Yayla Şiiri - Hüseyin Ozan Öztürk

Hüseyin Ozan Öztürk
305

ŞİİR


4

TAKİPÇİ

Yayla

Bugün 26 Temmuz 1981 Pazar,
Yirmi güne yakın bir süredir köydeyim.Yıllık iznimi bu şirin ve ücra yurt köşesinde geçirmekteyim. Çocukluğumun on yılını yaylada geçirdim..O yayla ki; gönlümün en alımlı yavuklusudur.
Yayla; Anadolu insanının yaşantısının ayrılamaz bir parçasıdır.Hayvancılıkla geçimini sağlayan insanların üretim sahası olduğu gibi,manevi bakımdan da,Anadolu insanının ruhu,neşesi ve sevincidir.
Yayla,yazın boğucu sıcaklarında köylüye ve hayvanlarına,yemyeşil çimenleriyle sürülerini besleyen otlak yeri olduğu gibi,aynı zamanda tüm gönüllerde bir coşku,sevda ve özlemin adıdır.
Mayıs ve Hazıran aylarında bir düğün ve bayram neşesi içinde çıkılır yaylaya...Yeşilin en yeşili ile bezenmiş çayırlarda mor,sarı ve ak-pak çiçekler öbek öbek göz kırpar insanlara..Genç kızlar yayla çiçeklerini kıskandırıcasına
en yeni,en süslü giysileriyle daldan dala uçuşan kelebek gibi sekerler...
Yayla insanı, güneşle beraber uyanır.Gökyüzüne daha çok yakınlığından mı,havanın saf ve temiz oluşundan mı,güneş daha bir berrak,daha bir okşayıcıdır yaylada....
Sular akmaz,adeta insanla konuşur kendi dilince.en yanık,en içli türkülerce çağlar gider yamaçlardan ak köpükleriyle...
Geceler; ah bu yayla geceleri! En duygusuz robotları bile melankolik şair
yapar.Yıldızlar,çapkın komşu kızları gibi göz kırpar,işmar eder insana....Ay;
esrarlı ışıklarını cömertçe serper yeşil yamaçlara Dumansız,bulutsuz,mehtaplı gecelerde,çobanlar bayram eder.Yayla evlerinin önündeki düzlükte öbek öbek ateşler yakılır.Gençler,türkü söyler,halay çekerler...Gecenin bir saatında,kuşlar,böcekler ve kurtlar uykuda iken,dertli bir çobanın kavalından en içli,en hüzünlü ezgiler gecenin karanlığında uzar gider uazayın sonsuzluğuna doğru....Ve kimbilir hangi yayla evinde,genç bir kızın biraz şen,
biraz hüzünlü,sevda yüklü türküsü karşılık vererek eşlik eder çobanın ezgisine.Kuşkusuz bu gecelerde her zaman sevda türküleri duyulmaz.Bazen de kurt ulumaları duyulur acı acı...Ve kurt ulumalarının ardından köpek havlamaları,çobanların hey heyleri,çocukların çığlıkları ve koyunların,kuzuların melemeleri sarsar yaylayı...
Sonbahara doğru yaylaya bir hüzün,bir melal ve sessiz bir gariplik çöker,İlkbaharda,güle-oynaya,bayram şenlikleriyle yaylaya çıkan insanlar,mahzun yüzlerle,buğulu gözlerle göç hazırlıklarına başlar...Yaylanın
yeşil,yemyeşil çimenleriyle,rengarenk çiçekleriyle gülümsiyen yamaçlar,göç zamanı gelince,sararan otları,solgun,yaprakları dökülmüş,kurumuş,sararmış çiçekleriyle ölmüş yavrusuna ağıt söylüyen bir annenin yüzü gibi elemli ve üzgündür...Tabiatla insan arasındaki bağ,göç zamanı en belirgin biçimde gözlenebilmektedir.Bahar mevsiminde,çiçeği,böceği ve kuşlarıyla tabii bir cümbüş içindedir.Tatlı bir eğilimle doruklara doğru uzanan yeşillikler,sevdalı sevdalı gülümser insana.İlkbaharda genç bir kadının şen-şakrak kahkahası
gibi çağlayan suları,sonbaharda bir ağıt iniltisini andıran çağlayışlarla akar gider..
Baharda,en şen,en şakrak türkülerle yaylaya çıkan genç delikanlılar ve genç kızlar,mahzun ve üzgün göç ederler yayladan..Tabiatla insan,etle kemik gibidir yaylada...Uzun kış ayları boyunca yayla,tüm gönüllerde,bir özlem ve hasret olarak alev alev yanar.Yayladan uzak kalan Anadolu insanı daimi gurbette hisseder kendisini..Yayla gönüllerde bir sıla özlemidir.Gerçi
Ortaasyadan çıkışından beri gurbette değil midir bu insanlar? İlk büyük ve elemli göçten sonra milli bir çilemiz değil mi göç? ..Yüzyıllar boyunca sürekli göç ve gurbete mahküm olan Anadolu insanı,yayladan göç ederken en büyük
ve en çileli göçün hüznünü derinden hisseder ve yaşarlar...
Bu on günlük iznimi geçirdiğim yaylada,gençliğimi,çocukluğumu yeniden yaşamak istedim.Evet çocukluğumun acı-tatlı anılarını sakladığım bu yerden
ayrılırken ömrümde pek az duyduğum hicran ateşini ta gönlümde.hücrelerimde hissederek ayrıldım bu güzel yayladan.
26-Temmuz-1981

Hüseyin Ozan Öztürk
Kayıt Tarihi : 17.12.2006 20:10:00
Yıldız Yıldız Yıldız Yıldız Yıldız Şiiri Değerlendir
Yorumunuz 5 dakika içinde sitede görüntülenecektir.

Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!

Hüseyin Ozan Öztürk