Bekledim
Saymadım hasretinle bu kaçıncı yılbaşı
Bir ihtimal de olsa döner diye bekledim
Ne bir demet karanfil ne bir damla gözyaşı
Bir hal hatır sormayı dener diye bekledim
Şu kışta kıyamette ömrüme düşen karda
Bir dostuma uğrayıp ahvalimi sorar da
Belki de bir merhamet duyar da
Yenilmez gururunu yener diye bekledim
İnci Dakikaları
Sen bana yeni yılsın her dakika
Her dakika bir yaşıma daha giriyorum
Sen benim üstüne titrediğim güzel ve yeni
Saatim kadar saadetimin gözbebeği zamansın
Ben bin parçaya bölündüm her parçasında
Her parçasındayım kırkayak sesli boğuk arkadaşlığın
Çalkantısız Üniversitenin yalnızlığın ve ağlamanın
Erkek ağlar mı diyeceksin
Hayberin kapısı ağlar mı erkek ağlar mı
Kudüs
Ağladım tükeninceye kadar gözyaşlarım
Namaz kıldım sönünceye dek kandiller
Usanıncaya kadar rüku ettim
Muhammed'i sordum sende kaybolan
Ey Kudüs, ey nebilerin çıktığı şehir
Ey Kudüs, ey şeriatler feneri
Ey parmakları yanan güzel çocuk
Hüzün var gözlerinde, ey iffet şehri
Ey Resulün uğradığı bahçe
Şimdiden Bir Hatırasın
Şimdiden bir hatırasın
Bulutsa, tozsa, uçarsa
Bütün (aşklar) paranteze alınsın
Rüzgar çanısın, rüzgarın diline dolanırsın
Ne bir şarkısın,
ne de dillerde nağme adın
Artık bazı şarkılar kadar yaralısın
Günler izmarit diplerinde biriksin
O zaman mutlaka bir trenle gelirsin
Aritmetik İyi Kuşlar Pekiyi
"Gelecek Yüzyılın Çiçeğiyim"
“1984 çıkıp gidiyordu dünyadan. Saat 24’e doğru 67 ilimizin bazılarında bir sürü olay oldu. Ben bunların ancak bir kısmını anlatacağım. Tabii, çok küçük olaylar.
Ankara’da bir çocuk erken uyudu, düşünde bir ırmağın kıyısında kocaman bir çiçek gördü; ata benziyordu çiçek; konuşuyordu da. “Ben”, dedi, “gelecek yüzyılın çiçeğiyim.”
***
"Hiçbir Yılbaşını Birlikte Geçirmedik"
Harikulagiyerde Kadınlar
aşkımızı tavuklar horozlar gagalıyor sevgilim
yumurta kapıya sıkıştı
mikrodalga fırınlar kuşattı dört yanımızı
ütüler TV'ler müzik setleri
film koptu kopacak, bütçemiz kırık akordeon
evlenmeden boşanma durağındayız
insek mi
inmesek mi
aklımda "la cumparsita ", çok katlı pasta
ve düğün salonu
Monna Rosa -Iv- Ve Monna Rosa
Peygamber çiçeğinin aydınlığında ara
Sana doğru uzanan çaresiz ellerimi.
Sırrımı söylüyorum vefakar balıklara:
Yalnız onlar tutacak bu dünyada yerimi.
Koyverip telli pullu saçlarımı rüzgara,
Bir çocuğun ardına düşen heykellerimi
Peygamber çiçeğinin aydınlığında ara...
Bir çevre sağ elimden bulanık suya düştü
Ve boğazımı sıktı parmaklar ince, uzun.
Ve Monna Rosa
Arıyor; üzerinde gecenin harmanisi. Arıyor; bulmamak için dualar okuyarak. Arıyor; feneriyle süzülüp pencereden. Arıyor; bulsa ne yapacak ki!
Bulsa ne yapacak kaşıkçı elmasını. Yılın tam başında parlayan elmasını. Vursa ne yapacak düşünce elmasını. Düşünce elmasını kim kaldıracak yerden? Kim kaldıracak yerden ayın haritasını?
Kraterler gibi koyu gözleri. Perdeyi çekebilse; koyu gözleri; dalgakıran yetmez koyu gözleri; pencereyi örten mavi katarakt...
Arıyor; bilseydi ne aradığını. Korkup göle attığı sır sandığını. Çevreleyen balıklar asla anlatmayacak. Asla kırmayacak sır sandığını.
Nazım''dan Ve Cendrars''dan Sonra
Geceyarısı geçen güzden kalma birkaç yaprak kırk yıllık kahve
renkli bahçeler ve bir mimibüste
Kartaldan eminönüne giderken uyumuş titreyen bir çırak
Karanlık denizi köpürten dalgaları yararak çook gizli bir yere
giden tenha bir üsküdar alanı gemisiyle
bu yolculuğa başladım senden ayrılınca
Balığın karnında yunus bir kumul masalı anlatmaya
başlarken solgun belleğinde
Söğütler ve leylak ve kara lale soğanı çorbasıyla
Cumhuriyet Dönemi Türk Şiirine Bakış
Burada, Cumhuriyet Dönemi Edebiyatı üzerinde dizgesel, Profesör Fuad Köprülü'nün terimiyle integral görüşler öne sürmeyeceğim. Bu konuda 1998'i de kapsamayı öngören bir çalışmayı sürdürmeme rağmen, kendimi 'meslekten' bir edebiyat tarihçisi saymıyorum çünkü. Elbet bu sözlerim edebiyat tarihinin cahili olduğum anlamına gelmiyor ama bana tarihçinin mesleki kaygıları dolayısıyla öne sürme cesareti göstermeyeceği kişisel ve kurgusal düşünceler belirtme olanağı sağlıyor. Sadece şiir alanında kalacak ve ana doğrultuları saptamaya yönelik bir çaba harcayacağım:
Yılbaşı Ve Yılbaşı Çiçeğim
Evet...Şu günlerde bir telaşımız var.Malum yılbaşı geliyor.Hani şu insanların günler önceden hazırlandığı,evine konuklarını davet ettiği,ya da edildiği.Ya da parası olan için eğlence yerleri ve tatil beldelerine akın ettiği...Yılbaşı işte...
Yılbaşı geceleri bana hep çocukluğumu hatırlatır.Ne güzel günlerdi onlar öyle.O gece herkes içinden nasıl geliyorsa öyle olurdu.Başı örtülü komşu teyzelerimiz makyaj yapar,üstelik başını da açardı.Hep güzel şeylerden bahsedilir, insanlar isteklerini gizlemeden açıkça söylerlerdi.İlerleyen satlerde, alkolün de dozu arttıkça suskun olanlar suskunluklarını bozar, en insan yanlarını,en güzel dileklerini paylaşırlardı birbirleriyle.Babam,hoş hergün içerdi ama yılbaşı gecesi dozu artardı içkinin.'''Nasılsa serbest,yasak yok,gel keyfim gel,yaşasın özgürlük''' derdi...Canım benim...Hasretim babacığım...Sahi ne güzel günlerdi onlar öyle..Babam dilediğince içerdi yılbaşı gecesinde.Annem bile bugün yılbaşı der birkaç duble içer neşelenirdi.'''Bu mereti içen boşuna içmiyor''' derdi.Şaşırırdım...Bu öyle hoşuma giderdi ki,en azından annem yılın bir günü babama içtiği için kızmazdı :))) Konu komşu nasıl da eğlenirdik.Tombalayı unutmadım tabii ki o olmazsa olmazdı zaten...Veee gece tam onikide Nesrin Topkapı...Kadınlar gözlerinin ucuyla kocalarına bakarlar,dikkatlerini dağıtmaya çalışırlar ama boşuna tabii ki :))) Arada küçücük cingarlar çıkar ama çabuk geçerdi...Dans bittikten sonra derin bir nefes alınır...Rahatlanır :)) Şimdi herkesin yeni yılını kutlama vaktidir.Ve en sevdiğim zaman bu işte.Benim de bu geceye özel küçücük bir özgürlüğüm vardı.Komşu oğlu aşkımı kimse ne der demeden yanaklarından öpeceğim :)) Bunlar en güzel yılbaşı manzaralarıydı benim için...O günlerde herşey daha bir başkaydı.Nasıl unutabilirim ki...
Yılbaşı Diyince Aklıma
Yılbaşı diyince aklıma lapa lapa kar geliyor.
Yılbaşı diyince aklıma sevinç,mutluluk geliyor.
Yılbaşı diyince aklıma hediye geliyor.
Yılbaşı diyince aklıma bir yaş daha büyüyeceğim geliyor.
Yılbaşı diyince aklıma takvimlerin başa dönüceği geliyor.
Yılbaşı
Eski takvimden bir yaprak kaldı,
Demek geçen yıl iyice usandı,
Umutlar bu yeni yıla dayandı,
Geldi yılbaşı,yılbaşı,yılbaşı.
Dünyamız bir yaş daha ihtiyarladı,
Nice insanlarla doldu boşaldı,
Sevinciyle kederiyle bir yıl geride kaldı,
Geldi yılbaşı,yılbaşı,yılbaşı.
Hoşgeldin Mi Yeni Yıl?
SUYA DAMLALAR/FEV
Hoş geldin mi Yeni yıl?
Kalabalıklar içinde yalnızlığını daha bir duyumsar insan yılbaşı gecelerinde. Bu yalnızlığını yenebilmek için yakın dostlarından kimilerini arar. Onlarla bir arada olmak ister.
Kimi dostlarla bir arada o geceyi doyasıya yaşarken, geçmiş yılbaşı geceleri gelir dolar gözlerine, ister istemez.
Kendisinin de içeride olduğu bir yılbaşı gecesini buruk anımsar.
Sevgilisiyle kuru soğanı yağsız tavada örseleyerek bayat ekmeğe katık ettiği yılbaşı gecesini anımsar.
Hicri Yılbaşı
Ayların nurani Muharrem geldi
Kutlu olsun bugün hicri yılbaşı!
Çok kıymetli olan dört aydan biri
Kutlu olsun bugün hicri yılbaşı!
Mübarek bu ayda günahlar atın
Kutlu olsun bugün hicri yılbaşı!
İhlâsla dolaşın ihlâsla yatın
Kutlu olsun bugün hicri yılbaşı!
Kırmızı Loko (Küçük Masal)
Kendisi için yuvalanmış oluklardan geçip gidiyordu her sabah kırmızı lokomotif, nerdeyse yarıya kadarının bu oluk-yollar'a gömülü olduğu vagonlarda dış cephedeki pencerelerden anca dışarıyı görebiliyor olan içerinin yolcularının...
Pastel şehrin suları kesikti. Yılbaşına bir gün kalmışken, kırmızı yağması gereken kar mavi yağmaya başladı. Noel babao gece tüm evlerin bacalarından içeri doluşmuş ve çocuklara hep hediyeler bırakmış. 1 Ocak'ta da tüm şehrin suları gelmiş.
Kırmızı lokomotif bunun nasıl olduğunu anlayamayınca gidip Noel baba'ya sormak istedi, onu nasıl bulacaktı peki? Vali'ye danıştığında, dediler ki: 'Sen en iyisi bir yıl daha bekle.' O da bekledi. Yılbaşı gecesi şöminesinin önünde Noel Baba'yı yakaladı, sordu ona sorularını bir bir.
Noel Baba ona, hep kırmızı olursa maddenin hep madde, enerjinin hep enerji kalamayabileceğini anlattı; bunun için, önceki yılbaşında mavi kar yağdırıp daha bir şevkle girmişti bacalardan içeri. Sevindi ve sıçradı loko, ama bir şeyi de merak etti:'Peki mavi yağdırdığında şevkleneceğini biliyorsan, neden kırmızı yağdırırken de bu şevinci geçirebileceğini denemedin? ' Şaşıran Noel baba: 'Her şeyin bir sebebi vardır.' diye cevapladı. 'Olan bir şeyden umut kesme, gelecek yılbaşı gene kırmızı yağacak, sonraki yılbaşı ise yeşil olacak.' 'Olan şeyin sebebi vardır, neden kapıdan değil de bacadan daldığımın bir nedeni vardır.'
Noel baba onu ilginç buldu. Sonra aralarla onu yukarı, evine yanında uçurdu. İşleten mekanizmaları tanıttı, kimi çikolata kimi ise badem ezmesinden olan iç denklemi çözen bazı çarkları gösterdi. Ama bilmiyordu ki lokomotif normalde çok oburdu. Noel baba oralardan ayrıldığı bir an, hemen bir oturuşta hepsini bunların yedi. Derken dünyaya kar yağmamaya başladı hiç. Noel Baba ona kızmak istemedi, mekanizmaları tamir etmeye çalıştı ve bazı hasarları da onardı, yılbaşı gecesi siyah kar yağabildi. Sonra ren geyikleri kızağıyla birlik edip lokomotifi pastel kasabasına doğru fırlattı. Yeri yurduna düşen lokomotif üzüldü, ama gene sevdiklerine de kavuşmuştu. Bi baktı siyah kar yağıyor, bunun sebebi o olmuştu, naptıysa da açlığına hakim olamamıştı, karların altında kaldı şimdi, bu karla etkileşime girdikten sonra kar kırmızıya döndü gece lokomotifse siyah oldu.Her zamanki güzergahı yolu yuvalanmış oluklar'ın ise halen kırmızı kaldığını ilk iş başı yaptığı an anlayacaktı.
Zalim Yılbaşı
çoğu insan umutla bir bilet alır
büyük ikramiye belkide çıkar
paranın hissiyle hayaller kurar
aldatır insanı zalim yılbaşı
**********************************
insanların çaresi artık kalmamış
ümidinin hepsini buna bağlamış
sanki bin derdine bir çare bulmuş
aldatır insanı zalim yılbaşı
**********************************
Yılbaşı Gecesi Nereye Gitmeli
Bir hafta öncesinden başladı gazetelerde yılbaşı gecesinin eğlence programlarının reklamları. Geçenlerde bir gazete de başlık atmış magazin sayfalarında kocaman. ''Yılbaşı Gecesi Nereye Gitmeli? '' Memlekette gözyaşı hâkim şu sıralar. Durmadan şehit haberleri geliyor yurdumun Güneydoğusundan, adamların derdine bak. Bir yere gitmesen ne olur sanki. Sakin sakin ev de geçirsen yılbaşını ve normal bir günmüş gibi de saat 23.00 ya da 24.00 yatı versen olmaz mı? Hiç bir hindinin de canına kast etmesen. Zaten aldığım bilgilere göre hindiler 30 Aralık günü geniş katılımlı bir protesto yürüyüşü düzenleyeceklermiş bu katliama son verin artık diye...
Yıl Başı
'Men teşebbehe bi kavmin fehüve minhu ' (Kim hangi kavme benzerse ondandır.) Hadis-i Şerif
Şimdi içki kumar zina zamanı
Bu gece yılbaşı Noel Bayramı
Allah’a isyana başlama anı
Bu gece yılbaşı Noel Bayramı
Kesilsin hindiler kurulsun masa
Yenilmeli yemekler tıka basa
İçkiler gelmeli hem kasa kasa
Meltem Esintisi 052 Kendimizden Geçerken
HER GÜNÜN BİR ÖNCEKİ YILA GÖRE, YILBAŞI OLDUĞUNU UNUTUP, GLOBAL VAMPİR TÜKETİM EKONOMİSİ ÇILGINLIĞININ FİTİLİNİ ATEŞLEYEN YILBAŞI YORTULARINDA KENDİMİZDEN GEÇERKEN.
KENDİMİZDEN GEÇERKEN
İnsan, ebed âleminde yaratılıp, o âlemin standartlarına göre donatılmış olup, donanımlarını tanıma, doğru kullanma ve yeteneklerini geliştirmesi için, ruh cevherine, test amaçlı madde denilen malzemelerden inşa edilmiş vücut gömleği giydirilmiştir.
Geldiği mana âleminin karakteristik özellikleri, yaşadığı dünya hayatının her safhasında kendisini belli etmesine rağmen, sadece genel yaşamın ve özel yaşamının devamı adına his ettirilmiş olan haz ve lezzet, tatminsizliğinden duyduğu elem ve endişe;