Konuşsam Sessizlik Gitsem Ayrılık

Resmin rehindir gurbetimde.
Gurbetimde sesleri aşındırmış kimliksiz bir kasaba
ve senin kederini ıslatan o yağmurlar rehin.

Alnı özlemle dağınık bir akşam getirdim sana.
Sar, büyüt ellerinle, konuk et sıcaklığına;
konuk et kanatları kanatılmış kuşlar getirdim sana...
Ve akşam, bir kez daha;
saçlarını topla ve dağıt sesini rüzgârlara!
“Bir of çeksen karşıki dağlar yıkılır”:

Sessizlik

Korkunun parmakları uzandı boğazıma
Parçalandı bir anda ruhumun yelkenleri
Son mutluluk sesleri inince kulağıma
Kapladı her tarafı sessizlik dikenleri

Dört mevsimi bir arada yaşadım ve ürperdim
Oynadım bu çileli oyunda son rolümü
Her adımda bir korkunç âkibeti bekledim
Her adımda seyrettim yeniden öldüğümü

Bitmez Sessizlik

Ben sizin kardeşinizim ha peki söyliyebilirsiniz
Nasıl evlendiğinizi
Nasıl sevmediğinizi bir gece
Peki söyliyebilirsiniz

Sonra daha eskiden o resmin günlerinde
Anneniz henüz çıldırmamıştı
Saçlarınız altın gibiydi ak omuzlarınıza değerken
Peki söyliyebilirsiniz

İşte Sessizlik Sesimizle Buluşuyor

İşte sessizlik sesimizle buluşuyor
Farkında olmasak da
O şarkılar üzünç iklimi
Harfler harfler harfler
Harflerin yarattığı bir mutluluk bu...

İşte sessizlik sesimizle çarpışıyor
Tam karşında tutkunluk
Tam karşımda bir gül
Tam karşında özlem

Bölünmeyen Bir Sessizlik İçinde

Öyle seviyor ki susmayı,
sözcükleri öyle seviyor ki,
lambasız kalabilir geceleri,
kışı uykusuz geçirebilir.

Esrikliğin
değişen yoğunluğu onun için her mevsim,
rüzgârlar
yoğunluğun dalga dalga esrikliği.

Sessizlik Yerine

Kapattım kendimi sevdama, düş görüyorum.
Hangimiz yarattık öbürümüzü?
Beni unutmak için seviyordu beni o, ölmek için yaşıyordu.
Sevgilim, sevgilim, yitirmeyi diledim seni.
Yaşamayı öğretmiyor bana gözlerinin biçimi.
Ağla, taçyapraklarıdır yüreğin yaşlar.
Nerdesin, unutuş güneşini mi çeviriyorsun yüreğimde?

Sıkıntı

Bir sessizlik
Döküldü bakışlarınızdan.
Bulut,
Yağmurunu bırakmadı boşluktan;
Sessizlik ve bulut,
Sıkıntıdan taştılar;
Damla oldular,
Gözlerden aktılar.

Der Biri Sizin İçin

Ben onu tanıdım, çok günler yanındaydım
O daha yaşlanmıştır, ben yaşlandım.

Bir yağmur yağardı, ılırdı çiçekler
Sesti yakınlığı, sessizlik yakındığım.

Yalnızlık Şiiri

Bilmezler yalnız yasamayanlar,
Nasıl korku verir sessizlik insana;
İnsan nasıl konuşur kendisiyle;
Nasıl koşar aynalara,
Bir cana hasret,
Bilmezler.

Keçiyolu

Bomboş oturdum rüzgarı dinledim
(yay burcundan dönen) . Irmağın
dediklerine geçtim sonra.
Geçip gidiyordum beni görmüyordu
ot yüklü bir akşam, yarım bir
ay.

Arkamdan başını kaldırıp
bakmıştı yol.
(dikenler, gri otlar)

Annelik Oyunu Bitti Gece Radyolarında Bir Dostu Aramak

O akşam ne çok şey konuşmuştuk onunla... Filmlerden, Polonyalı yönetmen Kieslowski’den. Yakınlarda kaybetmiştik onu. Peki Kieslowski o özellikle Mavi filminde aradığı iyiliği bulmuş muydu? Neredeydi iyilik? Arınmak? Görünmeyen, saklı bir yerde miydi? En dipte miydi iyilik, düşkünlükte miydi? Yoksa iyilik, arınma diye bir şey yok muydu, biz dünya sürgünlerinin çektiğimiz aşk özlemi gibi bir şey miydi, iyiliğe, arınmaya duyduğumuz bu dinmez özlem...

Sahi, Metin Erksan’ın Sevmek Zamanı filmini de konuşmuştuk... İnsan bir fotoğrafa âşık olabilir miydi? Belki de bugüne dek yapılmış en umutsuz aşk filmiydi Sevmek Zamanı. Gerçekliğin acımasızlığından korkup suretlere sığınan kalplerimizin trajik bir özetiydi sanki...

Daha Fazla Yabancı Ölmek İstemiyorum Sana

İyilikten, saflıktan ulaşamadım kendime burada… Burası durmadan hızlanan bir kent. Burada sonsuz arzu çarpışır. Sonsuz acı… Sonsuz hırs…
En başlarda ne istedim tam bilmiyorum. Ama öyle açık ve duruydu ki gördüğüm herşey, nereye ve kime baksam beni kendisine inandırıyordu. Henüz içimde bir başkası yoktu. İçimde benden ayrı, bana karşı bir ses yoktu. Gidemediğim yerleri mutlu özlerdim, çünkü gitmesem bile bilirdim ki oraları da benden bir parçaydı.
Çok az ve usulca konuşulurdu.
Çünkü sessizlik vardı ve ve bu sessizlikte en küçük sesler bile çabucak yayılırdı heryere. Sessizlik kutsaldı, çünkü bütün sesleri o saklardı koynunda.

Veda

Ne ay ışığı yürüyeceğim,
Ne sessizlik aşk boyunca.

İçimde çırpınan dalganın var ettiği kıyıda
Gömdüm onu
Aşkla.

Sessizlik Hâkim

Sessizlik hakimdir gözyaşlarına, sessizlik hakimdir bakışlarına,
Sessizlik hakimdir yakarışlarına, sessizlik hakim kara Kışlarına,
Sessizlik hakim mahsun bakışlarına, sessizlik hakim, feryadına,
Sessizlik hakimdir kalbi yakarışlarına, sessizlik hakim, sessizlik.

Sessizlik

Sessizlik düşünmek,
Sessizlik unutmak,
Sessizlik umutlanmak,
Sessizlik bir şeyleri yoluna koymak,
Sessizlik karşı çıkmak,
Sessizlik kendine hakim olmak,
Sessizlik mutlu olmak,
Sessizlik hayatı anlamak,
Sessizlik anlatacak bir şey bulamamak,
Sessizlik...

İçselliğinde Yolculuklar 1

Sessizlik istiyorum çokça sessizlik. Kendi iç sesime bile tahammül edemezken, kalabalık sesler içine gömülü kalıyorum. Yalnızlığın buzdan duvar, ateşle üzerine yürüyorum. Birazcık sessizlik; yarınlardan geliyorum.

18:25

Sessizlik

Sensiz dünyamdaki sessizlik...
Gidişinin ardından kalan sessizlik...
Ruhumu kavuran sessizlik...
Hayalin,
Hayalini getiren sessizlik...
Ardından bana kalan birtek,
Sessizlik...

Ağırlaştırılmış Bir Şiirdir,Sensizlik; Hakikatında Sessizlik

HAKİKATEN, SENSİZLİK,SESİZLİKTİ

SENSİZLİK AĞIRLAŞTIRILMIŞ BİR ŞİİRDİR SESSİZLİK

Hakikaten,Hakikatında sensizlikti sessizlik
Bakışlarında gizlidir sessizlik
Sensizlik gidişinin ardında yavaş yavaş uzaklaşmandı.....
Sensizlik ayak sesini dinleyerek uzaklaşmandı sensizlik


İçlerimizdekiler Sessizliğimizdendir


Sessizliklerimizdekilerle,belirleniriz bugünlerimiz dekilerle.
Duygululuğumuzla ve anlaşılabilmekte ki gözlerimizlerle.
Yüreğimizdekinin,içimizdekileriyle.
İçlerimizdekiler sessizliğimizdendir.

Sessizliğimizdendir,insandakini bitirtenidir.
Sessizliğimizdendir,insandakini daldırtanıdır.
Sessizliğimizdendir,insandakini yutkumlandıranıdır.
İçlerimizdekiler sessizliğimizdendir.

Silence Sessizlik Tercume Siir 1

Silence

(Sessizlik)

Silence, unmoved and rising,

Sessizlik, acımasız ve isyan

Silence, unmoved and sheltering,