Zilli Kevaşe
Seni gidi oynak, zilli kevaşe
İyi tanır seni, Türk’ün erleri
Hülyaya mı daldın, gidi fahişe
(Ak) lamaya kalktın kirli elleri.
O nasıl lafmış kız, doğru mu duydum
Hasminallah çektim, gogıla sordum
Hazret cevap verdi, nefsime uydum
Haber etsin sana, Avşar elleri.
Saraya davet alıp, hemen koşmuşsun
Kaçak Saray’dayken, zevkten coşmuşsun
Molped kanat takıp, öyle uçmuşsun
Yemiş ev sahibin, tatlı dilleri.
Âlemlere akıp, birlik pür neşe
Yemiş içmişsiniz, zevkten dört köşe
Uzun eşşek bile, birce peş peşe
Oynanmış bes belli, tutmaz dizleri.
Doğası gereği şeytana uyup
Işığı görünce, hemen soyunup
İşine geleni, hazza uydurup
Yiyince sırıtmış, güler yüzleri.
Âlemi bitirip, çıkınca ordan
Beyanat vermişsin, sidik zoruynan
Göz içine bakıp, hadi be şurdan
Diyerek; ötmüşsün, her bir şeyleri
Yok be canım sen de, bu ne sarayı
Benim evim geçer, “Kaçak Saray”ı
Bir milyarı geçkin, azca parayı
Çok gördü demişsin, bozuk gözleri.
Çok çalıştı bu avrat, gündüz ayakta
Dur durak bilmedi, gece yatakta
Serveti katlandı, çıktı aya ta
Sayarken nasırlar, tuttu elleri.
Mehmet Ayhan Günaydın
10 Aralık 2014 / Ankara
Kayıt Tarihi : 11.12.2014 11:32:00
Şiiri Değerlendir
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Benim evim geçer, “Kaçak Saray”ı
Bir milyarı geçkin, azca parayı
Çok gördü demişsin, bozuk gözleri.
------- Hocam şiiri beğeniyle okudum her dörtlüğü güzel ancak ben bu dörtlüğü daha çok sevdim içenlikle kutlarım saygılar sunarım .
TÜM YORUMLAR (2)