Güzellik

Hastalık, sevgisizlik, öksüzlük...
Neler geçirdim ben!
Çıkabilseydi bir, 'güzel' diyecek
Güzelleşirdim ben!

Acının Rengi

..ey acılara tat veren güzellik
Yüreğimize hoşgeldin
Geldin de
Çiçekli dallara döndürdün öfkemizi
Artık ister dolu yağsın ömrümüze
İsterse kar
Biz ki bildikten sonra sevmeyi
Bütün sabahlar
Acı renginde olsa ne çıkar

İkilem

Güzel kadınlara kederli şarkılar söyletmeyin
Birbirini çoğaltıyor üç acı
Kadın,güzellik ve şarkı...

Kederli şarkıları güzel kadınlara söyletin
Birbirini bütünlüyor üç acı
Kadın,güzellik ve şarkı...

Ey insan ömrünü dolduran biçimleyen duygu
Hüzün müdür her vakit mutluluğun bir yüzü?...

Yolculuğa Çağrı

Yavrum, sevgilim, sen
Tadını bir bilsen
Orada yaşamanın birlikte!
Keyfince sevmenin
Ölünceye değin
O sana benzeyen ülkede!
Puslu gökte yer yer
O ıslak güneşler
Senin yaş içinde parlayan
Hayın gözlerince

Gözlerin İstanbul Oluyor Birden

Seninle bir yağmur başlıyor iplik iplik,
Bir güzellik doğuyor yüreğime şiirden.
Martılar konuyor omuzlarıma,
Gözlerin İstanbul oluyor birden.

Akşamlardan, gecelerden, senden uzağım
Şiirlerim rüzgardır uzak dağlardan esen
Durgun sular gibi azalacağım
Bir gün, birdenbire çıkıp gelmesen.

Sevdim Sevgilim Diye Ana Yurdu Derinden

'İstiklal Marşı” şairi M. Akif’in ruhuna ithaf'

İyilik ve güzellik taşıyor her yerinden
Sevdim sevgilim diye Anayurdu derinden
Neye baksam sevindim sevdim ne varsa her yerde
Yurtta bulunmak bile deva olur çok derde
Şu uçuşan kırlangıç, sarı asma ne güzel
Şu nur topu yavruda allı basma ne güzel
Güzellik kaynağıdır yeryüzü gök ve deniz
Tatlıdır Anayurtta her yüze bakan beniz

Leyla

Bu akşam rüyamda Leylâ'yı gördüm,
Derdini ağlarken yanan bir muma;
İpek saçlarını elimle ördüm,
Ve bir kemend gibi taktım boynuma,
Bu akşam rüyamda Leylâ'yı gördüm.

Leylâ.. Elâ gözlü bir çöl ahûsu,
Saçları bahtından daha siyahtır.
Kurmuş diye sevda yolunda pusu,
Döktüğü göz yaşı, çektiği ahdır.

Gel Sevelim

Gel sevelim sevileni seveni
Sevgisiz suratlar gülmüyor canım
Nice gördüm dizlerini döveni
Giden ömür geri gelmiyor canım

Özü gülmeyenin yüzü güler mi
Sevgisiz muhabbet Hakk'a değer mi
Seven insan kaşlarını eğer mi
Zorunan güzellik olmuyor canım

Türkçemiz

Annenden öğrendiğinle yetinme
Çocuğum, Türkçeni geliştir.
Dilimiz öylesine güzel ki
Durgun göllerimizce duru,
Akar sularımızca coşkulu...
Ne var ki çocuğum,
Güzellik de bakım ister

Önce türkülerimizi öğren,
Seni büyüten ninnilerimizi belle,

Saklı Sevda

cam yeşili bir kız çok kirpikli
saçları nasıl karanlık bir kızıl
örtülü bir güzellik benzeri olamaz
dudaklarındaki kan etkiliyor asıl
duyarlığı alıngan gönlü ikircikli
ne yazsam ona tutsak
/ adı şehnaz

belki kadın belki çocuk iyice kuşkulu
hangi tutku buğulamış camlarını

Mektup

İstersen mutlu oluruz seninle
Evimiz ve çocuklarımız olur
Yemek pişirirsin kendi elinle
Kalplerimizde esenlik ve huzur
İstersen mutlu oluruz seninle
Birbirimiz için yaratılmışız
Ruhlarımız düşüncelerimiz bir
Bizi gibi olur çocuklarımız
Ben sair, sen bastan ayağa şiir
Birbirimiz için yaratılmışız

Paramparça İnsanlığımız

sevgilerimizi söyleyemez olduk
göremez olduk nice güzellikleri
yalanı öğrendik
utanmayı öğrendik
inandık sonraları
bütün yaratıklardan üstün olduğumuza
büyük zekamız
önce kafesi,zinciri,zulmü icat etti;
iyilik güzellik ve doğruluk adına
hiçbir şey kalmadı inandığımız

Hele Bir Yol Sefa Geldin Desene

Böle midir sizin ilin töresi
Hele bir yol safa geldin, desene
Geçer bu güzellik sana da kalmaz
Hele bir yol safa geldin, desene

Öl dediğin yerde ölürüm , derdin
Kal dediğin yerde kalırım, derdin
Her derdine derman olurum, derdin
Hele bir yol safa geldin, desene

Kesik

Sokaktaki adamların gözlerinde yitik
Nasıl oluyor bir türlü anlamıyorum
Arada bir barış arada bir gökyüzü
Her şeyin güzeli aşkla beraber
Kesik kesik

Hiç durmadı aşk dursa bile dünya
İnsanlar sevdiler hep bazı insanları
Gece inmesin gözlere ve sokaklara
Vücutlar arasında kadınlık erkeklik

Köşeyi Dönenlerin Şarkısı

yürekleriniz sızlar mı
güneş körse ve gök sağır
içinizi ısıtanlar
alacalı yıldızlar mı

kimliği belirsizler mi
kurşun sıkan üstünüze
bazen canınız ister mi
hüzünlenmek ağır ağır

Yeni Mektup

Seni severim dediğinde duydum
İplerde parça parça sevgimi.
Ne zaman mektup alsam..,
Sonuçsuz ve saçma kederimi
Senin sözlerinde kuruttum.

Mektupları yakmalı
Sevgilerden yoruldum.

Hergün güneşin doğuşu var ya,

Güzel Ötesi

Güneş son kez baktı kızıl anahtar deliğinden
(o muydu dışarda kalan, biz miydik?)
sonra eyvallahı çekti mor bir tebessümle
gök geçirdi sırtına eflatun kaftanını
şarabi derken, menekşede kıldı karar.

Güzelötesi ışıkları akşamın
bu morguvan deniz
gittikçe tedirgin ediyor beni
ben

Aşk Başlamadan Güzel

Aşk başlamadan güzel,
Kalplerde heyecan
Bakışlarda korku olduğu zaman güzel...
Birbirimize sezdirmemek için çırpınış,
Başkaları görmesin diye çabalayış,
Gözlerim gözlerinin mavisine değdiği zaman...
Aşk başlamadan güzel....

Yedi Güzel Adam

I.
Bu insanlar dev midir
Yatak görmemiş gövde midir

Bir yara açar boyunlarında
Kolkola durup bağırdıklarında

-Ya kurbanın olam
Dağlar önüme durmuş
Ki dağlanam

Beni Bu Havalar Mahvetti

Beni bu güzel havalar mahvetti,
Böyle havada istifa ettim
Evkaftaki memuriyetimden.
Tütüne böyle havada alıştım,
Böyle havada aşık oldum.
Eve ekmekle tuz götürmeyi;
Böyle havalarda unuttum.
Şiir yazma hastalığım;
Hep böyle havalarda nüksetti.
Beni bu güzel havalar mahvetti.