1945 Yılı Aralık Ayının Dördü

İlk göz göze geldiğimiz günkü elbiseni çıkar sandıktan,
giyin,kuşan,
benze bahar ağaçlarına...
Hapisten
mektubun içinde yolladığım karanfili tak saçlarına,
kaldır,öpülesi çizgilerle kırışık, beyaz alnını,
böyle bir günde yılgın ve kederli değil,
ne münasebet,
böyle bir günde bir isyan bayrağı gibi güzel olmalı Nazım Hikmet'in kadını!...

Aralık Kapı

Bu dünya bir kuyu havasız çömlek
Daralıyorum!
Kelime manayı boğan bir gömlek
Paralıyorum!
ALLAH ismi varken lügat ne demek
Karalıyorum!
Kapımı,buyursun diye o melek
Aralıyorum! !

Aralık Günleri İçin Bir Aşk Denemesi

Aşk bu
Kanatları yıldırımlanmış katı boğalar
Ateşin saydam gövdesini kırarak
Yatarak hayat dolu sarnıçların karnına
Sıkı sıkıya kapalı sivri ve kıvrak gaga

Delip geçecek dalıp yeryüzünü
Bak istersen avuçlarıma
Küçük parmağın hizasında o derin havzada
Göğüs göğüse iken ikimize

18 Aralık

18 Aralık 1985'te o salonda
Kişi nasıl kestirebilirdi ileriyi?
Siz, kazıbilimler, alınyazısıbilimler,
Geçsin yıllar geçsin, seneler gibi.

Olur mu anımsamamak Onaltıncı Louis'yi
14 Temmuz 1789 akşamı, Louis,
Şöyle yazmamış mıydı defterine:
'Bugün kayda değer bir şey yok..'

Aralık Ocak Şubat

Bir kardan adam yapar seni
kutuptaki arkadaşım,
biraz güç de olsa havaya kaldırır
ve göğe fırlatmayı becerir.

Güney kutbundan atılan adam
burada kar olarak düşer,
onun beynini gezen üzgünlük
benim burnumun ucuna düşer.

Aralık Üşümeleri

İklimler sana bakardı suskun
Yolun daralırken rüyalarıma
Açılan kapılardan, kurulan merdivenlerden
Kokuların gelirdi önce
Sebeplerden de, seslerden de evvelce

Hatırlar mısın?
Aklımı kaldırımlara vurduğumu
"su'dan çivilerle" oyulduğumu
Bir bir anlatmıştım güneş inerken secdeye

Yase’De Aralık Ayı

O Ekim, bahçenin yanındaki
Uzamış kuru otların üzerinde söylemiştin,
Özgürlüğü seçtiğinde,
“Bir gün yeniden…belki on yıl sonra…”

Üniversiteyi bitirdikten sonra bir ara
Görmüştüm seni. Gariptin.
Ben de bir şeylere takmıştım kafamı.

Şimdi on yıl, hatta daha çok zaman

Bayram Geldi;

Bayram geldi; işimiz iştir bu aralık;
Horoz kanı gibi şarap bollaşır artık.
Gel gelelim eşekler de boş gezer şimdi:
Oruç gemi ağızlarından çıkar, yazık!

Şiir

Kadın kendini gösterdi usulcana
Çekingenlikle koşulu beyaz usulcana
Gittiler gözleri aşkı yaşamaya yangın
Gidip gelenler oldu gitti geldiler.

Kadın saçlarını getirmedi uzakta tuttu
Umutsuzlukla dolu soyunuk uzakta
Düştüler karanlıkta aralık aralık
Düşüp ölenler oldu düştü öldüler.

Şehidler Âbidesi İçin

Gök kubbenin altında yatar, al kan içinde,
Ey yolcu, şu topraklar için can veren erler.
Hakk’ın bu velî kulları taş türbeye girmez;
Gufrâna bürünmüş, yalınız Fâtiha bekler.

Hilvan, 27 Kânûnievvel 1340
(27 Aralık 1924)

Şair Ve Şiir

Nerde bir yangın çıksa şair yanar içinde
Nerde çiçekler açsa bir şair var içinde
Hiçbir yapı-kapı yok şiirin girmediği
Şiirin tohumları yeşerir kar içinde.

24 Aralık 2004/Vakit

Eyvah!

Korkaklardan hak talebi suç olacak galiba
Tenekeler başımıza taç olacak galiba
Mazlumların, elleriyle diktikleri heykeli
Yıkıp da yol açmaları güç olacak galiba..

31 Aralık 2004/Vakit

Son Aşk

Son aşkımdır bu –sen- ve son çile,
Günümün son fecri, sonu artık;
Giriver inince gün, aralık
Kapımdan gelinlik elbisenle.

Onu sevmekle geç, ey yaşamak!

Anneannemin Tül Kalbi

mavi gözlerinde sardunyalar, düşler
papatyalar, kağnılar, hanımelleri

yanardağ kalbi, şarapnel parçası
savaşlar, incelikler, göçler

bir aralık kapıdan gülümser
anneannemin tül kalbi.

Roboski

bir aralık düşün soğuk ve yağışlı
bir aralık düşün içinde canların sıkıştığı
öyle bir aralık ki insanın yandığı insanlığın üşüdüğü
bir aralık düşün, düşlerin üzerine ateşin düştüğü
öyle bir aralık ki baştan başa hizalı...uzanmış...uyumuş... soğumuş....
öyle bir aralık ki
sağdan sola yukarıdan aşağıya Roboski

Aralık

Bugün yine günlerden SALI
Ne SALIna
Nede SALIma geldin...

Tesadüfya aylardan da ARALIK
Bari bu ARALIK
Gelsen bir ARALIK
Çıksan şu ARALIKtan
Görsem bir ARALIK

Aylardan Aralık

Sen geliverirsin birden
aylardansa Aralık...

Unutulmuşsa kapı pencere
ya da bir kitap aralık...

Seninle çıkagelir dünya
kalmışsa düşünceler aralık...

Bu ayda buralar güzeldir

Aralık

Gönlümün aşk kapısı gözlerine sonuna kadar aralık.
Ey yâr içimdeki bu hezeyan biter mi dersin bu Aralık?

Bir Aralıklar...

Bir aralık kapı buldu benliğim.
Dışarı çıkıp kedimi mi aşmalıydım,
Yoksa içeride kalıp kendimi mi asmalıydım…
Bir aralık kapı buldu bencilliğim.
Kapıları arkamdan mı kapatmalıydım,
Yoksa kapıları yüzüme mi kapattırmalıydım…
Bir aralık bencil benliğimi sordum! !
Önce kapıları kırdım,
Sonra kendimi buldum…
1 Aralık! ta iyi bir kul oldum…

Aralık

Bir aralık sevmiştin beni,
Bir aralık açıktı kalbin, uçup yitmemişti henüz sevgi..
Bir ara! neler demeyeceğim ki sana.
Bir arada olamamışız ki biz...
Aralık da doğmuşum oysa son ayda
Bir ara vermemişim sevmeye
Mevsim son bulmuş,
Bir ara, aralık bulunca sevişmelerden hüzün
Aralık gelmiş, ben doğmuşum.
Aradığımdan uzak-ara sevmişim.