şemsiyecinin biri şairliğe heves eder şiir yazar ve yazdığı şiirleri Shakespeare okutur. Shakespeare, şemsiyeciye döner dostum sen şemsiye yap hep şemsiye yap ve hatta yalnızca şemsiye yap der.:) kıymetli antoloji şairleri. çoğunuz yalnızca şemsiye yapın :) sevgili şairler. bir cümleyi devrik cümle yapmakla şiir olmaz. düz yazı ile şiir farklıdır. şiirde önemli olan imgelemdir. imgelem. zorlamayın kendinizi düz yazı yazın gitsin
Sevgili antoloji şairleri !!! Ali okula koş koş ali okula. Okula koş Ali. şiir mi oldu şimdi. zorlamayın kendinizi düz yazı yazın. poetik söz her okuyan bir anlam çıkarır.kıssadan hisse. bir söz ne kadar kişide ne kadar çok farklı izlenim uyandırırsa o derece şiirdir. benden söylemesi
sevgiliye mektup
Dün akşlam son derste sınıfta oturup düşünürken aklıma masallarda anlatılan Deccal Ve Sisifos hikayesi geldi.Kendi kaderimi bu iki masal kahramanının kaderin benzettim. Batı mitosunda Sisifos diye bir madrabaz var.Bir de bizim kültürümüze ait Deccal masalı. Sisifos ölmemek için tanrılara bir oyun oynadığından,tanrılar tarafından yakalanarak cezalandırılır. Cezası; ise kocaman bir kayayı yüksek dağın zirvesine çıkarmaktır. Her seferinde dağın dibinden aldığı kayayı yuvarlaya yuvarlaya bin bir zahmetle tam dağın doruğuna çıkaracak iken,kocaman kaya aşağıya yuvarlanarak eski yerine düşer.Cezası gereği sonsuza kadar kayayı dağın zirvesine çıkarmakla uğraşır. Deccal ise ,her gün sabah erkenden kalkar,eşeğinin semerini tamir eder durur gün boyu, ancak akşam bitirir semer tamirini.Akşam olunca da karanlıkta çıkmayı göze almaz, sabah erkenden dünyaya inmek üzere semerini,eşeğini hazırlayarak erken kalkmak üzere erkenden uyur.O uyurken bir kuş gece karanlığında gelir tamir ettiği eşeğinin semerini delik deşik eder.Sabah dünyaya inmek üzere kalkan Deccal semerinin parçalandığını görür ve tekrar semeri tamire başlar. Bu iki olayda da aslında tükenmeyen bir umut vardır. Sisifos o kocaman kayayı dağın tepesine çıkararak cezasını bitirmeği umut eder. Deccal ise dünyaya inerek dünyayı işgal etmeği umut eder. Yazar boşuna dememişti “umut lanettir” diye.Gerçekten de umut lanettir. Benim umudum ise lanetin katmerlisidir. Ben de Sisifos,Deccal gibi her gün okula büyük bir umutla -sana bir şeyler anlatırım- diye gelirim.Akşam olunca da lanetli umudumun, çıkarken okulun bahçe kapısına gömüldüğünü görürüm. Bak bir dönem bitti Deccal ve Sisifos gibi hala yerimde sayıyorum. Sizin için benim Ali’den,Veli’den bir farkım olmadığını sözlerinden anladım, kızmayın lütfen ,ama eğer gün gelir beni Ali’den,Veli’den farklı görürsen haberim olsun.Mideni bulandırdıysam özür dilerim. Komşuna emanet ol.
şemsiyecinin biri şairliğe heves eder şiir yazar ve yazdığı şiirleri Shakespeare okutur.
Shakespeare, şemsiyeciye döner
dostum sen şemsiye yap hep şemsiye yap ve hatta yalnızca şemsiye yap der.:)
kıymetli antoloji şairleri. çoğunuz yalnızca şemsiye yapın :)
sevgili şairler.
bir cümleyi devrik cümle yapmakla şiir olmaz.
düz yazı ile şiir farklıdır.
şiirde önemli olan imgelemdir. imgelem.
zorlamayın kendinizi düz yazı yazın gitsin
Sevgili antoloji şairleri !!!
Ali okula koş
koş ali okula.
Okula koş Ali.
şiir mi oldu şimdi.
zorlamayın kendinizi düz yazı yazın.
poetik söz her okuyan bir anlam çıkarır.kıssadan hisse. bir söz ne kadar kişide ne kadar çok farklı izlenim uyandırırsa o derece şiirdir.
benden söylemesi
sevgiliye mektup
Dün akşlam son derste sınıfta oturup düşünürken aklıma masallarda anlatılan Deccal Ve Sisifos hikayesi geldi.Kendi kaderimi bu iki masal kahramanının kaderin benzettim.
Batı mitosunda Sisifos diye bir madrabaz var.Bir de bizim kültürümüze ait Deccal masalı.
Sisifos ölmemek için tanrılara bir oyun oynadığından,tanrılar tarafından yakalanarak cezalandırılır.
Cezası; ise kocaman bir kayayı yüksek dağın zirvesine çıkarmaktır. Her seferinde dağın dibinden aldığı kayayı yuvarlaya yuvarlaya bin bir zahmetle tam dağın doruğuna çıkaracak iken,kocaman kaya aşağıya yuvarlanarak eski yerine düşer.Cezası gereği sonsuza kadar kayayı dağın zirvesine çıkarmakla uğraşır.
Deccal ise ,her gün sabah erkenden kalkar,eşeğinin semerini tamir eder durur gün boyu, ancak akşam bitirir semer tamirini.Akşam olunca da karanlıkta çıkmayı göze almaz, sabah erkenden dünyaya inmek üzere semerini,eşeğini hazırlayarak erken kalkmak üzere erkenden uyur.O uyurken bir kuş gece karanlığında gelir tamir ettiği eşeğinin semerini delik deşik eder.Sabah dünyaya inmek üzere kalkan Deccal semerinin parçalandığını görür ve tekrar semeri tamire başlar.
Bu iki olayda da aslında tükenmeyen bir umut vardır. Sisifos o kocaman kayayı dağın tepesine çıkararak cezasını bitirmeği umut eder.
Deccal ise dünyaya inerek dünyayı işgal etmeği umut eder.
Yazar boşuna dememişti “umut lanettir” diye.Gerçekten de umut lanettir.
Benim umudum ise lanetin katmerlisidir.
Ben de Sisifos,Deccal gibi her gün okula büyük bir umutla -sana bir şeyler anlatırım- diye gelirim.Akşam olunca da lanetli umudumun, çıkarken okulun bahçe kapısına gömüldüğünü görürüm.
Bak bir dönem bitti Deccal ve Sisifos gibi hala yerimde sayıyorum.
Sizin için benim Ali’den,Veli’den bir farkım olmadığını sözlerinden anladım, kızmayın lütfen ,ama eğer gün gelir beni Ali’den,Veli’den farklı görürsen haberim olsun.Mideni bulandırdıysam özür dilerim.
Komşuna emanet ol.