Ben Aslında Asumanım
X/:1
Ben aha!
Sense mavi bir vahadasın,
Bil ki göklerdir kudretle bina edilen vallaha!
Ve biteviye ötelenen agnostik sırdır,
Ya da fesada fısıldayan fenomen.
Sen ve ben adımız yazılıdır bir ak kahada...
Kısır mı kısırdır ve bir sonuçsuz döngüdür kapıldığımız talaz,
Az da, bizim sandığımız o sahipsiz moment billaha:
......... aslında o ki alemin galaktik süreyyasıdır,
............. herhangi bir ferruhoğlunun gözbebeğine konan sinek
.................. en son bilekse çivilenmiş 63x365x24lük turkuaz resmin,
Dedemin, bana küflü raflarda unutulmuş miras kalan rüyasıdır...
Ki o insanların hasıdır ha!
X/:1a
Ey Asuman, eyva kız!
Benim hevesim lacivert sesim.. O ses ki,
Kamerriyyesidir duvarıma taktığım güneş ve ayla,
Kınayla sırlanmış enginliğin manzarasının nazariyesi...
İşin e'si; imdi vavlayalım şiiri: Bir... Şu geceyi kutlayan vesak,
Hatta… İki... Komşumuz Ayda oturan ittesak bile...
Kabil’e kahrile avurt dolusu lanet sümkürür o yasak ki sen bilir misin?
Habil’se kendi türküsündedir ya bundan var mı ucarın?
......... yani canan-ı can Asuman cevabım şimdi değil belki yarın,
............ Yerusalemli Çarmıhtaki Mesih'e dair bile bildiklerim.
...... çarmıhelinde değil bir başkasının ülkesindedir çoğu zaman.
Elaman ey İs, İsis, Horus demenin anlamı öldü ve gömüldü ehramına,
Bir bu yanına, bir de arka yanına göz at arkadaşın ahmetyozgatın,
Bir adet karanfili de bilece atsana lan gız hatın!
Y/:1
Burada üç diyelim.. Ha? Aslında bir kâziftir bizi bağlayan,
(Ağlayan kim la arkadaki sayfasında şiirin?) Neyse!
Kozmik ve şeffaf bir Arap atının ayaklarına sivri kabaralarla,
Ve o sese: Ki o da ekberiyetine dair bir mimdir ilahın...
O at ki beynimizin kıvrımlarında aşk-ı cuş ile koşar,
Aşar anlık içre kırk bir konaklık gergin atlantik’leri,
Vakti zamanında şakaklarına çifte bonuz takılmış bir adamın elleri,
Bir kavrar yecüc ülkesinin küllerini, Ah aman! O da ne lan?
Bir de döner, mogog diyarının balçıklı iklimine dalar,
Yalar Arap atının ayaklarını Zülkarneyn sebepleri,
Şaşkına döner fakir; bakar ki kuzeyde de onun elleri, güneyde de...
Sağrıdan kuyruğa büründüğü ise üzeri sırlanmış baranidir be!
Gelir yedi kat atmosferi döğe döğe nar tadında ve nal sesleriyle,
Kendi eseriyle övünemez doğu ve batıya peşpeşe yolculuk yapan,
Dırr is! At durur, pusat durur son istasyonda sencileyin ben...
Ve tabiidir ki senin serencamınla ayanaçık be Asuman...
.....Dört... hasif ise bir o kadar hafiftir teraziyi lahutide,
..... etkiye tepki yani sayki bir fizik içre insani kural ki...
........... Benimki bakmaktır asında aval aval şakkulkamere,
.............. seninkiyse be andavallı Asuman ne? Nane mi?
...... Neyse beş... bencileyin bir esfeli sâfilindir diyarı hayvanide,
Yer bu dert vallaha lan kız bir gün seni de, beni de...
Ahan da yazdı buraya dersin yozgatlı dulkarıoğlu ahmet.
Yakındır sonsuz nöbet!
Y/:1a...
Sus dersin ya bana Asuman can. De be nasıl susayım?
Yana yana dirilmektir emelim elest bezminden beri...
Ellerimi bir tabakeyn kılmışım içi lebaleb yıldız dolu.
Derim ki kendi kendime: Ah be Yozgatlı, ışkırlağı küf kokulu,
Sana giden her yolu aşsam binbir hörgüçlü hecinler sırtında,
Sıradan bir Seylanlının bulduğu ne varsa kendi ırkında,
Benimki, seninki ve onunki ondan hali değil,
Eğil ey Himalaya! dememse içimdeki sonsuz boradandır,
Yaradandır nihayeti her boyayı boyayan,
Ne sen mavinle övün, ne ben son sarı, fıstıki yeşilimle...
İşte, şu kıvrımın yani 987inci hörgücün ardına saklanan gölge,
Bilsin yedi düvel ki o, Cüce yecüc’dür... Ve altıda ki gizeme...
Şu anda bir sonraki kıvrımda şavklanan kopyası ruhumuzun yedi...
Dediydi dersin dulkarıoğlu yozgatlı ahmet hem de ayanaçık...
Çık yuvandan artık Mecüc’ün antik mavzerinin bolat namlusu,
Bu kâbusu… bu cendere içinde an be an yaşayan bensem,
Gösteren sensin aynay-ı ruyi zemimde balkıta balkıta herkese...
Sese, süse, Firdevse ayıracak zamanı arkadan üren itler yedi vaktiyle,
Ellerimse ödünçtür uzak bir şeffaflıktan annemin rahmindeki cenin halime,
Ve bir Zülkarneyn’dir zavallı beynimde son kalan kozmik kırıntı,
Ve kıkır kıkır kırıntılar içinde bir zavallı kalenderi baba,
Üzerimde sarışın yaldızlı lacivert yamalı aba,
................. yani Asuman… ben aslında senim galiba...
İşte bu yedinci sırrım sana diyeceğim ruh-ul beyana dair.
İstersen başa dönelin iz ize ha, ne dersin? ohalde BİR...
***
Kayıt Tarihi : 10.3.2006 15:40:00
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
![Ahmet Yozgat](https://www.antoloji.com/i/siir/2006/03/10/00-a-s-u-m-a-n-a-s-i-i-r-l-e-r-0-0-0-3.jpg)
TÜM YORUMLAR (1)