23 Sentlik Asker

23 Sentlik asker
Mister Dalles,
sizden saklamak olmaz,
hayat pahalı biraz bizim memlekette.
Mesela iki yüz gram et alabilirsiniz,
koyun eti,
Ankara'da 23 sente,

yahut iki kilo kuru soğan,
yahut bir kilodan biraz fazla mercimek,

23 Eylül 1945

O şimdi ne yapıyor
şu anda, şimdi,şimdi?
Evde mi, sokakta mı,
çalışıyor mu, uzanmış mı,
ayakta mı?
Kolunu kaldırmış olabilir,
--- hey gülüm,
beyaz, kalın bileğini nasıl da çırçıplak eder bu bu hareketi!...

O şimdi ne yapıyor,

Sone 23

Korkudan sahnede eli ayağına dolaşıp,
Rolünü şaşıran kötü bir oyuncu misali;
Ya da azdıkça içine sığmayan öfkesi taşıp
Kendi yüreğini zayıf düşüren çılgın biri gibi,
Unutuyorum, kendime güvenim olmadığından mutlaka,
Tam olarak söylemeyi aşk oyununun sözlerini;
Ve aşkımın yükü öylesine ağır geliyor ki bana,
Kendi aşkımın gücü karşısında eziliyorum sanki.
O halde, nedemek istediğimi bakışlarım anlatsın,
Konuşan gönlümün sessiz sözcüsü olsun onlar;

23 Nisanlarda...

Dağıl, ey göklerimi bürüyen gam bulutu!
Ölüm yağdıran öfken yıldırmaz bu umudu…

Bu umut gökler gibi bir çift gözde parladı;
“İlk hedef Akdeniz’dir” diyen sözde parladı.

Bu umut damlacığı oldu her çölde vaha,
Bu özge bir güneşti doğacak her sabaha.

Bu umut egemenlik, özgürlük umuduydu;

Müfredât 23

Emr-i Hakk'a imtisâl etmek kula matlûb imiş
Hem rızâu'llâh tahsîl eylemek mahbûb imiş

Kıt''alar-Rubâiler 23

Bahâristân bahâristân
Güzeldir bâğ ile bostân
Safâ ile edip seyrân
Hemîşe şâd ola dostân

Dîvân-I İlâhîyât 23

Nûr-ı Hakk'a baka bir gün ola ebsâr-ı kulûb
Umarız lutf u inâyet ede Mevlâ-yı Kerîm
Nefehât-ı keremi bir gün ola ede hubûb
Umarız lutf u inâyet ede Mevlâ-yı Kerîm

Pür-hevâ nefsin elinden n'idelim neyleyelim
Hak bilir hâlimizi hod kime ne söyleyelim
Geliniz imdi ulular yolunu soylayalım
Umarız lutf u inâyet ede Mevlâ-yı Kerîm

Rubâ‘Î 23

Tâ gördi şerâr-ı âhumı jâle gibi
Mâh oldı leb-i hâlede tebhâle gibi
Ey çarh hazer ki âb ile sönmez hîç
Bir şu‘le ki dûdı pest ide lâle gibi

Âhî Dîvânı 23

Dillerin kessün benüm derd ü dilümden hâmeler
Ben kara yazulıya harf atmasunlar nâmeler

Derd ile yaksun beni bu kanlu kanlu dâğlar
Karşuma kuçsun seni altun beñeklü câmeler

Nâme gibi ben kara yazulı bağrı yufkaya
Durmayup yaşlar döküp hâlüme ağlar hâmeler

Ben kara yazulıya harf atmak içün dem-be-dem

Âgâz-I Gazeliyyât 23

Turfe Mansûram ki dârumdan gelür bûy-ı şarâb
Nahl-i tâkem berg ü bârumdan gelür bûy-ı şarâb
Ârzû-yı la‘l-i meygûnun helâk itse beni
Tâ ebed hâk-i mezârumdan gelür bûy-ı şarâb
Haşre dek eşk-i nedâmet şüst ü şû itse yine
Tevbe-i pür-inkisârumdan gelür bûy-ı şarâb
Rind-i sûfî-mezheb ü şeyh-i kalender-meşrebem
Delk-i pür-nakş u nigârumdan gelür bûy-ı şarâb
“len terânî” na‘re-i mestânedür gûş-ı dile
Tûr-ı ‘aşkam kûhsârumdan gelür bûy-ı şarâb

Radtyoaktiviteli Yağmurlar Üstüne

Kapayın pencereleri sımsıkı,
çocukları sokaklara bırakmayın,
yağmurlar ölüm taşıyor tohumlara,
paslı yağmurlar yağıyor.

Yağmurları temizlenmeli,
yine gümüş gibi parlatmalı yağmurları,
yağmurlar yine yalnız güneşi taşısın tohumlara,
çocuklar yine koşabilsin yağmurların içinde,
pencereleri yağmurlara açabilelim.

Okul Arkadaşı

Aynı ranzada uyumuştuk seninle
yatılı okula benzeyen bir sevdada,
üstte kim yatabilirdi ki: Elbette yeryüzü!
altta kim yatabilirdi ki: Elbette gözlerimizdeki intihar süsü!
birbirimizi düşündüğümüz gizli saklı rüyalarla
kim mutlu olabilirdi ki: Elbette günah dürtüsü!

Nasıl tabir edilir ki artık veda kabusları..
şimdi çift kişilik yataklardayız başka
başka insanlarla! Başka başka hayatlarda!

On Sekiz

alnında satır gibi indirmiş kaşlarını
ağzı yüzü kan revan içindedir
içinde birşeye baktığı belli
kimbilir nedir
belki tortulu kalın bir nehir
belki bir şehir / bir nehir gibi uğultulu
elektrik bilemiş kaldırım taşlarını
belki hiç olmayan sevgilisidir
o filmden çaldığı genç kız hayali
saçları yalnızlığına dağılmış

Şiirle 23 Nisan

Herkes için güzeldir,
Şiirle 23 Nisan,
Şiirli 23 Nisan.
Elbette çok özeldir,
Şiirle 23 Nisan,
Şiirli 23 Nisan.

Bitirir tüm dertleri,
Sevindirir fertleri,
Yumuşatır sertleri,

Hergün 23 Nisan Olsun!

23 Nisan çocuklar ve çocukları olan ebeveynler için özel bir gün. Adı üstünde “Bayram”. Bayram yapabilenler için her an bayram değil midir aslına? Ya bayramı olmayanların tarih “23 Nisan”ları gösterse de bayram yaşayabilmeleri mümkün müdür?
Yarınlarımız olan çocuklarımıza armağan edilmiş olan bu bayram, onlara verilen değeri göstermesi bakımından oldukça önemlidir. Sokakta çalışan çocuk her ne kadar sömürüye uğrasa da bu bayram onun da bayramıdır. Çocukluğunu anımsayabileceği, kendisini özel hissedebileceği, bir de kutlayabileceği bir bayramın olduğunu bileceği.
Şiddetle yaşaması bir kader olarak yerleşen çocuğun da bayramı değil midir 23 Nisan? Belki bu günün hürmetine bedeninde varolan morlukların bir günlüğüne de olsa silinmesi mümkün olabilir mi acaba? Yüreğindeki ezikliğin bir nebze olsun unutulması?
Bugün 23 Nisan! Neşeyle doluyor insan!
Çocukluğumuzdan kalan bu dizelerle birlikte hafızamı yokladığımda her 23 Nisan yağmurlu ve serin bir sabaha uyanırdık.
Gülerdi yüzlerimiz. Gözbebeklerimiz bir başka parlardı. Soğuğa aldırmadan sıcak sevinçler fışkırırdı yüreğimizden. Şiirler okurduk hep bir ağızdan. Şarkılar söylerdik. Bugün bizim bayramımızdı nihayet. İçimiz sevinçle dolardı.
Bugünün çocukları ve çocukluk yaşantıları çok farklı belki bizden. Çocuğun da bir bedenle birlikte bir de ruha sahip olduğu biliniyor artık. Farklı uygulama ve yaşantılar olsa da. Gönül istiyor ki; bütün çocuklar çocuk gibi yaşasın. Büyük gibi değer görsün. Layık olduğu sevgiyi bulsun. Sevgi dolu olsun gözleri, gönülleri, bedenleri.
Çocuklar ağlamasın. Küçücük elleri, ayakları, beyinleri çalışmaya mahkum edilmesin. Başları okşanır olsun. Kulakları sevgi sözcükleri duysun. Öğretmenin vurduğu yerde gül bitmediği artık bilinsin. Bugün Bayram. Bugün 23 Nisan. Çocuklar bayramı yaşasın. Hergün 23 Nisan Olsun!

23 Nisan 2010- Bahçeşehir

23 Nisan Ulusal Egemenlık Ve Çocuk Bayramı

23 nisan günü,bayramlık giydik yeni
Seviyoruz bu günü, geldi 23 Nisan

Ata’mızdan hatıra,23 Nisan günü
Olsun sevgiden yana,geldi 23 Nisan

Baharla geldi bayram, hep simiz olduk hayran
Okulla yapsak seyran geldi 23 Nisan

Al bayrak kanımızdan, saklarız canımızdan

23 Nisan

Türküm, Türk doğduk ve Türk Yaşacağız. Türk olmanın onurunu gururunu her zaman taşıyacağız. Atamın bizlere emanet ettiği, o imkânsızlıklar içerisinde kazandıkları topraklarımızı savunacak, Şanlı bayrağımın gökyüzünde dalgalanması için kanımızın son damlasına kadar Cennet Vatanımızı koruyacağız. İlkokuldayken heyecanla beklerdim 23 Nisanı. O zamanlar sadece bayram olmasının verdiği bir heyecan vardı yüreğimizde. 23 Nisan 1920 Türk Milletinin kuruluşunu, bağımsızlığını, özgürlüğünü ve egemenliğini sembolleştiren bir tarih olması, Milletimizin ve Ülkemizin kaderinin yeniden yazılması ve bu büyük emanetin biz çocuklara bırakılmasının gururunu şimdi daha iyi anlıyor ve yaşıyorum. Çocuklarımızında aynı duygular içerisinde coşkuyla kutladıklarını görüyor seviniyorum.

23 Nisan''ı Anlayabilmek

23 Nisan 1920’de açılan TBMM sinin en önemli özelliği kurtuluş savaşının yönlendirici beyin merkezi konumunda olmasıdır. Çünkü kurtuluş savaşı ile ilgili bütün kararlar burada alınmıştır. Mustafa kemal önderliğinde milletimiz dünyaya bağımsızlık savaşının nasıl olacağı ile ilgili büyük bir ders vermiştir. Bu hareket ezilen milletlere bağımsızlık yolunu açtığı gibi bağımsızlık savaşımızın diğer milletlere örnek olması açısından önemlidir.

Bayram oluşuna gelince; 23 Nisan 1920 ilk büyük millet meclisimizin toplandığı gündür. Yani 23 Nisan, Milletin yönetme yetkisini kullanmaya başladığı gün oluşu bakımından Milli egemenlik bayramımızdır.

23 Nisan

Bu Gün Günlerden 23 Nisan
Hepimizde Nese Heycan
Atamizdan Hediye 23 Nisan
Bu Gün Günlerden 23 Nisan
-
Dünya Cocuklari Bize Geliyor
insanlar Bir Birlerini Taniyor
Bu Gün Neseli Ne Güzel Oluyor
Bu Gün Günlerden 23 Nisan
-

23 Nisan

23 Nisan
Atam senden armağan
23 Nisan
Çocukların bayramı o an
23 Nisan
Yaşıyoruz çoşkuyu
23 Nisan
Kaldırıyor kaygıyı
23 Nisan
Sevinç ve mutluluk