmur ve rutubet içinde yekinip kanından paslı kılınçlar,
Doyumsuz canları mantıksız rituellerde doğramadaydı.
***
Tarih, korka korka fısıldadı Haçova’yı yüreğime.
Hotin'de bir genç adam buruşturdu muşmulasını,
Kararı karardı bu demden geri,
Onun her yeri som reddiye mersiyesiydi,
Elleri kılıç kösüresiydi...
Oysa ta doğuştan sağırdı kulağım benim.
Ama vallahi duymadaydı:
Bakireler çariçesi ay lohusaydı Nesliha.
Yıldızları al al basmıştı samanyolu’nda kaldırımlara
Gözyaşına hamileydi gökyüzü
Henüz doğmamıştı güneş, kavramlar kıvrımına...
4/:
Amma da zor günlerdi ha...
Sana göre Asu ha? ...
***
Uğursuz ve ürkütücüydü ötüşü ikircik kuşlarının.
Biteviye ağıtlara oturmuştu hayalleri annelerin,
Yüreklerini yaslayıp direklerine kara çadırın,
İki ellerinin parentezinde kareköktü beyinleri.
Işıklı yaralar harmanıydı döşleri ise...
Güneşi kendi kanlarıyla harlandıran cengaverlerin,
Temrenleri nurdan bir ummana aşk zerkindeydi.
Gözlere yaş taşıyan Bağdat bezirganları ise
Develerin sırtını acılı damgalarla dağlamadaydı.
Çöl kızları ve vahalar suylarını çekmişti sabaha karşı,
Ve gümrah göller öksüzdü günbatımında.
Taş bağırlı kumlar bile Gobi’de ağlamadaydı...
***
Dedim ya tarih korka korka fısıldadı son zaferi yüreğime.
Oysa kalubealadan beri sağırdı kulağım benim,
Ama vallahi duymadaydı:
Bikri mühürlü bakire ay lohusaydı Nesliha
Yıldızları al al basmıştı samanyolu’nda bir peri.
Gözyaşına hamileydi gökyüzü
Henüz doğmamıştı güneş, kavramlar iklimine...
5/:
Amma da zor günlerdi ha...
Sana göre Asu ha? ...
***
Zeytin ve incir yetiştiriyordu bir hayalci rençber,
Kuzeydeki o gümrah yaylada her nisan sağılanda.
Ancak zeytinler ağlamada siyahi ve tuzlu,
Ve bir de incirler ağlamadaydı kitabın Tin babında
Tarlalar mayıslar sayısınca bereket doğurmadaydı ama
Mağşuş gönüllerde kurtlar ulumadaydı dağlardan inip.
Bir kuşluk vaktinde zoraki ıhtığı yerden
Kalkıp ağır, aksak ve usangaç...
Şerik develer malî hülyalar taşımadaydı.
Şatolarında şaklatıp parmağını kusurlu lordlar,
Mahzun ciğerleri baldıranlarla dağlamadaydı...
***
Tarih fısıldadı korka korka yüreğime aşk zaferini...
Oysa son sevdamdan beri sağırdı kulağım benim
Ama vallahi duymadaydı:
Bakire ay lacivert vadisinde henüz lohusaydı Nesliha
Yıldızları al kızları basmıştı samanyolu’nda,
Gözyaşına hamileydi gökyüzü,
Henüz doğmamıştı güneş, kavramların sırtına...
6/:
Amma da zor günlerdi ha...
Sana göre Asu ha? ...
***
Âmâ babalar kapıp kazmayı bir define arefesinde,
Mağdur sandıklar dizip yer altına töre gereği
Ya da kumların kalbine aysız çöl ve ağıt gecelerinde…
Vah ki vah!
Üzüm gözlü kızlar ağlamadaydı
Yaylalara acı
Ovalara kin
Sitemkâr dağlara kar yağmadaydı
Dedim ya tarih fısıldadı yüreğime ilkin
Oysa sağırdı kulağım benim
Ama vallahi duymadaydı:
Bakire ay lohusaydı Nesliha
Yıldızları al basmıştı samanyolu’nda
Gözyaşına hamileydi gökyüzü
Henüz doğmamıştı güneş kavramların sırtına...
7/:
Amma da zor günlerdi ha...
Sana göre Asu ha? ...
***
Dizleri üstüne düşüp Kenan ilinde kıyamet kilisesinin zangocu,
Yani küflenmiş rahibi ihtiyar ve ihmalkâr ihtimallerin,
Bitmeyen umutla ihatalı kasvet deryasını
Mahmur istikbâle rehine taşımadaydı.
***
Korkak tarih fısıldadı yüreğime Ferhat’ı taşelinde.
Oysa sağırdı kulağım Şirinden beri benim
Ama vallahi duymadaydı Nesliha:
Annem ay lohusaydı asuman içre ve ziyalı
Yıldızları al perileri basmıştı samanyolu’nda.
Gökyüzü mavi bir şemsiye gibi sürûra gebe,
Ufuklar çizgi çizgi ışımadaydı...
***
Tarih zoraki fısıldadı yüreğime Nesliha seni.
Oysa sağırdı az evvelki bir andan beri kulağım benim
Ama vallahi duymadaydı Nesliha:
Kaynanam ay lohusaydı bir aybaşı vaktinde,
Yıldızları al kanlar basmıştı samanyolu’nda
Gülyaşına hamileydi gökyüzü
Doğuyordu güneş, ışıklı kavramların sırtına...