tek lisan yetmiyor efganımı betimlemeye
bazen ibrani olurum Jerusalem'de
bu ayaklar asırlardır sürgünlerde olsa bile
ne çare, belirendir gözlerin Aksa'nın tepesinde
Mecdelli'nin feryadını sineye çekince
hacerlere bilek dayanmıyor, filmin en güzel yerinde
evet bedeninde, gözlerinde.
bazen bedevi olurum sahranın içinde
güneşin ateşi ıslatır bedenimi
gecenin karanlığı çökünce kancık çöle,
ay olursun, Fahreddin gibi oturursun yüreğime
mehtabım, ışığım, leylime şamdansın.
lisanım paslanır bazen, lisana sığmazsın
kelimelerle bezeyemem bedenini
arzı ayaklarının altında çiğnerken bu dünyaya sığmazsın
göğsüme nasıl sığdırayım ruhi mücerretini
paktır rayihan miski ambere bile sığmazsın
ebeddir kokun bende, attığın adımda dahi
zehri şarab eylesem bile yuduma sığmazsın
boğazımda kefenlenir diğerleri, içebilsem seni
güzelliğinle hiçbir zihne sığmayacaksın,
seni yerden sakındım, gökteki bilir içimdekini
bir bebek eyledim göğsümde büyüte büyüte
nice kundaklara sığdıramadım seni
çuvalladığım her fiiin akabinde
sığınacak memleket bildim gözlerini
seni gözlerimde çok büyütmüşüm,
sığmıyorsun artık gözlerime, zihnime
biraz inşirah dileyince,
yeniden giriyorsun gönül kapımdan içeriye.
Kayıt Tarihi : 8.8.2021 00:24:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!