Tanrı Bile Ağlar
Ne zaman seni düşünsem yalnızlığım aklıma gelir
Bir ürperti gibi derinden derine duyarım çaresizliğimi
Nedir bu gürültüler derim,top patlamaları
Nedir bu şakaklarımda zonklayan ağrı
İçimden dalga dalga boşanan gözyaşları ne
Bu hangi nehir ki uzayıp gider alabildiğine
Nedir bu ümitsizlik dolu bu kahır dolu yaşlar
Bu denizler altında kopup gelen fırtına
Bu bir çağlayan gibi uğultulu yaşlar
Oysa zamandır ilerleyen imkansızlıklar içinde
Tanrı Beni İlkbaşta Sana Kul Yaptı
Tanrı beni ilkbaşta sana kul yaptı, sonra
Keyfine el koymayı kurmamı yasak etti.
Ya da özlem duymamı hesaplı zamanlara;
Kölenim ya, boş vaktin olsun diye bekletti.
Ah, bırak katlanayım, el pençe divan: değer,
Senin özgürlüğünün tutuklu yokluğuna;
Her mihnete sabreder, her azara baş eğer,
İncittin diye hiç suç yüklemez bile sana.
Sen nerde olursan ol, yetkin, güçlü, özgürsün;
Hâkimsin dilediğin gibi kendi vaktine:
Sana Bir Tanrı Getirdim
Hani o iki kişilik dünyalar bizimdi
Hani sen iyiydin
Halden anlardın
Hani sen git demiyecektin bana
Ve ben herşeye rağmen gelecektim
İçimde bir umut
Ellerimde olgun meyvalar
Dünya nimetleri
Gözlerimde yanıp yanıp sönen bir pırıltı
Ama ne sen gel dedin
Komşu Tanrı
Hayatımı genişleyen halkalar içre yaşarım ben,
nesneler üzre açılan birim birim.
Sonuncuyu, belki, başarmak gelmez elimden;
fakat denemek isterim.
dönerim çevresinde Tanrı'nın, o eski kulenin gece gündüz
dönerim binlerce senedir;
doğanmıyım ben, fırtına mı, bilmem henüz,
yoksa bir büyük şarkı mıyım nedir...
Tanrı Karar Verince Yaratmaya
tanrı karar verince yaratmaya
her şeyi bir soluk aldı
bir sirk çadırından daha büyük
ve her şey başladı
insan karar verince yok etmeye
kendisini topladı geleceğin
geçmişini ve bulduğu tek nedeni
parçaladı çevirdi çünküye
Evet Evet
Evet Evet
tanrı aşkı yarattığında çoğu insana yaramadı
tanrı köpekleri yarattığında köpeklere yaramadı
tanrı bitkileri yarattığında eh işte idare ederdi
tanrı nefreti yarattığında standart bir hizmete kavuştuk
tanrı beni yarattığında beni yaratmış oldu
tanrı maymunu yarattığında uyuyordu
zürafayı yarattığında sarhoştu
uyuşturucuları yarattığında kafası kıyaktı
Rubailer
Tanrı, cennette şarap içeceksin der
Aynı Tanrı şarabı nasıl haram eder
Hamza bir arabın devesini öldürmüş
Şarabı yalnız ona haram etmiş Peygamber
Misafirler
'Tanrı misafiriyiz.' deyip kondular Tanrı'm!
Benim evimi senin evin sandılar, Tanrı'm!
Benim Tanrım
Her kulun cihanda bir penahı var,
Her ehl-i halın bir kıblegahı var,
Herkesin bir aşkı, bir ilahı var,
Benim tanrım güzelliktir, sevgidir.
Haz etmedim fırkadan, cemiyetten,
Zevk alamam harpten, siyasetten,
Bir şey duymam felsefeden, hikmetten,
Benim ruhum güzelliktir, sevgidir.
Güzel sevimlidir, cellat olsa da,
Sevgi hoştur, sonu feryat olsa da,
Tanrım Alışmakla Cezalandırma Beni
Beceremiyorum artık
Senin adından kristal çiçekler yapmayı
Ben de uyanıyor öldürülen çocuklar
Oysa sapağında durduğum sokağın
Çocuklarından öğreniyorum hala yaşamayı
Savaşta öldürülen bir çocuğun
Bulanık bakışlarından anlayamıyorum
Savaşta bile olsa bir insan
Nasıl öldürebilir bir insanı
Yâ Rab Bela-Yı Aşk İle Kıl Âşîna Beni
Yâ Rab bela-yı aşk ile kıl âşîna beni
Bir dem bela-yı aşktan kılma cüdâ beni
Az eyleme inayetini ehl-i dertten
Yani ki çoh belâlara kıl müptelâ beni
Gittikçe hüsnün eyle ziyâde nigârımın
Geldikçe derdine beter et müptelâ beni
Öyle zaîf kıl tenimi firkatinde kim
Aşk Dersi
Ama kızım, diyorum ki
Biraz istekli olsun sesin:
Ete bürünürse severim ruhu
Ve eti ruh doluysa severim
Azaltamaz masumluk coşkuyu asla
Hem daha güzel doyar insan açken.
Severim erdemin arkası varsa
Ve erdemliyse bir arka.
Şehla
Karanlık koridorda
çelik bıçaklar üstünde yürüyor
tahta tanrı
Sevgilinin paslı ağzında
opal gözlü sümüklüböcek
görünüyor çift kağıdın içinden
valse gidiyor tabut
Serseri Kurşun
nedir bu çektiklerimiz
alın yazısı
kim yazmış bu yazıyı
tanrı
tanrı nerde
gökte
çektim tabancamı
üç el ateş ettim gökyüzüne
bir yıldız vurulup düştü
kanlar içinde...
Dua
Ne hükümran kalır
Ne zulüm ne de kin
Öz değil dostlar
Öz değil bu biçim
Kulların kullara
ettiğini etmiyor
En zalim harı ateşim
Bugün dua ettim
Hepimiz için
Yüce tanrı bizleri
İnançsız
Açılır gecesi inançsızların
Tanrı sari bir çiçektir
Ormanın içinden atlılar
Geçerken çocuklar ölecektir
Denizin gözlerinden tuzlu
Bir sıkıntı vurur karalara
Uzakta olduğumuzu köprülerden
Atlar nereden bilecektir
Bir Bir Daha Bir Daha
Tanrı imtihan eder
Tekrar imtihan eder
Kul hazır ümitler
Kendi öyle zanneder.
Kiminde hafif geçer
Hatta bir şey sorulmaz
Kiminde bu kaçıncı
Çokları isyan eder.
Dünya Ve İnsanlara Dair Iv
Senden bir dünyadır istediğim Tanrım,
Ve öyle insanlar… Senceleyin özgür.
Haram meyvalarla dolu bahçelerin,
Bu ömür: günahsız yaşanmaz bu ömür.
Senden bir dünyadır istediğim Tanrım,
Değer emeğine, yeniden başlasan.
İki ayrı dünya nemize Allahım,
Bir tek dünyada da mes’ut olur insan.
Aşk
Tanrım, ne aymazım, ne safım,
Ne yalan aşka düştüm, sıfatsızım
Sesinin yankısına çarpa çarpa yolalan
Bir deli rüzgar atı gibi yalnızım
Buğday
Düzüldü uçsuz bucaksız alay,
Çıngıraklar çalar kapılarda.
Düzüldü uçsuz bucaksız alay,
Bak, son hasam başladı rüzgarda.
Okundan atılmak üzere yay,
Kuyuların ağzı genişledi.
Okundan ayrılmak üzere yay,
Korku ta kemiğime isledi.
Savruluyor gökyüzünde buğday,