Toplumu Yönlendirme Sanatı

Bir ulusun bağımsızlığı, egemenliği, yaşam düzeyi, birlik ve beraberliği sağlamada esas olan toplum önderlerinin bilgi, cesaret, etkili hitabeleri önemli rol oynar.
Bilgi, cesaret, hitabet üçlüsü sayesinde toplumları millet, milleti de devlet yapar. Dünya genelinde Atatürk, en büyük örnektir.
1914 yılında başlayıp 1918 yılında biten Birinci Dünya Savaşı'nın sonuçlarından etkilenen devletlerim başında Osmanlı Devleti vardı. Küçük bir beylikten üç kıtaya yayılan politikasıyla birçok milletlerden oluşan ve ümmet esasına dayanan bir imparatorluğun çöküşü ile sonuç bulan büyük bir savaşın enkazları arasından Türkiye Cumhuriyeti Devleti'nin temellerini Atatürk atmıştır.
'Hattı müdafaa yoktur, sathı müdafaa vardır. Her karış toprak vatandaş kanıyla sulanmadıkça terk edilmeyecektir. Ordular ilk hedefiniz Akdeniz'dir, ileri/ben size savaş yapınız demiyorum, ölmeyi emrediyorum.' Bu sözler Atatürk'e aittir. Sakarya savaşında, büyük Taaruzda, Çanakkale Savaşında söylemiştir bu yüce emir mahiyetindeki hitaplarını.
Harf inkılâbında ve Ulus Mekteplerini açarken yazı tahtasının başına o geçmişti. Başöğretmen olarak atılım yaptı ve başardı. O bir halk Önderi idi. Ümmetçilikten çağdaş ve modern bir devletin oluşmasını sağladı.
Uzun yılların birikimi olan mezhepler, tarikatlar, tekkeleri zaviyeler Türk toplumunda önemli yer tutmakta idi. Bin yıllık değerleri bir anda kaldırmak kolay değildi. Toplumun Önder'ine büyük bir güveni olması gerekirdi. Öyle oldu. Bugün tarikatlar, mezhepler kavgasını göremiyorsak Atatürk sayesinde göremiyoruz.
İlköğretim çağına gelinceye kadar binlerce yılların birikim olan gelenekleri çocuk benimser. Okul çağında öğrendiği bilgilere karşılık okul dışında öğrendiği bilgiler çocuğun kişiliğini daha objektif biçimde aksettirir. Şunu hemen kaydedelim ki kişinin kültür ve uygarlık alanında çağdaşlaşmasında birinci aile, ikinci planda çevre, üçüncü etapta okul etkindir.
İlköğretim çağına gelinceye kadar binlerce yılların birikim olan gelenekleri çocuk benimser. Okul çağında öğrendiği bilgilere karşılık okul dışında öğrendiği bilgiler çocuğun kişiliğini daha objektif biçimde aksettirir. Şunu hemen kaydedelim ki kişinin kültür ve uygarlık alanında çağdaşlaşmasında birinci aile, ikinci planda çevre, üçüncü etapta okul etkindir. Burada okul dışı eğitimin daha etkili ve kapsamlı olduğu ortaya çıkmaktadır. Zararlı alışkanlıklar, kötü kişiliği aile/çevre/okul üçlüsünde edinirse veya edinmezse şeklinde düşünülür. Zararlı alışkanlığı kazanmaması için yetişkinlerin eğitimi imdada koşar.
Dinler, ideolojiler, mezhepler, tarikatlar, partilerin tüzükleri vb. halkın eğitimi sayesinde yararlı ya da zararlı hale gelir. Eğitimin de zararlısı vardır. Bu eğitim ile ilgili akımlar misyonerlerce gerçekleştirilir. Hıristiyanlığın da Museviliğinde, Müslümanlığın da yayılmasından misyonerlerin halk eğitimi çalışmaları sonucunda etkili olmuştur ki bugünkü seviyesine gelmiştir. İslam dini mezhep kavgaları yüzünden Hıristiyan dininin (çoğunluk açısından) gerisinde kalmıştır.
Bir insanın sağlığından doktorların sorumluluğu kadar, ulusun varlığından toplumu yönlendiren aydınlar sorumludur. Artık uluslar arası savaştan çok uluslar arası kültür çatışması çağının içindeyiz.
Bugün bu ortamda Atatürk gibi bir Önderin ihtiyacı içindeyse Türkiye, demokratik, hukuk, laik, sosyal adalet düşüncesi içinde liderlerini bulabilmelidir. Cesur, bilgili, tecrübeli, ulusunu ve ülkesini her şeyinden üstün tutabilecek. Kişisel çıkarından ulusun çıkarlarını önde görebilecek, toplumu yönlendirebilecek çağdaş aydınlarımız elbette vardır. Ama bunu toplum keşfetmeli. Keşfetmede de gecikmemeli. Sosyal yaşantımızı ekonomik yapımızı, laik, demokratik, hukukumuzu özenle iyiye götürecek aydınlarımızı bu millet bekliyor.
Burada okul dışı eğitimin daha etkili ve kapsamlı
olduğu ortaya çıkmaktadır. Zararlı alışkanlıklar,
kötü kişiliği aileçevreokul üçlüsünde edinirse
veya edinmezse şeklinde düşünülür. Zararlı alışkanlığı
kazanmaması için yetişkinlerin eğitimi imdada yetişir.