ipek gömleği en önce böcekler giyer
hapsedilmiş kozaya kelebeğin tin hali
yaşamaksa yaşarım
sen ne kadar istiyorsan, ben o kadar varım
erittim buzlarımı sularında
rüzgar arayan hazanım fırtınanda
taşırım yükümü kendi sırtımda
sen ne kadar istiyorsan, ben o kadar varım
canımı dilerken cismim alıcı kuş oldu
ruhum ki direnen ayaklarıma
sen yağmurda su içen başak
ben toprak
ayakların altında
sustum! uykuda gündüzün gece hali
gül istedim. dal kırdım. gölgem düştü.
baharda olgunlaşır kıvamım
çamur olunca; insan yanım
sesim çıkmaz ey başak senin karşında
sen diksin, benim başım öne eğik
sen ne kadar istiyorsan o kadar varım
sabah olmak üzere, küheylanlar koşuyor
güneş doğmadan çekilir periler bahçelerden
gece bekçileri, melekler ve ifritler
kuşlar gelecek birazdan.
çekiliyorum sevdam, sana çekiliyorum
vakit dokundukça saatlerin kanına
kamçılanır zaman, uçar gider bir anda
ürkek ceylanlar bekliyor kırda
ölümün ben halini,
bir dağın eteğinde üşüyor insan yanım
hadi diren yüzüme karanlık
ateş senin acın, benim varlığım
dokunur, kayaların damarlarında dolaşan kan
dokunur su kanıma
toprağın üstünde yüzen ellerin
dudaklarımda gül rengin
süzülen bakışı var alıcı kuşun
sen ne kadar istiyorsan, o kadar varım
beyaz giyen geçer sıraya
çarptıkça rüzgar, konuşur kumru
susmaz büyüyen ağacın kanındaki tutku
gezer seninle
ayazda titrer su,
buhar buz kesilir
saklıyorum insan yanımı,
ayak izini, sabrın kahrını
parmağımı koparacak dolaşan kanım
kanımdasın
ellerimde diken
avucumda kor
…
henüz dönmedim, gece yarısı dağdan
cismim orada
bir ölü yatıyor sıcak yatağımda
sen ne kadar istiyorsan, ben o kadar varım
iplik düğümlerde ellerim
genlerimde çözülmeyen suallerim
dolaşır beynimin kıvrımlarında rengin
gözlerime su taşınır
hüzünlenir sözlerim insan yanımda
bilinmez yağmurun vakti,
ölüm bilinmez
ölümün ben hali.
bir şişede saklı siyah perim
yaşar denizde, suya yakın
çoğalır çözüldükçe sualim
ben varım, sen yoksun
sen yoksun, ben varım.
savaşır uykuda
madde ve mana halim.
sabırsız gitmelerin telaşı
hapsedilmiş kozaya kelebeğin tin hali
ipek gömleği en önce böcekler giyer
yaşamaksa yaşarım
sen ne kadar istiyorsan, ben o kadar varım
güneş doğmadan çekiliyor, periler bahçelerden
çekiliyor ayaklarım küflü mahzenlerden
kayalarda oynaşır gölgelerden puslu resimler
gecenin koynunda bir ben, birde ifritler
teskin etmiyor durgun hayali,
kabına sığmaz hayal
bastırılmaz isyan / durulmuyor denizler
sen ne kadar istiyorsan, ben o kadar varım
sabah yakın,
gece dürülüp toplanmadan, ey alem!
bağırıyorum,
çığlığım
sesim,
son nefesim
bunca yıl tutsaklığım
ruhum özgür,
tutmayın hücrelerim
sabah yakın.
çok yakın.
…
hazır elimde ipim,
bir sabah dönmeyeceğim
sen ne kadar istiyorsan, ben o kadar varım…
Poyraz Edebiyat Dergisi Sayı 8 de yayınlanmıştır (Kasım 2009).
Yusuf BalKayıt Tarihi : 15.5.2012 10:08:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!