Zindandan Esad'a Mektup

Bu mektup zindandan sana Esad'ım
Daha iki buçuk yaşındasın oğlum
Esad Allah'ın aslanı diye bilirim
Sen de babanın aslanısın oğlum

Bugün, tarihlerden beş mayıs
Doğduğun gün, doğduğun saat
Bu günden yarına bu sesleniş
İster adına ağıt de, istersen naat

Bayramdan dönerken annenle el ele
Mutlu mesut hasretler gidermiştik
Polisler aldı bizi inince terminale
Suçumuz neydi anlayamamıştık

Ne doğuşunu ne de day duruşunu
Gülüşünü emekleyişini göremedim
Sebebi hikmetin böyle oluşunu
Ben bilmeden sana nasıl söyleyeyim

Rabbe imanımız tamdır ey oğlum
İmtihanımızmış deyip sabrediyoruz
İnsanlığa hizmetmiş meğerse suçum
Ödülden vazgeçtik zulümler görüyoruz

Vaadi var, dönmez vadinden yaratan
Zalimin zulmünü yanına koymaz
Yarasalar sığınır karanlığa nurdan
Hasretin olmasa zindanlar koymaz

Üzgünüm oğlum olamadım yanında
Düştüğünde yere koşamamak var ya
Ne kadar koyuyor bir bilsen zindanda
Gözlerim çağlayan, hasretimse derya

Annenin kıymetini iyi bilesin oğlum
Hem baba oldu yokluğumda hem de ana
Bir yetim evlat gibi doğduğun o doğum
Çok zoruma gitti çok koydu babana

Üzülme sakin oğlum beterin beteri var
Zulme sessiz kalanlardan da olabilirdik
Mazlumun Allah gibi yâri serveri var
Allah'tan değil de zalimden korkabilirdik

Ey oğul senin için çekiyoruz bu çileyi
Neslimiz Allah'ı, Resul'ü tanısın diye
Sakın düşünme yolsuzluğu hileyi
Ayrılma nurdan ne bir an, bir saniye

Mektubuma son verirken yiğidim
İnşallah sana kavuşmak ümidiyle
Kaderde buluşmak varsa gelirim
Öpüyorum hayalini en derin sevgiyle