yazacak kadar yaşamış
insan büyüyünce en çok masumiyetini kaybedermiş, büyüyünce anladım çocukkken toz pembeydi herşey ,bilmezdik dünya nedir ,hayat nedir anne baba kavga eder bizi görünce gülmeye başlar unuturdu kavgayı bizi güldürmek için şirinlik yapar ,biz gülünce herkes gülerdi. biz çocuktuk ,kavga nedir niye kavga edilir bilmezdik biz çocuktuk karnımız acıkır anneye gider ,canımız çikolata çeker babaya giderdik çocuk olamanın en güzel yanı masum olmak heralde . zaman geçtikçe peltek dilimizle konuşmaya başlar kelimeleri tam söyleyemez ,herkesi bu saf temiz halimizle mutlu ederdik çocuktuk ; zamansız yaşayan zamanın olmadığı hayal dünyası ne dünün kederi ,ne yarının dertleri vardı üstümüzde tek dedimiz topun patlamasıydı belki ,yada tokalarımızın kaybolması yahut anne babamızın bize kızmasıydı belkide bahçelerde kurduğumuz saraylarımız vardı bizim çadırdan taştan,kumdan yaptığımız kalelerimiz köprülerimiz vardı bide evcilik oynarken etraftan topladığımız otlar taşlar yemeğimiz olurdu en büyük servetimiz ,hayal gücümüzdü bizim korkularımız bile sevimli birer tatlılık eseriydi biz çocuktuk,cebimizde misketler ,avuç içimizde sıcacık akşamlardı yazlar bi kibrit kutusu en büyük hazine sandığımız oluverirdi yere düşen her yaprağa merakla bakar anlam katmaya çalışırdık şaşkınca televizyonda çizgi flimin başlamasını beklemek anne , baba ,nene ,dede bize masal anlatır ve biz herşeyi gerçek sanardık uyuyana kadar korktuğumuz bir koridor,tuvalaete gitme korkusu annenin sarılışı ve kendini güvennde hissedişin korkmayışın büyümek denen o tuhaf kelime ,yavaş yavaş sızdı sanki dilime artık konuşurken peltek peltek konuşmuyor ,fikrimi söylemeye başlamıştım şimdi herşey büyük ve karmaşık gelmeye başlıyor güldüğüm o küçük mutluluklar bir bir eksiliyordu artık 'biz çocuktuk ' diyemiyorum , gün gün kapanıyordu o sihirli defter şimdilerde içimizde gizli büyük bir nehir akıp gidiyor ne zaman yorulsak hayatın yükünden, çökse bi ağırlık omuzlara bi fısıltı duyarız taaa derinden unutma sakın ,sende bir zamanlar ,o rüyayı yaşayan gülen bir çocuktun bize kalan, kalbimizin en güzel yerinde,kendimizi gülerken hatırlamak o unutulmaz ,o paha biçilmez çocukluğumuzun masumiyeti.
OOO yine mi burdayız, Aynacım
Bak ya ,gözlerimin altı morarmış.
Kaç gün oldu uyumuyorum acaba.
Uffff dün toparlayacağım dedim kendimi
Yine başaramadım
Hani o güçlü benlik
Sensiz bir gecenin,sabahını kaybettiğim saatlerinde . Gözlerim dikilmiş duvarlara, öyle boş boş bakıyorum. sigaram elimde bitmiş ,izmariti yanmış artık . gözlerimden yaş bile akmıyor , hayalin gözümün önünden, bir an bile gitmiyor gülüşün geliyor hep aklıma ,saçlarını savuruşun , gülünce o gözlerin kısılıyordu ya O kısılan gözlerinin taaaa içine gömülmek ,Orda yaşamak ,orda ölmek istiyordum siyahtan kara gözlerinin içinde kayboluyordum, her göz göze gelişimizde . istanbulun soğuk gecelerinde ,insanı buz eden sahillerinde , seninle el ele gezerken hiç üşümedim ben. hatırlarmısın köprürün altında sahilde ateş yakarlardı , giderdik oraya, buz gibi esen rüzgarın altında. iki bardak çay içerdik .çay içimizi ısıtırken, seni izlerken yazı yaşıyordum gülüşünde , gözlerimi gözlerinden, gülüşünden alamıyordum kokunu çekiyordum içime ,daha önce hiç nefes almamış gibi. çektikçe cennet bahçelerinden ,çiçeklerin kokusunu çekiyordum sanki istanbulu izliyor , seni çekiyordum içime istanbul sen kokmuyordu ama , hatıralarımız ,anılarımız hep istanbul sokaklarında. galataya bile çıkmıştık seninle, öyle ya oraya çıkan evleniyormuş aldandık buna çıktık seninle , sen istanbulu izlerken ,benim istanbulum sen olmuştun sen istanbulu ben seni izliyordum gözümü bile kırpmadan . senin gönlümü ısıttığın günleri özlüyor kalbimimn soğuyan duvarları. cebimde para olmazdı bazen, simitçiden bi simit alıp ikiye böler yerdik seninle saat geç olurdu taksiye verecek paramız olmazdı . saatlerce ,konuşa konuşa sarıla sarıla ,güle güle sokaklarda yürürdük paramız yoktu ama mutluyduk.çokta bişey istemiyorduk hayattan hayallerimiz bile öyle masumca bir sevdanın imzası gibiydi. hatırlarmısın sarıyerde böyle boğaza tepeden bakan bi gecekondu beğenmiştik küçükte olsa bi bahçesi vardı .o evin önünden her geçişimizde, otutur hayallerimizi kurardık. evin dış cephesini maviye boyayacaktık ,kapıları beyaza rengarenk çiçekler ekip ,ağaçlar dikecektik . ben sana büyük bir salıncak yapacaktım. yazları sıcak olunca ,senle sarılıp uyuyyacaktık. sen uyuyacaktın ,ben seni izleyecektim, sabahta bahçeden topladığımız domates biberlerle menemen yapıp kahvaltı yapcaktık ,semaverde çayımız olacaktı, kuşlar cıvıl cıvıl neşeyle öterken biz aşkı yaşayacaktık geçmişte kalan geçmişi konuşunca ,yüzüm güldü biraz yalan olmasın çok güzel günler çok güzel masum hayaller kurmuştuk seninle ben senin neyinim diye soruyordun hatırlarmısın sana cevap veremiyordum, gözlerim doluyordu sana sarılıyordum seni okadar masum okadar çok seviyordum ki anlatmaya başlarken gözlerim doluyor ağlıyordum seni nasıl sevdiğimi anlatamazken ,bak şimdi ne hallerdeyiz değdimi gitmeye ,değdimi bütün bu hayalleri bir kibritle yakıp kül etmeye ben seni böyle tanımamıştım , ben seni kanatsız melek sanmıştım yalan nedir bilmezdin sen, birisi sana bakmaya cesaret edemzdi bırakki selam versin süpriz yapmak için iş çıkışına geldiğim saaate kadar hep böyle sandım taki taki gözlerim kör olsaydıda görmeseydim dediğim o ana kadar seni başkasıyla el le görünce nefes alışım durdu dünyam karadı bi anda dizlerimin bağı çözüldü yere yıkıldım soğukça terledim adını bile diyemedim kitlendim kaldım öyle , başıma ağrılar girdi,kalbim atmıyor gibiydi yzüm ateş gibi olmuştu . ellerimde sana aldığım güller öyle sıkmışımki dükenleri elimi parçalamış ama canım yanmıyordu acıtmıyordu hiç bir şey canımı. seni aramak istedim ,arayamadım elime telefonu alamadım arayıp ne diyecektim , ne soracaktım ,ne duyacaktım o akşam hiç yazmadım sana ,telefon elimde uyuya kalmışım öylece sabah uyandığımda 'günaydın aşkım ' diye mesaj yazmışsın ne diyeceğimi bilemedim ne yazacaktım . gittim elimi yüzümü yıkadım ,aynaya baktım gözler kan çanağı saç sakal birbirine karışmış aynaya bakıp kendimi izledim ,aynaya baka baka ağladım ben bunu hak edecek ne yaptım,kalbimi ellerine verdim ben herkesin sevdiği biriydim ,ama kimseyle sevgili değildim kimsenin elini tutmadım ,kimseye sarılmadım ,öpmedim ,kokladmadım ben kalbimle ,saflığımla sevdim seni ,gerçekten safmışım inanmıştım beni sevdiğine ,inanmıştım gülüşüne ,bakışına inanmıştım hayallerimize,gelmişimize geçmişimize inanmıştım sen sen bütün bir inanmışlığı yok ettin bitirdin mahvettin. sen hayallerimi , yıktın yaktın kül etiin kül yıkılmaz denen şeyleri bir kibrit ateşinde yerle bir ettin sen ne diyeyim sana , ne yazayım sana ben sen istanbulu izliyordun ,ben seni
Sigara içiyorum be kadın anlamazmısın , Seni çekiyorum içime , her çekişte bir sen saklı sigaramın dumanında. İçime haykırıyorum sensizliği . Ben sensizliği içiyorum be kadın anlamazmısın. Sen anlamazsın ,zaten anlamadında . Seni nasıl sevdiğmi anlayamadın, yada anladın işine gelmedi, çünkü tankut sıradan biriydi.her sıradan seven gibi ,tankutbeyde sevdiği gibi sevilmedi. Sigara içiyorum be kadın anlamazmısın Seni çekiyorum içime , her çekişte içime haykırıyorum sensizliği Ben sensizliği içiyorum be kadın analamzmısın Okuduğun ,duyduğun her kelimem sana bin sitem her çekişte bi sen her çekişte içime içime sessiz haykırış. sigara içiyorum be kadın anlamazmısın Damla damla göz yaşlarımı işledim satırlara , bazen gülüşünden bahsettim bende o gülüş acı olsada, bazende güzelliğini yazmayı istedim , düşündükçe aklıma dur dedim bunu yapma . kapadım gözlerimi , sigarayı içime çektikçe çektim.ohhhh, kokunu ciğerlerime dolduru gibi , öyle hasrettim. küllerden dert duvarı ördüm adının üstüne. her çekişte her çekişte sen saklısın sigaramın dumanında Sigara içiyorum be kadın anlamazmısın , sigaramın dumanında hayalini izliyorum. Yine öyle masum,öyle sevecen bakıyorsun. Sonra durup durup düşünüyorum, sonra tekrar bakıyorum , böyle masum böyle sevecen gülüşüyle bana cenneti yaşatan kadın . Nasıl olurda aldatır nasıl olurda ihanet eder Bende bunu anlamıyorum hayır hayır hayır anlayamıyorum. dur bi dakka yada anlıyorum aslında , o masum güzelliğine bunu konduramıyorum. konduramadığım güzelliğin değilde sana olan saf temiz sevgimmi acaba 'acılı bi kahkaha' . ben seni nasıl sevmişim böyle ihanetini dilime alıp yüzüne vuramıyorum . Sen ne yaptın ,ne yaptın sen nasıl bakacaksın aynalara bu saatten sonra bu ihanetle bu hayata nasıl gülücükler saçıp kahkahalar atacaksın, ihanet etmiş biri olarak nasıl yaşayacaksın aynaya bakacak yüzün varmı, bi dakka bi dakka ya kendimi bu kadar harap ettim ama belliki sende utanacak bir yüz bile yok. Hani demiş ya şair 'BAZI AŞKLAR ,AŞKA İHANETTİR' Ben seni severek, sen ihanetinle bizi kirlettin aşka ihanet ettin. bunun için sana madalya takmazlar belki ama unutma yaşattığını yaşamadan ölmezmiş insan . herkesi ben bilip aynı acıyı yaşatma , herkes ben kadar güçlü değildir. yakacağın canın hakkını ödeyemezsin . bir gülüşle başlayan hikayede şimdi izmaritleri sığdıramıyorum kül tablasına. sigara içiyorum be kadın anlamazmısın. içime haykırıyorum sensizliği , ben sensizliği içiyorum be kadın sessiz haykırışlara döküldü küllerim, hayallerimin yıkıntılarıyla. sigara içiyorum be kadın anlamazmısın




Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!