12 Eylül''e Sitem

Kolum, kanadım diyordum.
Sevdalanıp gidiyordum
Yurdum diye seviyordum
Yurdum, felaketim oldu.

Türküm! dedim, Türk'ü sevdim
Öğünen bir koca devdim
Volkandım, alev-alevdim
Kor'dum... felaketim oldu.

Bebeğe Sitem

'Aman gelme' dedim, bak geldin işte
Dünyaya meylin var, 'beşer'sin bebek
Bir bilsen dünyamız neyin nesidir
Ayırır ağzını işersin bebek.

Kimisi su katar içtiğin süte
Kimisi at sokar yediğin ete
Günahtan, hileden, haramdan öte
Zulmet kuyusuna düşersin bebek.

Sitem

Benden anlamadın şiirden anla
Senin gülüşünle yaşadığımı
Akşamı ettiğim senden kalanla
Sabaha seninle başladığımı
Benden anlamadın şiirden anla

Anama Sitem

anam benim
güzel anam
ana can
ne vardı elini çabuk tutacak
beni böyle apar topar
sokaklara savuracak ne vardı


sen de güzeldin elbet
insanin anası güzel olmaz mi

Zeyde İle Sitem Mektubu

Gayr ile her dem nedür seyr-i gülistân etdüğün
Bezm urup halvet kılup yüz lutf u ihsan etdüğün
Ahd bünyâdın mürüvvetdür mi virân etdüğün
Kanı ey zâlim bizümle ahd u peymân etdüğün

Sitem

Ben ona sıkıntılı güz günlerinde
Yedi renkli yaz yağmurları dilemiştim
Kırmak istememiştim duygu filizlerini
Büyük bir ustalıkla susturup içimdeki uğultuyu
Rüzgarımı olanca yumuşaklığıyla salmıştım üzerine
İncinmesin diye tek
Acıyı bile ters yüz eden
İncelikli bir gülümsemeyle yüzümde

Ben ona gittikçe soğuyan zamanlarda

Sitem


Eee... Artik eyvallah Alman arkadas,
Düdügün öttükçe beni hatirla!
Kesin dönüyorum ben yavas yavas,
Is gücün bittikçe bani hatirla!

Ben gelmeden evvel nasildin, nasil?
Simdi kovuyorsun, bitti o fasil.
Ahte vefâ yok mu, bu mudur usûl?
Yüregin attikça beni hatirla!

Son Sitem Rubaisi

Ölüm'ü muştulamana gerek yoktu
Yakınlığını biliyordum onun,
Yüreğimi neden muştalayıp durdun?
Çoktan beri yastaydı ve yorgun......

Kırgınlık Şiiri

Kırgınlık
Sanki başka bir his
Hiç ama hiç
Yaşamamış gibiyim.
Kırgınlık
Beyoğlunda bir ara sokakta
Yapıldığı yıllarda muhteşem
Şimdi küf ve soğan kokan
Bir bina gibi
Kime ne sitem etsem veya yakınsam

Vur Da Öyle Git

İdam mahkumunun söz hakkı vardır
Bari son arzumu sor da öyle git
Arının çiçekte göz hakkı vardır
Bir buse için dur da öyle git

Madem gidiyorsun bura son durak
Ne adres, ne mektup, ne resim bırak
Kendinden bir parça bir cisim bırak
Saçından birkaç tel ver de öyle git

Batsın Bu Dünya

Yazıklar olsun, yazıklar olsun
Kaderin böylesine, yazıklar olsun
Herşey karanlık, nerde insanlık
Kula kulluk edene yazıklar olsun.


Batsın bu dünya, bitsin bu rüya
Ağlatıp da gülene, yazıklar olsun
Dolmamış çileler, yaşanmamış dertler
Hasret çeken gönül, benim mi olsun..

Mahpushane Türküsü

Başın öne eğilmesin
Aldırma gönül aldırma
Ağladığın duyulmasın
Aldırma gönül, aldırma

Dışarda deli dalgalar
Gelip duvarları yalar
Seni bu sesler oyalar
Aldırma gönül, aldırma

Bendedir

Ne azap, ne sitem bu yalnızlıktan,
Kime ne, asılmaz duvar bendedir,
Süslenmiş gemiler geçse açıktan,
Sanırım gittiği diyar bendedir.

Yaram var, havanlar dövemez merhem;
Yüküm var, bulamaz pazarlar dirhem.
Ne çıkar, bir yola düşmemiş gölgem;
Yollar ki, Allah'a çıkar, bendedir.

Karşılaşma (Cemal Hoca-İnanî)

Cemalî
Cevherli sözleri duydum efecan
Senin aşk yolunda kimdir beledin
Hangi bir kâmilden aldın armağan
Ya kimin içindir bunca feryâdın

İnânî
Âdem’den almışam aşk mayasını
Yıkılmaz temelim küşâdım benim
On beşte giyindim dost hırkasını

Kısa Pantolon Paslı Çakı Dizde Kabuk Bağlamış Yara

Nazlan
Sitem et
Kırıl bana
Beni geç vakit
Tek başıma suya yolla
bahçede yüzünü öteye çevir
Güle hayret ediyormuş gibi yap
Gülümseyerek konuş da başkalarıyla
Somurt avluda sadece ikimiz kalınca
Kızıp en sevecen adımlarla üst kata çık

Müstezat

Ey şûh-ı kerem-pişe dîl-i zâr senindir
Yok minnetin asla
Ey kân-ı güher anda ne kim var senindir
Pinhân u Hüveydâ
Sen kim gelesin meclise bir yer mi bulunmaz
Baş üzre yerin var
Gül goncasısın gûşe-i destâr senindir
Gel ey gül-i rana
Neylersen edip bir-iki gün bâr-ı cefâya
Sabreyle de sonra

İstanbul

Bir kapalı çarşı büyür gider
Ben gönlümden başka yerde olamam

Piyano üstüne birkaç söz yani
Aşksız ve müziksiz herşey anlamsız

Şefkatten terlikler sergilenmeli
Bir çocuk yanağı ayaklarında

Varla yok arası yürüyen ilgi

Bir Gece Muhammet

Bir gece Muhammet evde yatarken
Üç melek geldi de nida getirdi
Selman'ın şeklinde bir oğlan girdi
Ne güzel izzetle sala getirdi

Muhammet oğlana yerini verdi
Geçti oğlan seccadeye oturdu
Cebrail oğlandan nişan istedi
Zühre yıldızını alna getirdi

Sevgi Çıkmazı

O artık benim için bir ölüdür demişsin
Seni bunca sevene acı bir sitem mi bu
Ayrılıklar içinde taş mı kesildi kalbin
Hiç unutmam dedigin günleri unuttun mu
Bir ev hatırlıyorum sonra küçük bir oda
Ve hazdan yeryüzünde kaybolmuş iki kişi
Ellerini sürdügün her şey güzel olmalı
İnan her gün yeniden yaşıyorum geçmişi
Degil seviştigimiz o essiz birkac ayı
Bir elmas parçasını ustaca işler gibi

Bedri Rahmi Eyüboğlu

Ne zaman seni ansam hayalimde hep o şiir var
'Önde zeytin ağaçları arkasında yar'

Sanki o sonbaharı seninle yaşıyorum
Kara saplı bıçağı sırtımda taşıyorum

Neyleyim Bedri Rahmi, dalları neyleyim
Şiir yazmadığın bunca yılları neyleyim

Yoksa acılarınla tel tel çözülüp kaldın mı?