Ey Sarı Gök Bulutu Ey Izdırap Gülşeni
dön kendine, gözlerimi yüzünde
vur kendini kimsesiz yolara ömrünün
eysarı gök bulutu, ey ızdırap gülşeni
zaman definesini taşı dagarcığında
yoksa aşkı bir belelı vadiye çekersin
eline geçince ruhun dizginlerini
umudunu imkansız çöllere taşır ölüm
kumların dehşetine salar gezginlerini
efsunlu bir vahanın bağrına düşer ölüm
Sarı Edik Geymiş Goncu Kısarak
Sarı edik geymiş goncu kısarak
Gidiyor da birim birim basarak
Anası huri de kızı beserek
Emirler'den bir kız indi pınara
Sarı edik geymiş goncu dizinde
Arzumanım kaldı ala gözünde
Böyle güzel m'olur köylü kızında
Emirler'den bir kız indi pınara
Sarı Zeybek 1 (Devamı)
Sevmesin mi Sarı Zeybek Gökçen'i?
Yüzü melek, saçı ipek Gökçen'i
Bütün Aydın İlinde tek Gökçen'i
Kız sevmeyen erin gönlü paslanır
Paslanır da imil imil yaslanır
Padişahın kulağına varırsa
Tutun diye devlet emir verirse
Üç yüz atlı, beş yüz yaya yürürse
Ölen ölür, anaları yaslanır
Sarı Saman Hatıra Defteri
ihsan y.'e
ısrarlı bir çocuk gömleği var bu gece üstümde
siyah, cepsiz, buruşuk ve kirli
okuldan mı kaçtım, evden mi, söyleyemem
titrerdi ellerim uzanıp düzeltirken yüzünü
dudakların Bastille'di, yanılmıyorum,
gözlerin, en çok o körkütük gözlerin devrilir ve
uzun uzun susardı, gözlerine su veremezdim,
tek bir imge taşımazdı birbirimize duyduğumuz his
Sarı Çiçektozu Sen Ve Korno
papatya esansısın sen ve nefti
yaprakları yalnızca
ve sepalleri ve saçların
ki içinde ritmik bir hamparsun
limonciyan notası duyulurdu
floransalı bir ressam ve
ışık hızıyla gelirdin ki
ben derhal
turunçgilleri
hazırlardım ve
Gel Benim Sarı Tanburam
Gel benim sarı tamburam,
Sen ne için inilersin?
Içim oyuk, derdim büyük,
Ben anın'çin inilerim
Koluma taktılar teli,
Söyletirler bin bir dili,
Öldüm ayn-ı cem bülbülü,
Ben anın'çin inilerim.
Sarı Anastas
En çok yanılgısı başkaydı benden
Bir suya çalardı saati
Gümüş köstekli bir aksam vakti
Karardı solukları göğü görmeden
Kraldı yaz dönüşü sürgünden
Bir ceza ülkesinde davulcu
Geceleri ipe bağlı bir sucu
Asardı kimseleri ele vermeden
Erkenden
Sarı kızla yorgan döşek
Camın ağzında sabaha karşı
Sarı kızın kolu bacağı
Sarı kızın memeleri
Sarı kızın gün ışığı
Sarı kızın ince uzun kavakları
Sarı kızın ovaları dağları
Sarı kızın bulutları
Sarı kızın rüzgârı sabaha karşı
Sarı kızla yorgan döşek
Monna Rosa -Iı- Ölüm Ve Çerçeveler
Bir lamba yanıyor, hafif ve sarı;
Garip bir yolculuk, tren ve Gülce.
Bir hançer bölüyor, ah, rüyaları:
Bir rüya, bir hançer, bir el; ve, ve, ve...
Lambalar yanıyor, hafif ve sarı;
Gece kar yağacak sabaha kadar.
Toprakta et, kemik çıtırtıları...
Yarı ölüleri bir korku tutar
Değince bir taşa kafatasları.
Ağla Sazım
Bize şu dünyada bir yer kalmadı
Ağla sarı sazım belki kâr eder.
Gerçek sevenlerin gülü solmadı
Ağla sarı sazım belki kâr eder.
Engin olurum engine inersem
Vücut öğünsün aşka yanarsam
Nalet olsun ben bu yoldan dönersem
Ağla sarı sazım belki kâr eder.
Ölüm Ve Çerçeveler
Bir lamba yanıyor hafif ve sarı
Garip bir yolculuk, tren ve geyve
Bir hançer bölüyor, ah... rüyalar
Bir rüya, bir hançer, bir el: ve, ve, ve..
Lambalar yanıyor hafif ve sarı
Gece kar yağacak sabaha kadar
Toprakta et, kemik çatırtıları...
Yarı ölüleri bir korku tutar,
Yârin Bağçesinde Üç Gül Açılmış
Yârin bağçesinde üç gül açılmış
Ak gül kırmızı gül ille sarı gül.
Üçü birbirinden fazla saçılmış
Ak gül kırmızı gül ille sarı gül.
Biri kirpiğini süzüp geliyor
Biri yüreğimi ezip geliyor
Birisi zülfünü düzüp geliyor
Ak gül kırmızı gül ille sarı gül.
Ziyaret Olalım Sarı Sultana
Dinlen bu nefesi Haktan yeridir
Ziyaret olalım Sarı Sultana
Kırkların içinde Server velidir
Ziyaret olalım Sarı Sultana
Kardeşi Şeyhhasan ismin söylensin
Bahri ile ummanları boylasın
Yüzün gören ol kalayı neylesin
Ziyaret olalım Sarı Sultana
Parelendimi (Sarı Turnam)
Fırgatlı fırgatlı ne inilersin
Sarı turnam sinen parelendi mi
Niçin el değmeden sen inilersin
Sarı turnam sinen parelendi mi
Sazım sana yad düzen mi düzdüler
Tellerini haddeden mi süzdüler
Yad el değip perdelerin bozdular
Sarı turnam sinen parelendi mi
Nerdesin
Sana hasret, sana hayran gönlümüz
Sarı saçlım, mavi gözlüm nerdesin
Bu gemi bu 'Kara Deniz'
Sarı saçlım, mavi gözlüm nerdesin
Kara peçe, yakışmıyor kullara
Kurban olam şu gittiğin yollara
Hele uyan bir bak bizim hallara
Sarı saçlım, mavi gözlüm nerdesin
Harbe Giden
Harbe giden sarı saçlı çocuk!
Gene böyle güzel dön
Dudaklarında deniz kokusu
Kirpiklerinde tuz
Harbe giden sarı saçlı çocuk!
Gramer Dersi
Sevmek'' bir kelimedir
``Sarı saçlı'' dersem bir kız için
Sıfat söylemiş olurum
``Ben sarı saçlı bir kız sevdim''
Bir cümledir. Sevda dolu bir cümle
Nokta koymalı, durmalı zira
Zira ``açlık'' da bir kelime
Cümleye gelmez sarı saçlı kız gibi
Ah elbet dolaşırsa ölüm sık sık dilime
``Öleceğim, ölüyorum, öldüm''
Sarı Zeybek İnip Gelir İnişden
Sarı Zeybek inüb gelir inişden
Her yanları görünmüyor gümüşden
Haberim yoh dün geceki cümbüşden
Sarı Zeybek inüb gelir dereden
Her yanları görünmüyor bereden
Hekim napsın iyi olmaz yaradan
Sarı Zeybek şu dağlara yaslanır
Yağmur yağar silahları paslanır
Gine Dertli Dertli (Turnalar Semahı)
Gine dertli dertli iniliyorsun
Sarı turnam sinen yaralandı mı
Hiç el değmeden de iniliyorsun
Sarı turnam sinen parelendi mi
Yoksa sana yad düzen mi düzdüler
Perdelerin tel tel edip üzdüler
Tellerini sırmadan mı süzdüler
Sarı turnam sinen yaralandı mı
Gül 1
İzmir! e götürüyorum bir gülü
Sarı bir gülü..