Tatil

Ayrılmalar birer kaçış gibidir
Alışmış bir kedi varsa
Kedi yokken gitmeli
Ya da bizden bıktığını
Bilmeli, gitmeli

Tatil

Nehirler
Uzun uzun ağlayan söğütler
Birine bir kadın tutunmuş
Biri bir kaval üfürüyor
Sürü nerdeyse görünür

Akşamın zili olmalı
Bazı kulaklardan tam-tamlar
Karışır büyücü ağzı
El eli tutar gözyaşı boşanır

Kaynar Kazan Temmuz

Hava seni almak için kış duman odalarda
Orman gür yeşillik yaz
Deniz seni görmek için tepilen yokuşlar.

Patlayan borulardan fışkırır gibi su
Akar araba araba
Tatil konaklarına koca kent.

Şiirin ilk bölümü sürüp gitmiş bir özlem
Şimdi kalk git dolu otobüsler

Tembellik Hakkı.

Bir nisan melteminde, "Ne olacak bu memleketin hali" sorularıyla memleketi ve çevreyi bunaltmak yerine, kuytuda bir hamağa kurulup güneşle halvet olmanın, kulağımı uyanan toprağın sesine, burnumu rüzgarın nefesine verip baharla kadeh tokuşturmanın tadını keşfettim. Her bahar yenileniyordu insanoğlu; bir başka deyişle, "Bir nisan bir insan"dı.

Onları görür görmez tanıdım.

Benim eski hastalığıma tutulmuşlardı.

Bir tüberkülozlu bir diğerini nasıl öksürüğünden tanırsa, ben de onları cep telefonlarının sesinden teşhis ettim. Bacaklarında uzun şort, başlarında hasır şapka, ayaklarında şıpıdık terlik, ellerinde cep telefonuyla geldikleri kumsalın her köşesinde cırcır böcekleri gibi arsız ötüp duruyorlardı. "Cırrr" sesini duyar duymaz telaşla fırlayıp avuçlarındaki kumları silkeliyor, sonra da yüzlerini denize verip koca göbeklerini ovuştura ovuştura uzun uzun konuşuyorlardı. Ardından telefonu eşler devralıyor, arada çocuklarını çağırıp "Gel yavrum anneannen bayramını kutlayacak" davetiyle emaneti ailenin en küçüğüne devrediyorlardı.

İşsizler İçin Şiir

bütün gün kahvede oturdum yedek kulübesinde
ve bir kardeşim saf dışı kalsın diye
çay söyledim kahveden.

işsizim ya
ismi naz oldu herkesin
temiz bir sopa istiyor şu serçe bile
isterse yalan desin.

hiçbir şey gitmiyor da gücüme

Ayların Dili

Ocak, baştan başa karanlık
Şubat, huysuz ve şımarık,
Mart, yalancı ve karasız
Nisan, en yaramaz en arsız
Mayıs, bir ilkbahar güneşi
Haziran, yeni sevda ateşi
Temmuz, mutlak tatil olmalı
Ağustos, sımsıcak aşk masalı
Eylül, en hazin hatıralar
Ekim, kapanmayan yaralar

Bir Beyaz Güvercin

Bir kar çiçeği kadar yalnız
Ah gözleri kan çanağı kız
Kimsesiz anasız babasız
Belli ki sırtlamış dünyanın yükünü
Ah bahtım kadar bahtsız

Belli ki yaşamamış yıllardır
Ne tatil günlerini
Ne bayram sabahlarını
Yarınlarından umarsız

Heidelberg''in Dağ Çileği

Murathan Mungan'a

Zao-Wu-ki bahçesinde oturmuş bir tutam yeşil boyuyor
Zen Budizm'den kendini tanıyor.
Burns beyaz kuş ve beyaz falezleriyle Albion'a bakıyor.

Saxe hanedanının albertine kolu bütün bunlardan uzak.
Bir oda müziği eşliğinde çok dilli Alkala incili okuyorlar.
Alkala Doğu kültüründen geçmiş Cervantes'in memleketi
ve Kastilya krallarının en çok Alphonse'u seviyorlar -

Sensiz Bahar

Sevmek şöyle dursun sensiz baharı
Yaşamak ölmekten hazin geliyor
Kapanmış sabahın bütün yolları
Geceler ömrümden uzun geliyor...

Kadehler açıyor dostla aramı
Kimse dinlemiyor sarhoş dramı
Şarkılar deşiyor gönül yaramı
Her telden bir başka hüzün geliyor...

Absürt Bir Mayıs Tatili

Milletvekili, memur, avukat, öğretmen ve öğrencilerin işçi bayramları kutlu olsun. İşçiler zaten ya çalışıyor ya çift mesai diye çalıştırılıyor. İşçi hariç herkese tatil.Fotoğraf koyamıyorum lakin KYK müdürüne tatil, müdür yardımcısına tatil, memuruna tatil, öğrencilere tatil, temizlik işçisi, emekçisi çalışıyor.

Bence işçisiz çalışabilecek her yer çalışmalı. Sigarasını, su şişesini, poşetini sağa sola atanlara çöpleri temizletilmeli. Herkes 1 günlüğüne işçi olmalı bence.

Temizlik işçilerinin görevini bir günlüğüne herkes yapmalı.Belki daha kolay anlaşılabilir işçi olmak. İşverenler 1400 TL maaşla 400 TL kira 400 TL fatura ile aile masrafları arasında kendine ayırdığı (Çoğu iş yerinde karşılanmayan) yol ve yemek masrafları ile bir gün geçinmeye çalışmalı.

Mesela alışveriş merkezleri, fırınlar, pizzacılar, dürümcüler, resteranlar, sanayiler, inşaatlar bir günlüğüne kapatılmalı. Yevmiyelerinden kesilmeden!
#1Mayıs

Tatil Sabahında Merhaba Canlar

TATİL SABAHINDA MERHABA CANLAR
30.10.2010

Uykudan uyanıp gözün açana
Tatil sabahında merhaba Canlar
Sıcak sıcak caylarını içene
Tatil sabahında merhaba Canlar

Kahvaltı yapmadan picamayınan
Elinde bardağı dolu çayınan

Tatil Yapmak İnsanı Dinlendirir

Çok çalışmak insanları yoruyor,
Tatil yapmak insanı dinlendirir.
Yorgunluk insan beynini vuruyor,
Tatil yapmak insanı dinlendirir.

İnsanın sürekli çalışması zor,
Söz işten açılırsa şöyle bir dur.
Kulun dinlenmeye ihtiyacı var,
Tatil yapmak insanı dinlendirir.

Tatil Dönüşü!

“Hüzünlü ve stresli olur! ”

Toplanır çantalar bütün bavullar
İkinci işkence, tatil dönüşü!
Eğlence bitmiştir, susar davullar
Yollara çıkılır, tatil dönüşü!

Birbirine bakmaz, kırgınlar küsler
Gözlerden akarken, makyajlar süsler
Garlarda beklenir, tüm otobüsler

Kar Ne

Ey! talebe, dünya değildir bir tatil yeri
Kur'an, ne tatil kitabıdır, ne de bir diğeri

Bayramı Çalınan Çocuklar Gençler … “ Güne Özel Gözlem Yazısı “

Öncelikle Atatürk' ü Anma, Gençlik ve Spor Bayramımız kutlu olsun diyorum biraz da yüreğim burkularak. Hem Soma' daki maden faciası, hem de ulusumuzun, çocuklarımızın, gençlerimizin çalınan bayramları, yarınları adınadır yüreğimi burkan sızı...

Zaman zaman şiirlerimin öyküsünde rastlamışsınızdır. İzmir’ in Urla ilçesinde, Özbek Köyde yaşıyorum yaklaşık iki yıldan beri. Burası sevimli bir balıkçı köyü. Urla’ya sadece sekiz kilometre. Şehrin gürültüsünden uzak ve bakir doğasıyla bir tatil cenneti sükûnet arayanlar için.

Bizim Köyde

Arzulayıp gittim bu sene ben köyüme
Yaylası ne güzel yeri ne güzel
Güzelleri dizilmişler yollara
Bizim köyde tatil yapmak ne güzel
***
Bizim köyün yaylası var suyu var
İnsanların güzel güzel huyu var
Ehli beyitten gelir güzel soyu var
Bizim köyde tatil yapmak ne güzel
***

Tatil Geldi

Tatil geldi,
Çocuklar dışarıda.
Tatil geldi,
Herkes eğlenmekte.

Tatil geldi,
Oyun oynuyoruz.
Tatil geldi,
Hep eğleniyoruz.

Didim Akbük

Egenin sıcak suları, şirin yeşil koyları vardır. Sarar sizi sıcacık. İşte onlardan biridir Akbük. El değmemiş bakire bir koy, doğallığından hiç bir şey kaybetmemiş.Yamaçlarında çam ağaçları, düzlüklerinde zeytinlikler uzayıp gider, kıvrıla kıvrıla sahil yol boyu size eşlik eder, adeta hadi denize der gibi.Tertemiz bir hava, ucuz pazarları tadına doyamıyacağınız bir lezzette sebze ve meyveler. Bir çok Ankara plakalı araç görürsünüz, dostlar arasında gibi bir tatil yapmanın huzuru ile dalarsınız uykuya.Geceler bir başka güzeldir. Cumartesi, Pazar çevreye yapılan turlar. Anlatılmaz asla, yaşamalısınız mutlaka.Tatil deyince, Akbük gelmeli aklınıza.


gezim iki 2007 İST

Meclis Tatil Oldu

Meclis tatil oldu,vekiller gitti
Ümitler tükendi,eriyip bitti
Vatandaş biçâre,sitemler etti
Tatil bitsin dedi,dualar etti

Tatil Geldi

Bu sene, bir sınıf daha bitti.
Birler okudu, ikiye gitti.
İkiler üçe, üçler dört'e yetti.
Tatil geldi, sevinin çocuklar.

Dörtlerde çalışıp, beş'e geçti.
Beşler ise, sınıfını seçti.
Altılar, zorla yediyi deşti.
Tatil geldi, sevinin çocuklar.