Çıktım Keşfine 3786’nın
1/:
Yıllardan 3786 idi Asuman,
Aylardan bir dörtnala koşan ilkbahar...
Çıkmıştık keşfine turkuaz aydığınlığın,
Karanlığın çanına ot tıkamaktı amacı bu seferin.
Ellerin bin parmaklı, on bin elli bir kucaktı sanki...
***
Lahuti lacivert bulutların iknaya sıyrılan ümitvar kılıcının,
Gördük doğradığını bir bir,
Nakışlı kanatlarını kaçak küheylanların.
Ve nazlı güvercinlerin birinci semada...
Son seferde yitik ruhlar kanyonuydu ilerde duran.
Karnı kanlı boğalar böğürüyordu asmalı bir cephede,
Ve utangaç bir eda ile meleşiyordu mahsun koyunlar...
***
Sen sağ cenahımdaydın Asuman yalın silah.
Kapatıp feleğin ayani camını,
Açıyordun hem de hışımla,
Kozmik ve matriks,
Ve iç içe içrek enfusi kapılarını,
Zülkarneyn’in bakır kanı akıtmadığı seddin,
Ve üçüncü semanın.
Temaşa eyliyordun Azazil’in satılmışlarını...
2/:
Yıllardan 3786 Asuman…
Aylardan tırıs tırısa ağustos,
Günlerden salı,
Saat mi? Kaçsa kaç işte...
***
Önümüzde Krist’in kanlı çarmıhı,
Ve Yerusalem’in ihaneti koklayan masumları...
Tespihler katar katardı üçüncü semada,
Muskalar zincir zincir...
Kusursuz kurşunlar çiçekli,
Düşmanlar el sıkışmada.
Nazlı Nil’in ırzına geçiyordu Firavun,
Ve meşe külü ile pisletiyor kızıl ummanı,
'Hijyen' diye diye elleri çamurlu ehramların Hermes'i...
***
Sen sağ cihetimdeydin Asuman ve turkuvaz atlas...
Kapatıp feleğin bin bir pare olan camını,
Açıyordun hem de hışımla,
Kozmik ve matriks,
Ve iç içe ve içrek kapılarını,
Puslar ardında yalp yalp eden dördüncü semanın...
3/:
Yıllardan 3786 Asuman…
Çağlardan şanlı tarih,
Günlerden ayaz ve kardı,
Saat mi? Kıyamete beş vardı...
***
Sen sağ omzumdaydın,
Usulca ve dehşetengiz...
Gözlerin yerleşmemişti daha,
Terli çukuruna yüzünün.
Dualar geçiyordu çangıl çangıl,
Tarihin küf tüten sahrayı kebirinden.
Temaşa eyliyordun kervanlarını ölen son şahın...
Kırpmadan göz kapaklarını.
***
Kapatıp feleğin mavi camını,
Açıyordun hem de hışımla,
Kozmik ve matriks...
Ve iç içe ve içrek kapılarını,
Kuantıma lenger atan dördüncü semanın.
4/:
Yıllardan 3786 Asuman...
Aylardan ne idi?
Günlerden bilmem...
Saat mi? Boş ver, say ki kudurmuş gibiydi akrep...
***
Caniler ki elleri kanlı,
Cinayet banıyorlardı yüreğimin kinine.
Habil durmuş bir Çorum katarında halaya,
Kabil’se rol kesmedeydi kötü bir senaryoda.
Sen çok uzaklarda kalmıştın.
Ölmüş müydün pisi pisine?
Yoksa sağ mıydın bilmem?
Yıllardan 3786 idi Asuman, saat beş on...
Çıkmıştım keşfine lacivert karanlığın.
***
Kapatıp feleğin camını hayatıma,
Açıyordum hem de hışımla,
Kozmik ve matriks ve kuantum,
Ve iç içe geçmiş kendi kapılarımı.
Yıllardan 3786 idi ama bilmem kaçıncısıydı semanın? ...
Kayıt Tarihi : 12.3.2006 17:16:00
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
![Ahmet Yozgat](https://www.antoloji.com/i/siir/2006/03/12/00-a-s-u-m-a-n-a-s-i-i-r-l-e-r-00063.jpg)
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!