© Copyright Antoloji.Com 2016. Bu sayfada yer alan bilgilerin her hakkı, aksi ayrıca belirtilmediği sürece Antoloji.Com'a aittir. Sitemizde yer alan şiirlerin telif hakları şairlerin kendilerine veya yetki verdikleri kişilere aittir. Sitemiz hiç bir şekilde kâr amacı gütmemektedir ve sitemizde yer alan tüm materyaller yalnızca bilgilendirme ve eğitim amacıyla sunulmaktadır.
Şu anda buradasınız:İkra Mehlika - Hakkında Yazdığı Tanıtım Yazısı
9 Aralık 2025 Salı - 21:38:11
Nemrudun vasiyeti tapınma ayinine iştirak etmemiş ,Firavunun karşısında
İbrahim peygamberin yanında olup, etli çiğköfteyi keşfetmiş ataları ile iftihar eden Büyük Selçuklu ardından da OSMANLI İMPARATORLUĞU aidiyeti olan
İSLAMBOLLU mümine kadın olarak diyorum ki :
Küresel , vampir , işgalci, sümürgeci kapitalistlerin ürettiği popüler kültürün ögesi olanlar ile mensup olduğu kültürün sapkın inanç ve rütüelleri sorgulamayan taklitçiler
ile
Kuran' da Allah'ın bile lenetlediği asi ,şükürsüz vatansız bebek ,çocuk , kadın katili ve tecavüzcüleri Yahudiler gibi bulunduğu kültürü körü körüne kutsayanlar ve sampatizanları
şiirlerinizle ilgilenmeyeceğim :)
yüzümdeki tebessümü, yaşam sevincimi , coşkumu mensubu olduğum islamdan alıyorum.
hayat rehberim Kur'an
şeyhim hz. muhammmettir .
Sosyal medyada boy gösteren tarikatleri samimi bulmuyorum hatta yurdun dört bir tarafından heykellerini bile dikmek istediklerini düşünüyorum.
Sahte peygamberin cenazesinde gördük bu halkın ne kadar islamdan uzak olduğunu ...
İSLAMBOLU MU :)
İstanbulda yaşayan kürt olarak diyorum
Fatih Sultan Mehmet sonrası
Teokratik yapıya kavuşan Avrupa ile Asya kıtalarının kesiştiği noktada bulunan, çağlar boyunca farklı uygarlık ve kültürlere ev sahipliği yapmış, yüzyıllar boyu çeşitli din, dil ve ırktan insanların bir arada yaşadığını Osmanlı imparatorluğuna başkent olan payitaht İSLAMBOLU doğru idrak etmek için kuran tefsiri sosyoloji okumuş olmak kâfidir. :))
17 yıldır her bayramda sabahın ilk saatlerinde Eyüp Camiinde namaz kıldıktan sonra İDRİS-i BİTLİSİ tepesinden şehir manzarasını izlemek için teleferiğe binmek
sonra da turşu suyu ve balık ekmek yemek için Eminönüne gitmek .
Eminönü camiinde öğle namaz kılmak mısır ve kapallı çarşıyı gezmek ,
ardından Gülhane Parkı ve
Topkapı Sarayını gezmek akabinden AYASOFYADA Camii de akşam namazı kıldıktan sonra At meydanda piknik yapmak ardından SULTAN AHMET camiinde
yatsı namazını kıldıktan sonra , Darülfünûn-ıŞahanenin mimarisini temaşa talebeliri ile birlikte kuşları yemlemek ve kaşısındaki BEYAZIT camiinde camii namazı kılmak . 15 Temmuz Şehitler köprüsünden geçip Çamlıca camiinden şehir manzarasını biricik olan yüce ALLAHIN ayetlerini TEFEKKÜR ile etrafı temaşa etmek :)
İdris’i Bitlisi’nin mezarının İstanbul’da olduğunu biliyor muydunuz?
İstanbul’da Eyüp Sultan semti birçok Osmanlı devlet adamlarını toprağında misafir etmektedir. İşte bunlardan biri de İdris-i Bitlisi’dir. İdris-i Bitlisî’nin tam adı Hakimeddin İdris Bin Hüsameddin Ali El-Bitlisî’dir. Osmanlı tarihçisi, siyaset bilimci ve devlet adamıdır. Bitlis doğumludur. İlk sekiz Osmanlı padişahını konu alan 80.000 beyitlik “Heşt Bihişt” adlı eseriyle ün yapmıştır. Türkçe, Farsça, Arapça şiirleriyle edebiyat, hadis ve siyaset bilimi üzerine yazılmış eserleri de vardır. Ahmet Yesevi’nin yolundan yürüyen Seyyid Mehmet Nur Bahçi’den feyz almış, halifesi olmuş, şeyhi ölünce Nurbahçi tarikatını kurmuştu.
Bitlisî, ilim tahsilinin ilk ve önemli bir kısmını babasının yanında yaptı. Daha sonra çeşitli âlimlerden de farklı alanlarda ilim tahsil etti. Önce Akkoyunlu hükümdarı Uzun Hasan’ın divanında uzun yıllar nişancılık yaptı. Daha sonra 1490 senesine kadar Uzun Hasan’ın oğlu Yakup Bey’in divanında bulundu. II. Bayezid’in 1485’te kazandığı bir zafer üzerine tebrikname yazınca padişahın dikkatini çekti. 1501’de Şah İsmail Safevi Devletini kurunca II. Bayezid Han tarafından İstanbul’a davet edilerek kendisine önemli görevler tevdi edildi. 1514 yılında Yavuz Sultan Selim Han ile birlikte Çaldıran Savaşı’na katıldı.
KAN AKITILMASINI ÖNLEDİ
İdris-i Bitlisî, Mardin, Urfa, Bitlis, Diyarbekir, Sason, Hizan, İmadiyye gibi birçok bölgeyi dolaşarak, o yer beylerinin Osmanlıya itaatlerini sağladı. Hasankeyf ve Siirt Eyyubî sülalesinden II. Halil, Bitlis Emiri Şeref Han, Hizan Emiri Davut Bey, İmadiyye Hâkimi Emir Seyfeddin gibi önemli şahsiyetler dâhil olmak üzere yirmi beş emir bir toplantı yaparak Osmanlı tebaiyetini kabul etti. Bitlisî’nin Kürt beyleriyle anlaşarak onları Osmanlıların yanına çekmesi, böylece bu yörelerin savaş yapılmadan Osmanlı egemenliğine girmesi onun ne kadar sevilen ve sayılan bir şahsiyet olduğunun ve siyasi dehasının apaçık göstergesidir.
MEZARI EYÜP SULTAN’DADIR
Yaşadığı asrın ileri gelen âlimlerinden olan Bitlisî’nin sohbetlerine padişahlar, devlet ileri gelenleri büyük bir ilgi gösterirlerdi. Bir müddet Yavuz Sultan Selim Han ile sohbet arkadaşlığı da yapan İdris-i Bitlisi, 1520 tarihinde, Yavuz Sultan Selim Han’ın öldüğü sene İstanbul- Eyüp Sultan’da vefat etti. Mezarı, Eyüp Sultan- Gümüşsuyu yolundan, kendi adı ile anılan İdrisköşkü Caddesi’ne dönülen köşede, Kerimağa Sokağı girişinde soldadır. Bitlisi’nin bölgede ayakta kalmayı başarabilmiş bir sıbyan mektebi, çeşmesi ile eşi Zeynep Hanımın yaptırdığı bir mescit bulunmaktadır. İdris-i Bitlisî’nin mezarı, Eyüp semtinde kendi adıyla anılan İdris Köşkü veya İdris Çeşmesi denilen yerde, hanımı Zeynep Hatun’un vakfederek yaptırdığı mescidin bahçesindedir. Eyüp semtindeki İdris Köşkü ismi bundan kalmadır.
Kaynak: http://dergipark.gov.tr/download/article-file/265523