1/:
Ağalar bizimkisi şiir klanı...
Yani sıradan bir yalanı,
Şiir diye dolayıp dillerine,
Ellerine sahte bayramlık kınalar yakan,
Yalancı şairler harmanı...
1a/:
Şiir ökseye tutulur burda,
Bu uğurda üç beş can yanar...
Önce kurulur acun... Kaleml ağlar, kamış ve divit kanar.Alem bu durmaz, oturmaz; habire ığırlanır; bir batıya, doğuya hem de bir kaç kez. Tez getirin ula uşaklar! Kuru ve temiz bir bez. Yanında obez bir karakazan içre sıcacık su-yu bengi ya da musluktan ve sıradan bir tas su. 'Haydi hu! ' deyin siz de edebiyat şıkhları. 'Hu hu da hu! ' İşte zamanı hurucun bu. Her burcun bir yanında kızıllık... Kızlık dediğin de bir zardır nihayeti. Eti, kemiği yoktur ki dilin. Söyler de söyler. Hele bi yol dinleyin beyler. Ne der kurbağalar göl sıfatında. Kır atında bir kavram şehzadesi. Katırlar sırtında fincan. 'Dur ay can! ' Ürkütmeyelim klanı. Sırsıdır söylemenin en büyük yalanı: Zira bir azdan ay doğar yalap yalap. Çalap, güneşi saklar sözler ardına. Şemsiyeler açılır kesilince yağmur. Umur dediğin kocakarı zamanı. Kuyuların çıkrıkları zorlanır görmek için umuru. Yağmuru bir köstebek tetikler. Uğur böcekleri ağlar, her damlada. Konya'da bir kör Ahmet, halay başında... Zim zım da zım zım! Sıra sendedir kızım. Her şey senin yüzünden. Kör hançerler türküye durur, Duran’ın ağıdı misali kurar darını kara Ali. Harfleri asar. Basar gırtlağına hecelerin. Artık sıra klanın mersiye ayinine gelmiştir. Bizimkiler, otururlar Isfahan’da bir kameriyye altına. Altın suyuna banarlar şahadet parmaklarını. Başlarlar hoplatmaya yürekleri. Kürekleri söz harcına dalar. Salar azgın atlarını sarayların seyis başları. Onlar sesten piramit ustasıdırlar. Yani yalancı kafiyelerin hastasıdırlar.
1b/:
İşte tam da benim yaptığım gibi
Dibi belli bir kasaba kuyusuna
Delirir ve sekizgen taşlar atarlar
Gün olur çıkarır diye biri...
2/:
Bizimkisi şiir klanı ağalar...
Yani koşuda en artta kalanı
“Şiir budur” diye dolayıp dillerine
Ellerine sahte ipek eldivenler giyen
Yalancı şairler klanı...
2a/:
Bizimkiler, alınlarındaki vadileri dayarlar yıldızların çatısına. Batısına doğan güneş resmi çizerler dünyanın. Kayanın en yumşağından oyarlar sert heykellerini. Ebabillerini dillerine dolayıp da fil suresinin Ebrehe’ye gizli ağıtlar yakarlar. Takarlar gerdanlarına kafiyenin sahte kolyesini. Böylesini hiç bir diyarın armadası taşımaz ama. Neyse. Bizim diyarın ise en sırçasında otururlar sarayların. Uyakların en naylonuna yumulurlar...
2b/:
İşte şimdi benim yaptığım gibi
Dibi belli bir tali yol kıyısındaki kuyuya
Delirir ve dokuzgen taşlar atarlar
Gün olur çıkarır diye biri...
3/:
Bizimkisi şiir klanı efendiler...
Yani sebepsiz bir katran savaşından
Ve izleri kaybolan atlardan arta kalanı
Şiir diye dolayıp dillerine
Ellerine sahte güneşler çalan
Yalancı şairler harmanı...
3a/:
Bizimkiler, Atina’da otururlar da Olimpos’tan ses verirler. Evirirler gündüzü geceye. Her heceye takılırlar da koca bir içeriği es geçerler. Seçerek en sahtesini kafiyenin... 'Yok ebenin...' diyeceği gelir insanın da, 'Vay be! ' diyeceği gelmez. Eğilmez bir Piza kulesi panoraması çizerler örneğin ulu camisine Diyarbekirin. en koygunu oradadır işte kibirin ve 'inn es sabirin! ' Ya sabır der zebercet ustası dilaver efendi. Bunların ya kendi ya da büyük büyük babalarına kadar herkes şeyhül şuaradır zaten. yani altı keten üstü merinos. Şu Olimpos da ne yakışır şiire be...
3b/:
İşte şu an da benim yaptığım gibi
Dibi belli bir köylü sakanın yufka kuyusuna
Delirir ve otuz altıgen taşlar atarlar
Gün olur çıkarır diye biri...
4/:
Bizimkisi ağalar şiir klanı...
Taşları palamarlarla bağlayan hain bir köyde
Korsan köpekleri ortalığa salanı
Şiir diye dolayıp dillerine
Yani ellerine yanıltıcı yol haritaları alan
Yalancı şairler harmanı...
4a/:
Bizimkiler, hep de yüz geçirgenli ilistirler bozkırında gözlerini süzerler. Gezerler diyarı sevdasında makyajını bir kargo gibi yanağında taşıyan güzellerin. Şairlerin en hası Karaca’yı beğenmez de terkos başı aşklarını yazarlar. (Dedim ya işte Olimpos burayla da örtüştü.) Azar azar azarlar ağustosta (Ya da kırklarında...) . Her hususta son söz yine onlara aittir.“İttir len! ” diyesi gelir insanın ama boğaz dokuz boğumdur. Şanlı bir doğumdur onlara göre şiir. Bir Osmanlıca’ya uzanırlar, bir öz Türkçe’ye. Ama en banâl kafiyeye yenik düşerler...
4b/:
İşte tam da benim yaptığım gibi,
Dibi belli bir Gobi çölü kuyusuna,
Delirir ve bin altıgen taşlar atarlar,
Nasıl olsa çıkaramaz diye biri...
Kayıt Tarihi : 7.3.2006 15:30:00
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
![Ahmet Yozgat](https://www.antoloji.com/i/siir/2006/03/07/0-agalar-bizimkisi-siir-klani.jpg)
Çok güzeldi yüreğinize sağlık
Saygılar usta kaleminize.
Yeni yılınız kutlu olsun, nice nice mutlu yıllara...'
Karamanlı Âşık Çağlari
Bu da bir şiir elbet deli dolu, ve de yalan dolan dolu, altarnatif bir tarz, ŞİİR yazıyorum diyenlere inat. ,
Başka bir tarz. Hikayemsi, Arzu ile Kamber, Ferhat ile Şirin misâli nazım nesir karışık. Sanki,daha çok akılda kalacak cinsten ve etkili. Çocukça hayâller yüklü. Tebrikler ve başarılar.
Abdullah Çağrı ELGÜN
[email protected]
Dibi belli bir Gobi çölü kuyusuna
Delirir ve bin altıgen taşlar atarlar
Nasıl olsa çıkaramaz diye biri...
yüreğine sağlık şiir dostu,sevgiler.
TÜM YORUMLAR (4)