Bağışla Beni Anne
Küçücük…siyah-beyaz
Bir resim var elimde
Solmuş sararmış
Senin olduğunu söylediler
O resim
Senmişsin anne!
Elini tutamadım
Bir kere öpemedim
Bir kere sarılamadım
Bir kere “anne”
Bu Çiçek, Senin İçin
Doruktan senin için kopardım bu çiçeği
O sarp bayırdan hani, suya iner eteği
Kartalın bildiği yalnız ve yaklaşabildiği
Sessizce seprilmişti kayanın çatlağında.
Gölgeler yıkıyordu burnun sağrılarını
Açıkça görüyordum: bir yengi alanında
Nasıl kızıl ve parlak bir utku anıtı
Olanca görkemiyle bir anda kurulursa
İşte tıpkı öylece
Güneşin gömülüp gittiği yerde gece
Nazlı Çiçek
Ben bir deli rüzgar sen nazlı çiçek
Her sabah busemle yoklarım seni
Gerçek kadar rüya düş kadar gerçek
Bir anın içinde koklarım seni
Kalbime gel eşiğinde dur desem
Kapıyı bul el sürmeden vur desem
En sonunda gel içeri gir desem
Gelme git, bir ömür beklerim seni
Çiçek Senfonisi
Çiçeklerin akşamlarını
Akşamların çiçekleri
Aydınlatır..
Çiçeklerin adlarını
Birbirlerine benzemezlikleri
Adlandırır.
Biri alır bir güneşi
Öbürüne yıldız sunar,
Adsız Bir Çiçek
Rengini dünyaya ilk defa sunan
Adsız bir çiçek gibi parlıyorsa gözlerim
Sevgilim
Bana 'sen bir şairsin' dediğin zaman.
Yalnız sana yazıyorum bu şiiri
İstersen bir şiir gibi okuma
Çünkü her yıl yeniden yazacağım onu
Soğuklar başlayınca havalanıp
Millerce yol katettikten sonra
Ihlamurlar Çiçek Açtığı Zaman Iıı
Saçlarına pütür pütür yapışmış,
Gözlerinin rengi ile sıvanmış
Bir avuç kuru çiçek topladım.
Kırılıp dökülmesinler diye
Sevgiyle, özenle tek tek topladım.
Yürek fideledim zamana ve mekâna,
Hasat vakti geldi yürek topladım.
Belli ki bu yıl da vuslat gecikecek
Aşıdır, serumdur, besindir her umut,
Ey sevgili umudunu diri tut! ...
Çiçek Karanlığına Tüneyen Sevgi
Gülümser
Acının hep kaynayan kıyısında
Küllenmiş ateş gözü
Soy mutluluğun.
Tüner
Çiçek karanlığına
O ürkek sevgi
Sarı kaçışmasından yellerin
Akşam üstleri.
Görülmemiş Bir Çiçek Açma
Haykırmak istiyordu
Daha fazla dayanamayacaktı
Sesini duyabilecek kimse yoktu orada
Kimse duymak istemiyordu.
Kendisi de korkuyordu sesinden
İçinde boğuyordu sesini.
Patlamak üzereydi susuşu.
Birden,
Havaya uçtu gövdesinin parçaları
Özenle, sessizce toplayacaktı bu parçaları,
Çiçek Gibi
1
seven
güzelim çocuk
karşımda duruyor fotoğrafın
güneş gibi asmışım ranzama seni
gözlerimi gözbebeklerinde unutup
o kadar yakın ve o kadar ürkeksin ki
uçacak elimin sana uzanan rüzgârında
sarı saçların tokasından kurtulup
Zehirli Çiçek
Aşk, ölümün dudaklarından öptüğü zaman
yüreğimdeki zehirli çiçeği
usulca bıraktım dünyanın dışına...
Aşk, ölümün dudaklarından öptüğü zaman
son kez ayaklanır düşevlerimde bastırılmış yangınlarım
mahcup ve sinsi bir konuk gibi yaşlandığım düşevlerim...
Aşk, ölümün dudaklarından öptüğü zaman
cesedim sahile vurur
Bir Çiçek Sergicisi Der Ki
Bin dokuzyüz on iki miydi, bin dokuz yüz elli iki miydi
Güneşli bir öğle miydi, çiçekler gölgesiz miydi
Ellerim kirli miydi
Neydi
Çiçeklere su mu serpiyordum, bir karanfil çok mu uzaklardan gelmişti
Bilmem ki
Benim bütün yaşamımda hep karanfiller olmuştur
Her zaman hatırlarım
Sanki bir karanfilden sürekli doğmuşumdur
Bin dokuz yüz on iki doğumlu bir karanfili
Kaçışına Uğrayan Çiçek
Surayi goturun dedim onlara
Buraya da, burayi da
Alin goturun dedim
Cimenlerin tirse bugusunun ustunden
Tirse bugunun duslere degen ustunden
Duslerin aycicegi giysilerinin ustunden
O zaman anlatirim dedim onlara
Pencere onumun niye uctugunu.
Evet
Donmuş Dallarda Çiçek
İyidir beraber olmamız
Yaklaşmış, değişik.
Duyulur çevrenin gürültüsünde
Issız
Bizde bir şey eksik.
Belki de bir şey fazla, yıllarca bilmedik
Çökmüş birdenbire ağır:
Bir kırık gülüşte
Yitik
Çiçek, Saksı, Badem
-1-
Tarlada yalnız kalmış gelincik
Aşk tohumları üfürüyor
Uzaktaki eşine
Rüzgarla
-2-
Çiçek açtığı zaman bademler
Kızım’A Verilmiş Bir Çiçek
O beyaz gül narindir ve narin
Elleri O’nun
Ki zamanın solgun haresinden de solgun
Bir ruhu var O’nun.
Gül narini ve alımı - güçsüz gene de
Bir umarsız mutsuzluğun
İçine düşürür gözlerini,
Mavi damarlı çocuğum benim.
Çiçek Açmış Badem Dalı
Benim sevincim de bir başka sevinçtir
Bir kız kardeşim var salınmış bahçede
Duvağını kendi dikmiş bir gecede
Adı, diyelim ki badem çiçeğidir
İlk o görmüş bahar yelinin yüzünü
Aşık oluvermiş, gençlik, ne diyelim
Her bir dilediği olsun, dileyelim
Nasıl olsa ümit doldurmuş göğsünü
Sana Bir Çiçek
Sana bir çiçek veriyorum
Zor günlerin çiçeği
Karanlıkta açan
Sana bir çiçek veriyorum
Özgürlük çiçeği
Solmayana
Durmayan
Çoğalan.
Eskiden Bilmezdim Yalnızlığı
Eskiden bilmezdim yalnızlığı
Bir ağaç nasıl yalnız değilse ormanında
Bir çiçek kendi dalında
Eskiden bilmezdim yalnızlığı
Yalnızlığın içinde
Şimdi yalnız, yalnız mıyım
Kopuk muyum dalımdan
Uzağında mı kaldım ormanın
Şairin Dörtlüğü
Kimim ben, neyim
Hem güneş, hem gölgeyim
Dalımda binbir çiçek
Ama kendim çöldeyim
Zeyl-C
Örtüne çiçek düşürdüm
Namluya duanı sürdüm
Sen ağlamasaydın anne
Gül mevsiminde üşürdüm