Dışarıda Üşüyen Haziran Kalbimde Hazan

“Uygarlık ve barbarlık kardeştir.”
-Havel-

Dünya sığmıyor insana Havel,
yüzlerdeki, yüreklerdeki maske,
parada kir, suda klor, havada nem,
yüksek borsa, alçak basınç
ve kanun hükmünde ihanetler, sahtekâr jestler.

/İnsan, sığmıyor insana Havel! /

Ben Eylül Sen Haziran

Bir eylüldü başlayan içimde
Ağaçlar dökmüştü yapraklarını
Çimenler sararmıştı
Rengi solmuştu tüm çiçeklerin
Gökyüzünü kara bulutlar sarmıştı
Katar gidiyordu kuşlar uzaklara
Deli deli esiyordu rüzgar
Dağılmıştı yazdan kalan ne varsa
Yaşanmamış bir mevsim gibiydi bahar

Haziran

Bakar gülümserdin bana balkonundan
Ah o yaz akşamları sen ne iyiydin
Rüyan, kokun ve sesin
Rüzgar gibi esiyor günler arkasından

Her an bir başka hatıran
Çiçek açıyor karşıki dalda
Kendimi kaybederek rüyada
Yaşadığım o sonsuz zaman

25 Haziran 1981

Yoktun ya burda
Burda yokken
Daha sıkı tuttum ellerinden
Daha yakından baktım yüzüne
Daha iyi daha çok
Gördüm dinledim seni
Takıldım peşine sonra
Gözlerinden geçen bulutların
Yere düşmüş bir gülün
Belki senin önündeyim şimdi

Haziran Şiiri

Haziran üstümüzde dal dal
Moda çevremizde renk renk
İstanbul bin dokuz yüz elli beşinde
Çimenler altımızda sık sık
Bulutlar üstümüzde seyrek

Eteklerin moda yelkenlerinde
Elin omzumda sıcak
Belin kolumda ince
Gözün gözümde ürkek

Haziran

My love is like a red, red rose (e.e.cummings)

Kırmızı kırmızı bir güldür aşkım
İnce yüzünüzde. Kırmızı. Korkunç.

Kor sevişmemizden deli bir yalım
Koyuna sevdanın. Kırmızı. Korkunç.

Karanlık, büyür büyür benim aşkım
Gecenizde sizin. Kırmızı. Korkunç.

Haziran Ağaçları

Haziran ağaçlarının oralarda
Çocukların derisi yanmakta
Güneşli şapkalar altında

Orada ceviz ağaçları altında
Serin uykusunu yaprakların
Biri toprak üstünde uyumakta

Orada üvezler altında şimdi
Fransız devrimini okumakta

Haziran

Senin saçların, gülen gözlerin,
Haziran günleri gibi aklıma gelir:
Daha ağaçların gölgeleri serindir
Kaçıp gidemem
Gömülmüşüm sararan kitaplar arasına

Arka odalarında evin
Gölgeler düşer çinili tabaklara
Hasır sepetlerde mavi ibrişimler
Solar önünde pencerelerin

Haziran

Kim ölüyor hayvanların
Kızışarak daraldığı zamanda
Bir pazu marazında yıkılmadı o kollar
Güç istifi kanın
Saklanmış kadınlıkların
Ve kız kaleleri
Ehli hicablarca saklı
Muhasaralanmış önlerine perdeler akmış
Atmacalar
Gezgin kuşlar

Haziran

Kırlangıç, yuvasından
Yeni yavrular saldı,
Gözlerimi avutan,
Renkler mayısta kaldı..

Ne olur ağarsın tan,
Susun kuşlarım bir an,
Bahçelerde haziran
Yeni uykuya daldı..

Zerrişte

Uzaklarda olman daha iyi
Kangurular ve koalalar gibi
Uzaktan, haziran günleri gönderirsin,
Yakındansa dolu, kar ve tipi
,

Terki Terk

cesaretimizi toparlayacak kadar vaktimiz olsaydı, hiçbir şeyden korkmazdık. ve şu yağmur hep güzel yağıyor demek gibidir yolun mütemadiyen açık olması. ömrümüzden bir haziran daha düşüyor sevgilim. rüzgar hala sallıyor dalları. piyanoyu susturmuş parmakları şarkısız koyan. devrik çaylar kuruyor masalar. merhametin me'sini mim'lemişler gönlüme. senin hızır'ın yok mudur ya musa? kibrin ka'sına takılıyor asalar.

üşüyoruz, bu başka soğuklar ülkesidir sevgilim. ey karın eridiği yerden ummanlara karışan su! yolsan adımlarımı al. yoksan varlığıma armağandır o noksan. biliyorsun sen olmasan... sen olmasan ben bu ömrün içlerinden yanarım. saatin zembereği, bakışın müştereği var. yağmur yağıyor, şarjım bitiyor, ben seni daha sonra ararım.

Şubatta Saklambaç

Geçen yazdan önceki yaz: 'O Yaz': Hem haziran, hem tren, hem bahçe, hem gül (anne) , hem usta (baba) , hem Eskişehir. Her şey, şair Seyhan Erözçelik'in günün, gecenin muhtelif saatlerinde telefondan dinlettiği muhtelif şarkılardan birindeki gibidir. Şarkı demek az gelir, şiir demek de öyle, gençlikse yaşamak için iyi bir mevsim olsa da, anlamak için nice sonbaharları, kışları bekleyecektir.

'O Yaz'lar çünkü gençken anlaşılmaz, hafiften gazel dökmeye başladığımız güz ve kış yaşlarını bekler, yitip gideni anlamanın da bir lezzeti vardır. Teselli diyelim bu kederin lezzetine. Seyhan'ın dinlettiği hepimizin yitirdiğidir, 'O Yaz'ları kim yitirirse yitirsin, Zerrin Özer'in sesiyle, kaybettiklerimizin hiç olmazsa bir parçası geri gelecektir, onun adına da ister keder diyelim, ister yazsama (yurtsamadan mülhem) , sanki gençliğimizin, ideallerimizin, duygularımızın o 'büyük ve muzaffer mağlubiyeti'ne yakılmış bir ağıt gibi, ne tuhaf, bizi hüzünlendirmek yerine sevindirecektir.

Kasr-I Gülşen

Kasr-ı Gülşen’sin evet, lâkin gönüller şen değil.
Durduğum, mâzîne hürmet, yoksa neşvemden değil.
Var mı loş sînende cânandan kalan nûr izleri?
Ey yeşil yurt, istenen senden odur, sînen değil...

Kahire, 20 Haziran 1935

Haziran

düş gezginiyim gecenin kovuğunda uyurum haziranın düşünü görürüm
tam da kiraz vaktidir yüreğimin dalları toprağa değer toprak çağırır
dalbastı kirazların kan tadında umarsız bir yol ayrımıdır haziran
ben yürürüm bu yolda hüzünlü şarkılar yürür belki haziran yürür
sağanak yağmurlar altında göç arifesidir haziran yağmurun türküsüdür

akşam olur karanlık hüküm sürer gecenin gergefinde bir şiir dokunur
toprağın sesi çınlar kulaklarımda dalgalar yüreğime değer deniz çağırır
bütün tekneler hazirandan geçer şarabın kırmızısıdır damarlarıma yürür

Haziran Gecesi Olmak

anıları,
taşıyacak
haziran gecesi olmak.....ne güzel....

ne güzel,
yıldızların kayması
haziran gecesiyle kaybolan düşlerde....

saçlar,
savrulurken kavak yelleriyle

Dünya Çevre Günü’Nde

DÜNYA ÇEVRE GÜNÜ’NDE

Sabah uyanınca bak dört bir yana,
Beş Haziran Dünya Çevre Gününde.
Yok edilen yeşile yana yana,
Beş Haziran Dünya Çevre Günü’nde.

Gökdelen dikilir, ağaç sökülür;
Barajlar kurulur, ağaç kesilir;
Yollar düzenlenir, ağaç kıyılır;

Haziran Da Ölmek! ...

Beni öldürüp hayatta bırakan,
Yanlızlığa mahkum eden,
Sevdiğimi toprağa veren,
Yirmialtı haziran! ...
Hayatımı karartan haziran,
Günlerim oldu hazan,
Beni yardan ayıran,
Yirmialtı haziran! ...
Gözlerimden kan akıtan,
Saçlarımı aklaştıran,

Haziran Yağmurları...

haziran yağmuru,
toprağı aradı..
bulamadı...
haziran yağmuru,
gezi parkında
sevgililerine özlemle yağdı...

haziran yağmuru,
arabamın sileceğinden
sıcak asfalta kaydı...

Haziran

Bir haziran çılgınlığıydı seni sevmem
Bir haziran ki bitmek bilmiyor...