Bir Doğum Günü İçin
Göklerin yüzü güldü mü
Dünyaya geldiğin zaman?
Azgın sular duruldu mu
Dünyaya geldiğin zaman?
Güneşler gibi tek miydin?
Ay ışığından ak mıydın?
Böyle nazlı çiçek miydin?
Dünyaya geldiğin zaman?
Münevverin Doğum Günü
Yapraklara dallara yeşillere allara
Nice nice yillara gülüm
Nice nice yıllara
Yaprak dala al yeşile yaraşır
Gayrı vermem seni ellere
Doğum
(Leyla'nin doğumu için Mecnun'un sonradan söylediği)
I.
Çiğ düştü göklerden
Ve bir bahar günü doğdun sen
Güvercinler geçti menekşelerden
Ve bir bahar günü doğdun sen
Doğum Gününde
Kimbilir ne kadar güzelsin bugün
Benden uzaklarda doğum gününde
Hatırla ne kadar mutluyduk canım
Seninle geçen yıl doğum gününde
Kim derdi sonu bu öyle bir aşkın
Belki kurumuştur çoktan gözyaşın
Kutlu olsun sana bu yeni yaşın
Bana da sensizlik doğum gününde
Cum‘A Günü Cum‘A Günü
Gel dünyayı ardına at
Cum‘a günü cum‘a günü
Ölmüş kalbim bulur hayat
Cum‘a günü cum‘a günü
Mümin isen etme nazı
Terkeyle sohbeti sazı
Gir mescide kıl niyazı
Cum‘a günü cum‘a günü
Doğum
Anası bir oğlancık doğurdu bana;
kaşsız, sarı bir oğlan,
masmavi kundağında yatan
bir nur topu, üç kilo ağırlığında.
Benim oğlan
dünyaya geldiği zaman,
çocuklar doğdu Korede,
sarı ay çiçeğine benziyorlardı.
Makartır kesti onları,
Doğum İlanı
Bu kundak atıldığında dünyaya
daha dikilmeden bezleri
önce bahşişini ister papaz vaftiz etmeden
ancak tükenmiş epeydir rüyaları
terkedilmiş satılmıştır şimdiden
forseps henüz kavrarken başını
doktor bedel olarak aldığı tavuğu yemeye koyulmuştur çoktan
çeker poliçeyi tüccar
mürekkep ve kandan sırılsıklam mühür hava atar
Meleklerle Randevu
yüzün çarpıyor… beni zülfünle ince tellere ayırıyorsun. Mikail’in emirle düşürdüğü bir rüzgâra denk geliyor alnın ki saçlarınladır. yıldızları soğutuyorum uzay denilen gökte. sonra ansızın venüs… çırpınan tövbelerle giyiniyor üstünü. [not al: atları terbiye eden ellerde bile Cebrail vardır! ]
sana bu donuk turuncuyu buldum. yasaksa kızıl, ancak bu kadar yanmana el veriyor gönlüm. rüzgâr eserse senin zülfün bu ormanları elime tutuşturur. geyikler yanar geyik eti olurlar. ben erirsem… bir ihtimal aşk olurum bir ihtimal cehennem. [not al: mahşerde türkü söylemek yasak değilse yırttık! ]
çarpıcı bir kıyamet manevrasıyla boynumu senden çeviriyorum. ve o an İsrafil çıkıp geliyor, eline benzer bir şeyde düdüğe benzer bir şey var. o düdüğe benzer şeyi ağzına benzer şeye götürene kadar bir süre… sana benzer her şeyden dönüyorum. [not al: şirk detektörünü ölmeden kim susturmuşsa helal! ]
bu düzene simetrik sıyrıklarla yaşlanıyorum. ortancanın açtığı, çiçekler arasında gizli bir kıskançlık ve bahardır. senin açtığın, çıplak omzunla ilgili binbir türlü yük bu aksak develer kervanına. çöl ağlıyor kuma amors. ölümü ezbere okuyan her şey yaşıyordur. [ not al: doğum günü mumlarını Azrail mi üflüyor? ]
Olgunluk...
Artık eskisi gibi her Hafta sonu birileri ile dışarı çıkmak istemiyorum. Beni yoran ilişkiler, yeni tanışmalar, yeni yüzler aramıyorum. Eski dostlukların da özetini çıkarmaya başladım. İlişkilerde tasarrufa gidiyorsun her şeyde olduğu gibi ve gereksiz insanları hayatından atmak istiyorsun.
Yapmacık, inanmadan konuşmak istemiyorum artık. Beni anlamayanlarla konuşmak cümle kirliliği yaratıyor ve hak edenlere saklıyorum enerjimi. İstediğime istediğimi deme özgürlüğüne sahibim, eleştirme hakkını oluşturan yaşamışlık ve yeterli yaş faktörü artık bende de var.
Her Cani Bir Gün Ölümü Tadacaktır!
Azrail, sürprizler yapan bir melektir ey Kaddafi!
O, bazılarının canını doğum günü mumlarını üfler gibi alır,
bazılarının canına Afrikalılar vesaittir.
son kullanma tarihin daha ilk geldiğin anda bitmişti,
ki 40 yıldır kusuyoruz bize içirdiğin zehiri.
işte senin paralar döküp önümüze koyduğun kiralık katillerle,
beş kuruş almadan savaşıyoruz, iyi mi? !
faniliğinin yatırımını caniliğe yaptın,
sürer mi sandın hiç sürer mi kurduğun bu kolpa hayat? !
her cani bir gün ölümü tadacaktır ey Kaddafi!
Kanto Xxxvı
(Doğum Günü Kutlaması)
Bana sormayın bilmem ki
Bir çiçeğin gümüş rengi vaktinden doğduğumu
Güneş karanfillerin içindeyken
Ve babam güvercinlere yem vermeye gitmeden
Mayısın yirmisinde
Bin dokuz yüz kırk yedi yılının
Toprak damı fırdolayı karanfil bir evde
O yüzden çiçekler doğumuma sebep
Doğum Günü Ve Aşık
Doğum günü hep ilktir.
Aşık ilk tutulandır.
Doğum günü sevgidir.
Aşık delice sevendir.
Doğum günü yaşlılık içerir.
Aşık ihtiyarlayıncada gençtir.
Doğum günü elemdir.
Doğum Günü
Bir hatırlanma, bir hatırlatma
Sadece o gün, kişiye özel gün
‘Mutlu yıllar sana’ ile bir kulama
Doğum günü, güzel bir gün
Doğum günü, bir bebeğin çocukluğa
Bir çocuğun gençliğe geçişidir
Bir gencin yetişkinliğe geçişi
Doğum günü, yaşlılığa ilerleyiştir
Doğum Günü Hediyem
İki tel ağarmış saçım,
Birkaç damla gözyaşım,
Uğruna harcanan hayatım,
Sana, doğum günü hediyem...
Uykusuz geçen gecelerim,
Gerçekleşmeyen hayâllerim,
Karşılıksız kalan bu sevgim,
Sana, doğum günü hediyem...
İyiki Doğdun... Amata Part 3
Bugün doğum günü Amata. Biliyor musun? Hiçbir gün zamanında kutlayamadım. Yoo elbette unutmadım. Unutmayacağımı bilirdi. Ama sabredemezdim tam gününe kadar. Ya iki gün,yada bir hafta erkenden kutlardım. Tutamazdım içimde Amata. Nasıl ki içimdeki sevgisi afacan bir çocuk gibi çarpıp duruyor yüreğimde,bende aynen öyle çocuklaşırdım o zamanlarda. Tutamazdım içimde onun için düşündüğüm hiçbir şeyi…
O’nuda tutamadım Amata. Gitmesine engel olamadım. Bu kadar çok severken. Neden? Hayır sus! İnanmam. Sevmediğinden sakın bahsetme. Evet,son günlerde ne zaman yanımda olsa hep üç kişi gezerdik. Ben,O ve gözlerindeki o umarsız bakış. Bunu sebep gösterme bana Amata. Biliyorsun kuş kanadından yel kapar,hemen hastalanırdı O. Bu yüzdendi bezginliği. Bu yüzdendi yanımda hiç gülmeyişi. Susma konuş.Bu yüzdendi değil mi Amata? Yoksa kendimi mi kandırıyorum ben?
Bugün O’nun doğum günü. İnanır mısın? Yokluğunda geçen her doğum gününde,hayatımda olduğu günlerdeki gibi aynı heyecanla alt üst ettim tüm mağazaları. Bakma bana öyle. Unutmaya başlamıştım neyi severdi,neyi daha çok beğenirdi. ALLAH seni inandırsın V yaka kazak mı giyerdi,yoksa bisiklet yakamı. Tam bir gün düşünmüştüm bunu. Ama hiçbir zaman unutmadım doğduğu günü. Hazır ettim hep hediyesini. Kim bilir belki çıkar gelirdi. Hazırlıksız yakalanırsam,olur ya unuttuğumu düşünür belki küserdi. Yine giderdi.
Bak Amata bak. Hepsi O’na alıpta veremediğim hediyelerim. Özellikle şu masanın üstündeki parfüm. En sevdiği. Ayrılmadan bir gün önce almıştım. Bir hafta sonraydı doğum günü. Ama yine dayanamamıştım. Yanağından öpüp,o gün kutlayacaktım. Ayrılmaktan bahsetmeseydi bana. Unuttum sonrasında,ama unutmadım hiçbir zaman teninin kokusunu. Ne zaman hasret kalsam ona,elimde parfüm şişesi,birazda olsa diniyor hasretim. Sanırsın sanki yanımda. Gitmedi bir daha burnumdan onun o kokusu.
Ama O gitti Amata. Gözümün içine baka baka gitti. Gözümdeki yaşa aldırmadan. Gerçi yağmurluydu o gün hava. Belki de fark etmemiştir. Yoksa gider miydi hiç gözümün yaşına bile bakmadan? Gider miydi Amata?
Doğum Günü
Doğum günü yeni başlayan bir hayatın müjdesidir
Emekleyen bir bebeğin gülüşü,bir haylazın sırtarışıdır
Ergenliğin ilk basamağı,evliliğin ilk yıllarıdır
Bazen kahkahalarla bazen göz yaşlarıyla kutlanandır
Evlat sahibi olmanın gururu,eşini kaybetmenin yalnızlığıdır
Doğum günü bazen de mezar taşında yazan bir yazıdır.
Kutlanır Mı Be
Kırk beşi devirdim bu saatlerde
Bir ışık aradım boş vaatlerde
Düş kurup gezindim saadetlerde
Böyle doğum günü kutlanır mı be
Yokluğun hep zehir kattı aşıma
Yine sensiz girdim yeni yaşıma
Köpek öldüreni diktim başıma
Böyle doğum günü kutlanır mı be
İsa As Ve Yeni Yıl
İsa AS ve Yeniyıl
Büyük Peygamberlerimizden İsa AS Kudüs yakınlarında doğmuştur.Doğumu ile ilgili Kur'an-ı Kerimde bilgi vardır.
Doğum günü belli değildir.Katolik Hıristiyanlar 24 Aralık günü doğduğunu kabul edip bu günü NOEL veya Weichnachten olarak kutlarlar.Saygılı bir kutlayışları vardır.Kiliselerde törenler yapılmakta,hıristiyan aileler bir araya gelmekte,dede-torun bütün sülale birlikte kutlamaktadır.(Ewangelisch'ler veya protestanlar da 24 aralığı doğum günü olarak kabul ederler. Şunu da söyleyim.Ülkemizde sık sık hıristiyan batı dünyasında aile ilişkilerinin zayıflığından bahsedilir...Zayıf olan alanlar varsa da sımsıkı bağlarını sürdürenler de az değil.)
Doğum Günüm
Doğum Günü Güzel Şey, Benim İçin Doğum Günü Çok Özel...
Yoo Sandığın Gibi Değil Benim Doğum Günüm;
İlk Gözlerimi Açtığım Gün Değil, Seni Gördüğüm İlk Gün...
İlk Ağladığım Gün Değil, Bana İlk Güldüğün Gün...
İlk Kalbimin Attığı Gün Değil, Senin Kalbime Girdiğin Gün...
İlk Nefes Aldığım Gün Değil, Nefesim Olduğun Gündür...
Doğum Günün!
Bu sabah çok farklı bugün en güzel gün,
Doğum günü kutlu olsun sevdiğim,
İçimde bir sevinç var, çoğuysa hüzün,
Doğum günü kutlu olsun sevdiğim.
Herkese farklı mutluluk dünyaya gelişin,
Bugün bir farklısın, 'hoşgeldin' deyişin,
Belki olmaz içinde beni özleyişin,
Doğum günü kutlu olsun sevdiğim,