Gözlerin Gök-Yüzünde Bir Dolunay

Diyelim
ki sessiz gecede poyraz…

Sis çökmüş o heybetli dağlara;
yurdun
da kar altında, gözlerin gök-
yüzünde bir dolunay.

Diyelim ki sınamışsın uzaklığın ihanetini.
Seslere çarpmış sesin,

Seni Yazdım Ebem Kuşaklarına

seni yaşadıktan sonra anladım
bana sensin mahşer nuru, kol-kanat
içimde şahlanıp duran huysuz at
dizginsiz gemsiz değil!

unuttum gözyaşı döken kadını
ördüm gerçek aşkın ruh mihrabını
bir yay gibi gerdim göğe adını
gönül kubbem artık alemsiz değil!

Ay! Ay! Ay!

Şu gökteki ay var ya
Şu boktan şu yarım ay
Bakarsan bakarsan bakarsan
Bi tek sözüme bakıyor benim
dolunay olmak için
O bana bakıyor
Ben ona.
O bana bakıyor
Ben ona,
Hepimiz ama

Geç Gelen Duygular

Tutuşsak el-ele bir yaz sabahı
Çıksak Şardağı'nın yücelerine
Kovsak saatleri, dakikaları
Baksak Elbistan'ın gecelerine.

Donsa şekillerin, renklerin izi
Zaman bir noktada unutsa bizi
Çiçek sular gibi saf sevgimizi
Döksek türkülerin hecelerine.

Sana Arzuhâlim Deste Destedir

Bir özge mekân ki bir güldestedir,
Satır satır, sayfa sayfa bestedir.

Kemâle erişmiş bir güzelleme
Yağmur da, çiçek de hep bu sestedir.

Koçak kal, gökçek kal, hep göklere bak,
Sevdamın debisi yoğun histedir.

Sürgünün kaderi kaçak kırmızı,

Eylüle Gazel - 2 -

Şükür ki sevgiliyle beraberiz
Birlikte kotarır yer ve içeriz.

El-ele gezeriz sahil boyunca
Martı olur, turna olur uçarız.

Denizi dinleriz dolunay vakti
Uzak ufuklara yelken açarız.

Biz yıldız toplarken hava bozulur

Armağan

Bunca yıl çok ışık birikti avuçlarımda
Senin olsun
Esinlen sevgi dokuyan ellerimden
Bunca yıl şiirin, kardeşliğin, kavganın
Has bahçelerinde yarattım bu gerçeği,
Sabrım senin olsun
Aşkım senin olsun


Acıların sütüyle büyüttüğüm umutlar

Gece Tanıklığı I

sessizce iniyor mermer merdivenler
dolunay var minarenin arkasında
tıka basa bulut dolu ağaçlar
ne anlama geldiğini kimse bilmiyor bunun
yol üstünde unutulmuş yolculukların,
ayak seslerini biriktiren çocukların,
gecenin ne anlama geldiğini kimse bilmiyor.
zamana ekliyor kendini
herkes, ağlıyor

Arzu Okay

dudaklarım geziniyor gecenin ağzında
güzel ırmak çürüğü pastel bir günahla
beyaz masum ve ıslak
dolunay lekeleri içinde tenim
kasıklarım aşk eziği bir grilikte kirli sanki
dudaklarım ki tüyden öpüş valsi
sen ey jezabel gibim
çocukmuşum gibim gidip geliyorum senle
düşüme
akşamıma

Adı Bende Saklı

Bölünür sancıyla uykular
Sığınak değil en kuytular
Gökte ay öndört ben dolunay
Son hatıramı sinene sar
Bu kadarına razıyım yar

Uzak diyarlarda evli barklı
Mutluluk en çok onun hakkı
Bu yorgun kırık dökük hikayenin de
Adı bende saklı

Dolunay Üzerine Çeşitlemeler

DOLUNAY
Ey eskil tanrıça portakal bahçelerinin rüzgarlarında
Ve senin kokusu gecede sevdaların

DOLUNAY
Görkemle açan günebakan kış koylarında
Ve devinen ürpertisi sularda sevdaların

DOLUNAY
Ey ermiş gezgin bozkır akşamlarında

Hep Böyle Kal Dolunay

Gecelerin ışığı,
Sen Dolunay dolunay.
Dünyanın aydınlığı,
Ol Dolunay dolunay.

Sen doğarsın gecede,
Hem namede hecede,
Umut olup içime,
Doğ Dolunay dolunay.

Dolunay

Ay dolunay sen yoksun
Gece mahzun
Mehtap mahzun
Ben mahzun
Ay dolunay sen yoksun


Ay dolunay sen yoksun
Gözlerin yok
Gülüşün yok

Dolunay

Gece geceyi kovalarken
Ömür sermayesi tükenirken
Gündüz gündüzü ararken
Gözlerim dolunaya takıldı…

Dolunay’ın sanatsı yuvarlaklığı
Tepsi gibi ilişti gözüme
Dolunay’ın eşsiz güzelliği
Kar gibi beyazlığı yaktı ciğerimi

Dolunay

DOLUNAY

Ay, dolunay,
Ak yeleli dolunay.
Semaların sevdası,
Gecelerin rüyası,
Ondördü, onbeşi, ziyası,
Gönlümün hülyası,
Derdimin devası,
Ay, dolunay.

Şâvkın Nerede..

Konu:Dolunay..

Bazen hilâl bazen şeklin dolunay
Pırıl pırıl parlıyorsun gecede
Yıldızların arasında elmas gibisin
Yeryüzüne düşen şâvkın nerede..

Suya değsen cayır cayır yakarsın
Yeryüzünü aydınlığa boğarsın
Gün batımı,göğe ışık yakarsın

Dolunay

Dolunay hayatım son durağında
Hazan vurdu yüzüm saman sarısı
Kıyıda yükselir sular sessizce
Ay parlıyor yine mehtaplı gece
Yutar sahilde ki hatıraları

Dolunay şarkımız gül dudağında
Rüzgâr olup okşasam saçlarını
Hayalin belirir beyaz tüllerde
Başkası girmesin koymam düşüme

Öyle Bir Dolunay

Bir dolunay düştü hatıra defterimden
Şimdi soğuk ve yakıcıyken elimde.
Bir dolunay zaten nereye gitsem kalbimde
Bir dolunay sisler içersinde, gömülmüş kabrimde

Ateş kokan nehirlerde yüzenler nerede?
Dünden kalan şehirlerde gezenler nerede?
Hep kaybolan, ölümleri sezenler nerede?
Hayra yorulan düşleri ezenler nerede?

Dolunayda Gözlerin

Dolunayda gözlerin
Kafeste yüreğim
Avuçlarımda hasretin
Çok uzaktasın çok

Işığım dolunayda
Dolunay avuçlarımda
Yüreğim isyanlarda
Çok uzaktasın çok

Hoş Geldin Dolunay

HOŞ GELDİN DOLUNAY

Bu güzellik, bu parlaklık yakışıyor sana.
Bak gülücükler salıyorsun her yana.
Elimi uzatsam dokunur musun bana?
Dolunay güzellik katmadı mı dünyana?

Akşamın ilk saatinde misafir oldu bize,
Dağların arkasından çıkınca başladı söze.
Balkona çıktığımda geldim göz göze.