Kedi Kırıkları

Ortancasıyım üç kardeşin
hiç tatmadığı için
acırken ağabeyime
kıskanç gözlerle bakarım
iki insan sıcaklığı üstünden
dünyaya gelen
kardeşime

Kutsal kitaplarda
aramam boşuna

Bakışsız Bir Kedi Kara

Gelir dalgın bir cambaz.
Geç saatlerin denizinden.
Üfler lambayı.
Uzanır ağladığım yanıma.
Danyal yalvaç için.
Aşağıda bir kör kadın.
Hısım.
Sayıklar bir dilde bilmediğim.
Göğsünde ağır bir kelebek.
İçinde kırık çekmeceler.

Kedi İdi Adı

KEDİ İDİ ADI

Bu adı
Ona kimse vermedi
Çağırdılar, sağırdı, duymadı

Kedinin mırmırları
Onun
Hem düşünmesi,
Hem de duyma’sıdır.

Kedi

Bir minicik sokak kedisi karşıladı beni
Ezelden beri ıslak sokakta
Direnmeyelim dedim bu hayata
Dur dedi usta
Karnım çok aç
Biraz daha sonra ölelim...

Kedi Ağlaması

Kendini yalnızlıkla açıklama yalnızlık bitti
yaşın kırkı devirmişse kalbin de bir kedidir unutma
ve birer patidir artık ellerinin her biri
kafayı iki el arasında tutmaya yenilgi denir
içine döktüğün her ağlama yüzündeki çizilmedir

Kendini aşkla mevsimleme aşk bitti
yarısından sonra her şey günahtır nasılsa
de ki vekâleten sevdim, vekâleten evlendim, vekâleten öldüm
ısısı parmakta sönen nikâha devr-i kış denir

Kedi

Hısım akraba karşıda
Gece yatısına gitse ya
Gidemiyor
Konu komşuya bile zor
Kedisi var
Kediye bakıyor

Kedi, Pati, Kuyruk, Bıyık, Röya

ateş çizerken yüzünün arkasındaki genetik kalbi
fırsattan istifade bir yalanın yeminli şahitleri
ölüm tarihi: çevirisi imkansız bir aşkın tahlili.

sonbahardan sonra hiçbir kan akışkan olmayacak.
kopartılan alt dudağın yerinde çünkü
şevk süsü verilmiş bir sihirbaz kostümü.

düşülen kuyunun suyuna karışan insanı sever şiddet,
biraz bok koksa da her sevgilinin elleri için için

Yoksul Bir Kedi Gördünüz Mü Hiç

Şu bitmez dalgalarıyla deniz ruhumu
Çalkalar bırakır sarhoş gibi kalırım
Takılmam arkasına şarkılarının
Yosun rengi saçlarını sulara salan denizkızlarının
Matem tutarım, ayrılıklara şahit
Gök gümbürder, yalnızlık tutar başımı
İçimin kandili söner

Kaç kere döndüm kapından umudum, aşkım
Yardım isteyen dilimde çıkan çıban

Kedi

tavan arasına kaçan çocuk
erik ağacından görünen göğü düşünür
akşamın acısı içine çökünce
uyur

benim küçük bir kedim vardı
ahmak bir ayak ezdi
benim en güzel çocuklulğumu
ahmak bir ayak ezdi

Hırraname

Kedimin her gece böbrekle dolardı sepeti
Yok idi Ni'metinin râhatının hiç adedi
Çeşmi şehlâ nigehi fârik iken nik ü bedi
Sardı etrafını bin dürlü adular
Kedimi gaflet ile fare-i idbâr yedi
Buna yandı yüreğim âh kedi vâh kedi

Keyfi gelse bıyığın oynatarak mırlar iken
Kızdırırsan yüzüne atlayarak hırlar iken
Kuyruğu geçse ele dırlanarak hırlar iken

Mum Alevi İle Oynayan Kedinin Öyküsü

Bir mum yanıyordu bir evin bir odasında
O evde bir de kedi vardı.
Geceler indiğinde kendi havasında
Mum yanar, kedi de oynardı.

Mumun yandığı gecelerden birinde
Kedi oyunlarına daldı.
Oyun arayan gözlerinde
Mumun alevi yandı,
Baktı,

Tatil

Ayrılmalar birer kaçış gibidir
Alışmış bir kedi varsa
Kedi yokken gitmeli
Ya da bizden bıktığını
Bilmeli, gitmeli

Diyalog

Bir gün, bir evde, bir kedi
Vardı.
O gün, bir evde, o kedi
Benden sıcaklığını esirgemedi.

O gün, o evdeki o kedi
Beni bana götürdü getirdi.
Ona şarkılarımı söyledim;
Uyudu, bakıyordum, benimleydi.

Tablo

Kedi kadının yanındaydı,
Kadın gecenin yanındaydı.

Kedi gitti geceye değdi,
Karardı,
Döndü kadına değdi.

Bir kadın portresi belirdi;
Elinde siyah bir gül vardı,
Kucağında kırmızı bir kedi.

Uykusuzluk

Uykusuzluk ve pencerede bir kedi
Gece boyu hiç konuşmadan durdu.
Yağmurlar yağdı, dindi,
Pencerede hep kedi,
Ne geceye girdi, ne de uyudu,
Baktı, baktı, baktı,
Belli değildi doğmadığı, doğduğu.

Sanki ona bir zaman
Hadi minderden in dendi,

Mumun

Bütün ışıklara karşı geldi
yaktığın bu mum
Neyin nereden nereye geçişiydi
aktığım o mum
Bir aydınlık geçit, bir kedi
sakladığım o kurum
Zamanın ötesinde bir şimdi
sakındığım bu durum

Sokak

Sokaklarda çöp tenekeleri
Çöp tenekelerinde kedi
Kedi sokağı yedi.

Sokaklar alık bunak
Sokaklar insana yalak
Sokaklar yalınayak.

Sokaklarda in cin yok
Sokaklarda ben'im

Masalların Masalı

Su basında durmuşuz,
çınarla ben.
Suda suretimiz çıkıyor,
çınarla benim.
Suyun şavkı vuruyor bize,
çınarla bana.

Su basında durmuşuz,
çınarla ben, bir de kedi.
Suda suretimiz çıkıyor,

2

Neden liman deyince
Hatırıma direkler gelir
Ve acık deniz deyince yelken?
Mart deyince kedi,
Hak deyince işçi
Ve neden ihtiyar değirmenci
Allahıma inanır düşünmeden?

Ve rüzgarlı havalarda
Yağmur eğri yağar?

Uyarılan Şair

Bakımlı parkların görgülü ağaçları
eli yüzü düzgün kibar dalları
Sarı yaprakları günışığını sarınmış bırakmamış
Banklardan her birinde gündüzden kalma bir koku
Bir kedi miyavlar yalnızlık hakkında
elinde bir belgeyle geçer
Yakın denizde bir derinlik kokusu
ve kımıldayan bir ölüm duygusu
Ve deniz
Onun sularda olmayan bir sesle