Gözlere sürmedir bir çuval kömür
Samanın altından yürürken sular
Hamdolsun sersefil geçiyor ömür
Ağızda bir torba boyunda yular.
Mercimek fasulye dağıtır baylar
Zülfü kimi ayağın koymaz öpem nigârum
Yohdur anun yanında bir kılca i'tibârum
İnsâf hoşdur ey ışk ancak meni zebûn et
Ha böyle mihnet ile geçsün mi rûzigârum
Devamını Oku
Yohdur anun yanında bir kılca i'tibârum
İnsâf hoşdur ey ışk ancak meni zebûn et
Ha böyle mihnet ile geçsün mi rûzigârum
Ahmet bey....
Yüreğinize sağlık....
Mesaj oldukça net...
Anlayan anlayaçaktır..
Anlamayana ise hani meşhur sivrisinek davul hesabı......
Saygıyla
Doğru söze ne denir? ancak alkışlanır.Eline yüreğine sağlık toprağım. Ben de birzamanlar şöyle demiştim:
SEÇİM DESTANI
Yıllardır yapılır hazırlık
Sam amcayla pazarlık
Zaten mesleğim benim
Üfürük muska nazarlık
Spekülatör dedi ki aman
Sam amca böylesini bulaman
Karga da süpürme kullan
Döviz altın toz duman
Seçim günü borsa tavan
Takıp başıma takkeyi
Bunca bekledim tekkeyi
Riya takiye her şey mübah
Satıp da geldim Mekke’yi
Helale haram kattım
Sirkeyi bal diye sattım
Müşkül imiş şu siyaset
Yılanla yar deyip yattım
Yoksula dedim sabret
Tespih çek de şükret
Kimini okşa kimine küfret
Her damara ayrı şerbet
Kömür para kese kese
Afyon bedava herkese
Kandırması hiç zor değil
Onda var iken bu ense
En temizi biziz dedim
Biz de siz gibiyiz dedim
Geçmişte bir şeyler oldu
Diktirdik de kızız dedim
Ve harici ve dahili
Adayım cemaat sefili
Zaman aşımı rezili
Siyaset bu boru değil
Delikten geçirdim fili
Yalancıysam noter gerek
Kelim yok ki foter gerek
Türban mürban başörtüsü
Uyutacak eter gerek
Uyup siyaset marşına
Girdim sidik yarışına
Rakip kaldı on arşında
Ben atladım yüz arşına
Meydanlarda nice katır
Ne gönül var ne hatır
Ben kara sen benden kara
Temizler mi bunu natır
Yalan yalanla yarıştı
Koyun kurt ile barıştı
Zaten gördüğü bir karıştı
Akıllar iyice karıştı
Televizyon mele vizyon
Göz boyamak illizyon
Revilasyon devilasyon
Yalakalık oldu vizyon
Katıp tozu dumana
Aşk ile çıktım alana
Ne takiye ne de hile
Tenezzül etmem yalana
Basının sesi kısıldı
Dürüstlük ipe asıldı
Yalaka dönek ve de hırslı
Ruhu bana satıldı
Künde çelme nice oyun
Kamuyu etmişim koyun
Ana yasa kur’an kanun
Her şey kitabına uygun
Dedim sizler de götürün
En iyi yerlerde oturun
Ağzınız kokmasın yazınız koksun
Yeterki ağzınızdan ötürün
Emrime hazır ve nazır
Zaten midesini kazır
Arpa çöreği bahane
Adamlar evvelden hazır
Satmışım ben anasını
Tuttum basının yasını
Sam amcanın yardımıyla
Satın aldım en hasını
Maksat oyun maksat hile
Güme gitti asıl mesele
Attım ortaya bir mesele
Bizim kedi yuttu bile
Sür süreden var varadan
Bizden yanadır yaradan
Umut bitti Denizden karadan
Sömürü çıktı aradan
Verdim gazı verdim gazı
Alim ettim aptal kazı
Aslan sandı kendin tazı
Ürüşe bak zengin avazı
Payeler verdim pireye
Kibarsın dedim deveye
Boğayı gösterip düveye
Bak geldim nerden nereye
Bay ayı oldu avukat
Gelene gidene tokat
Ayağa kalkacak emme
Kimsede tutmuyor makat
Satırlara sığar mı ki
Yediğimiz onca kazık
Karşı gelecek amma
Yemiyor kimsede büzük
Sanığın her yanı sakat
Ne mecal kaldı ne takat
Kaç kez geldi bu oyuna
Bir şey anlamadı fakat
Rakiplerim sivrisinek
Ne verdiysem yuttu inek
Bazen mağdur bazen mazlum
Bu eşeğe biz de binek
Yıldız kıble yön oynadı
Sevda sustu kin oynadı
Şeytan çaldı cin oynadı
Hain çaldı hin oynadı
Şimdi oldum hökemet
Demmokratik cumhuriyet
Herkes eşit yoksullukta
Götürmekte herkes özgür
Hırsız arsıza hürriyet
Tilki hazineden mesul
Götürüyor usul usul
Her şey uygun alelusul
Anayasa kanun usul
Aldım ağamdan icazet
Benim yaptığım siyaset
Yazdım ki ders olsun maksat
Maksat siyaset ilmine hizmet
Böyle yazdı MAHMUT NAZİK
Derim ki bu halka yazık
Soyulacak nemiz kaldı
Yırtık bir don bir de kazak
MAHMUT NAZİK 2007 MERSİN
Müstehak olduğumuzla yönetiliyorsak, denilecek söz kendimize var...
Kutluyorum sevgili kardeşim, acı ama gerçek..
Yüreğine sağlık..
Tam puanım selamlarımla..
Her toplum laik olduğu kişilerce yönetilir ülkemizde halk olma bilinci malesef yoktur şiir de de anlatıldığı gibi kömüre erzaka satılık bir toplumun böyle yonetilmesi hakettiği yönetımdır ülke kendi kuruluş felsefesınden kopmuş dünyaya örnek teşkil ederken gerilere düşmüştür yozlaşma toplumsaldır suç satılık olanlarındır kalıcı fevkalede anlamlı toplumsal bir eser kutlarım saygılarımla
HARİKASIN ABİM..KUTLUYORUM SAYGILARIMLA
Sevgili Kardeşim: Ahmet Kısa'ya sevgi ve saygılarımla...
Günlerdir antoloji'deki kardeşlerimin şiir sayfalalarına birkaç cümlelik de olsa bir yorum düşebilmek gücünü kendimde bulamadım. Televizyonda izlediğim haberlerde insan ruhunu derinden yaralayan savaş görüntüleri ister istemez insan aklına
cevap arayan bazı soruların takılmasına sebep oluyor. Bir şeylerin yanlış gittiği kesin!
Çocukluk günlerimde gazetelerde boy boy resimleri çıkan Moşe Dayan ile Cemal Abdül Nasır döneminden beri Filistin Sorunu çözülemiyorsa bir şeyler yanlış gidiyordur veya bazı güçler bu sorunun çözümünü istemiyor demektir. Bu da varlıkları ve iktidarlarının devamının bu sorunun var olması ile mümkün olduğu kuşkusunu beraberinde getirmektedir.
Aklımın tarih süzgecinden geçmişin tarih sayfalarına kısa bir yolculuk yapıyorum: Ortadoğunun Haçlı Seferlerinin akınına uğradığı dönemde Sultan Selahattin Eyyubi'nin savaşta yendiği Hiristiyan askerlerine gösterdiği şevkat ve merhameti düşünüyorum. Aslan Yürekli Rişar'ın hastalandığında ölüm döşeğindeyken Sultan Selahattin'in kendi hekimini gönderek İngilizli Richard'ı tedavi ettirmesini düşünüyorum. İnsan ve toplum sevgisini kendine destur edinmiş, kendi kişisel çıkarlarından gönüllü olarak vazgeçen, ömrünü insanlığa adayan Mevlana, Yunus Emre, Pir Sultan Abdal, Hacı Bektaşı Veli ve daha nice gönlü insan sevgisi ile dolu tarihin yüce bilge ve şahsiyetlerini düşüyorum... ve Osmanlı Dönemi : Sadaka, fitre ve zakat vermek için bir tek fakirin bulunamadığı Sultan II. Murat dönemi, kırk altı yıl adaletle yönetilen bir bir imparatorluğun Kanunî Sultan Sultan Süleyman dönemini düşünüyorum.
Bir de zalim diktatörlerin dönemlerini, insan ister istemez düşünmeden edemiyor. Önce kendi halkının en sonunda da kendisinin mahvına sebep olan zalim diktatörlerin isimleri yazmaya gerek görmüyorum. Bunları zaten biliyorsunuz.
Bir şeylerin yanlış gittiği kesin: Eğer ki; bir zamanların iki kutuplu dünyası tek kutuplu dünyaya doğru gidiyorsa, birileri Dünya Ticaret Merkezinin de aralarında bulunduğu İkiz Kuleler ve Pentagon gibi stratejik öneme haiz hedeflere yolcu uçaklarını canlı bomba niyetine kullanarak saldırı emrini verebiliyorsa, Balkanlar, Kafkaslar, Ortadoğu, Filistin, Afganistan, v.b... Dünya'nın dört bir yanına barış, kardeşlik ve huzur hakim olamıyorsa, Eğer ki iletişim çağında geldiğimiz günde dünyanın gündemine Küresel Ekonomik Kriz diye bir kavram giriyorsa bir şeylerin ters gittiği kesin...
Üretime teşvik edilmeden, kısıtlı imkanlarına insanın aklını alan çarpıcı reklamlarla lüks tüketime alıştırılan ve kredi kartı mağduru konumuna düşürülen vatandaşlarımızın sayısı: On sekiz milyon kişiyi geçti ise bir şeylerin ters gittiği ülkeyi tasarladığı bir yöne götürme gayreti içinde olduğu kesindir.
Dünyanın yarısı açlık ve kimilerinin vahim iddilarına göre bilinçli olarak topluma bulaştırılmış soy kırıcı hastalıklarla yaşam mücadelersi verirken, kimi ülkeler aşırı beslenmekten Kolesterol, Trigiserid yüksekliği gibi obezitenin kaçınılmaz sonucu kalp ve damar hastalıkları ile uğraşıyor ve bu hastalıkların tedavisinde kullanılan ilaçlar için ayrılan toplam ödenek; dünyadaki bütün açları doyurabilecek bir bütçeden daha fazlasına sahip ise bir şeyler ters gidiyor demektir.
Güzel yurdumun eli öpülesi güzel insanları işsizlik ve gizli açlığını onurundan dolayı kimseye sezdirmeme çabası içine girdiyse, Yirmi beş yıllık hekimlik hayatımda muayenehaneme utana sıkıla gelen dilencilerin sayısı; parası olmadığı halde bir tek hastayı kapıdan geri çevirmemiş olmama rağmen, gelen hasta sayısından daha fazla ise birşeyler ters gidiyor demektir.
Şimdi hayırlısı ile yeni bir yıla giriyoruz. Televizyon haberlerine bir göz atınız: Bir yanda bombalanan yerleşim yerleri, kucaklarda hastanelere taşınan yaralı çocuklar, Gözü yaşlı melek yüzlü anneler, Feryat eden babalar, elinden hiçbir şey gelmeyen ak sakallarına inci gibi gözyaşı süzülen dedeler; öbür yanda yeni yılı nasıl kutlayacağının şakınlığına düşmüş, büyük alış-veriş merkezlerinde çılgınca alış veriş yapan insanlar.
Gönül isterdi ki yukarıdaki satırların yerine Dünya'mıza barış kardeşlik ve huzurun hakim olduğu satırlar yazılabilseydi. Her ulus kendi gelenek ve göreneklerine göre kendi yurdunda özgürce yaşabilseydi de başka bir ulusun sömürü ve siyasi direktiflerine maaruz kalmasaydı.
2009 YILI 'nın bütün Dünya'ya barış, kardeşlik ve huzur getirmesini, savaşların son bulmasını, insanların özgürce üretim yapıp âdil bir paylaşım yaptıkları bir ekonomik yapıya kavuşmaları dileklerimi sayfanıza bırakıyorum.
Yeni yıl siz değerli kardeşime, sevdiklerinize ve sizi sevenlere mutluluk getirir inşallah.
Her şeyin sizin ve sevdiklerinizin gönlüne göre olması dileklerim ile muhteşem eserinizi tebrik ediyor kalemizin daim olması ve her dem güzelliklerin altına imza atması dileklerimi sayfanıza bırakıyorum.
Değerli sayfanız aracılığı ile bu yazımı okuma zahmetine katlanan sevgili antoloji üyesi ve antolojiye misafir olan kardeşlerime sevgi ve saygılarımı sunuyorum. 30.12.2008.
Dr. İrfan Yılmaz.- TEKİRDAĞ.
Değerli dostum. Harika bir çalışma yapmışsınız. Başarını kutluyorum.
SANA DEĞMEZ DE BİZE DEĞER GARDAŞIM.
HATAT TÜMÜMÜZE DEĞER.
ZATEN NEREMİZ KALDI Kİ?
ÇOK GÜZEL ANLATMIŞSIN.
MUHTEŞEM BİR HECE.
TEŞEKKÜR VE TEBRİKLERİMLE
YENİ YILINI DA KUTLARIM.
10 PUAN, TAM PUAN.
Gerçekleri gören yüreği tebrik ediyorum. Keyifli bir şiir okudum.
YÜREĞİNİZİ VE KALEMİNİZİ TÜM KALBİMLE ALKIŞLIYORUM AHMET ÜSTADIM. TEK KELİME İLE MUHTEŞEMDİ. SELAM VE SAYGILARIMLA...
Bu şiir ile ilgili 29 tane yorum bulunmakta