Eğer ki;
beklenen 'o' geldiğinde,
bayram yerine dönüyorsa evin,
Yaşadığın heyecan gamzelerinden fışkırıyorsa,
Mutluluktan Nisan Yağmurları gibi boşalıyorsa
gözlerden gamzelere doğru yaşların,
Sevgili diğer yanım;
Uzun zamandır kulağına bu dizeleri fısıldamak, içimdeki volkanları anlatmak istiyordum.
Özlüyorum..Senin yüreğinden taşan lavları, kokulu göğsünde saklı olan irem bahçelerini….
Gerçek bir dostunuz var mı? 'Bir dost bir post yeter bana' ne de güzel bir söz değil mi? Dünya malı dünyada kalıyor ve her şey fani.. Yani, hani diyorum da insanın gerçek bir dostu olsun, O'nu şöyle içine sindire sindire, öpe, koklaya, kocaman şöyle bir sarılsa, ne iyi olur değil mi...? Dostunuz 'CAN' dostunuz var mı? Kadın ya da erkek hiç fark etmez, paylaştığınız birileri var mı? Sırlarınızı paylaştığınız, özlediğinizi açık yüreklilikle söylediğiniz...Telefonda bile saatlerce konuştuğunuz, sıcacık biri.. O'nu görmediğinizde yüreğinizin pıt-pıt attığını hissettiğiniz bir dostunuz var mı? Dert ortağı, sohbetlerinizi paylaştığınız, yalnızlığınızı anlattığınız, Yalnız kaldığınızda, düşündüğünüzde, birilerine öfkelendiğinizde, sevdiklerinizi özlediğinizde, hayal kurduğunuzda yanınızda 'O' var mı? Sizi hiç yalnız bırakmayan biri, arayan, soran 'seni özlüyorum' diyen biri... Böyle birisi ile herşeyi konuşabilir, paylaşabilirsiniz..Yanıltmaz... Anlayışla karşılar herşeyi, hataları günahları, sevapları ve her bir şeyi konuşabilirsiniz onunla..Hiç yalnız kalmazsınız.
Böyle bir dost bulmak için fazla arayış içinde olmanıza gerek yok, O kendiliğinden çıkar gelir zaten, bir gün bir bakarsınız ki karşınızda.. Önce “ hadi be..! kim bu? ” denir, ardından ısınmaya başlarsınız..Sonrasında bir bakmışsınız, sıcacık sohbetler, derin konular, sohbetler, paylaşımlar…Kimseye söyleyemediğinizi, en yakınınıza anlatamadığınızı, geçmişteki izleri, geleceğe dair düşüncelerinizi, sadece ona anlatır olursunuz..
Bir dost bulun..
Sınır hikayelerinde hep ayrılıklardan göz yaşı ve tel örgülerden bahsedilir. Sonunda ise; mutlaka ölüm vardır.
Bu hikâyemizde ise; tel örgüler arkasındaki umudun, hüznün sevince, dönüşmesine tanıklık edeceğiz. Hızla globalleşen dünyamızda sınırların kaldırılması konularında çalışmalar yapılmakta iken; Ülkemizin şirin beldesi Ceylanpınar’ da yaklaşan bayramlarda tel örgüler arkasında Suriye’ de, Resulayn’ da yaşayan akrabalarla bayramlaşmak üzere yoğun bir şekilde hazırlıklar yapılırdı. Çünkü bu bayramda da “TEL” e gidecek ve karşıdan gelen akrabaları ile hasret giderecekler. Beraberlerinde getirdikleri hediye paketlerini tellerin üzerinden birbirlerine atacak ve o şekilde kendisine atılan fakat orta alana düşen paketi getirmek üzere görevlendirilen Mehmetçik’ ten yardım talep edecekler. Yıllar yılı Ceylanpınar’ lı için bayram ve bayramlaşma bu demekti. Ancak, insan onurunu zedeleyen ve insanlığa hiç yakışmayan bu görüntülere bir son verilmeliydi, bir şeyler yapılmalıydı. Sınırın iki tarafındaki akrabaları bir araya getirmek, bir nebze de olsa birbirlerine sarılabilmelerine imkân sağlanmalıydı.
İşte tam bu sırada; bu durum Şanlıurfa Valisi Sayın Şahabbetin HARPUT’a arzediliyor ve Haseki Valisi Sayın Suphi HARP ile müşterek bir protokol hazırlanıyordu. Bundan böyle akrabalar biri birlerini evlerinde “İdari Mektup” la ziyaret edecek ve 48 saatliğine de olsa hasret gidereceklerdi. Genelde bu protokol iki vilayeti bağlamasına rağmen, özelde Ceylanpınar ve Resulayn’ da görevli idareciler tarafından uygulamaya konulacak ve biri birlerine hasret insanların kavuşabilmelerinin alt yapısı hazırlanacaktı. Şu anda uygulanmakta olan ve parçalanmış aileleri bir araya getiren bu uygulama başarı ile devam etmektedir.
Kaldım burada bir başıma,
Hicranlar içinde...
Gönlümde fırtınalar kopuyor,
viran herşey...
Gidiyorsun ya...!
Kara’m,
Ruh ikizim,
Hoş geldin dünyama…
Bir güneş gibi doğdun,
Baharda yağan yağmur sonrası,
Merhaba;
İçten, samimi bir merhaba. Ne güzel değil mi birisine merhaba demek, o’ndan merhaba sesi duymak.
Merhaba; insanlar arasındaki iletişimi sağlayan sihirli sözcük, merhaba… Bir kelime tek başına ancak bu kadar insanı etkiler, ancak bu kadar duyguya tercüman olur.
Diyorlardı da,
İnanmıyordum…
Demek;
Aşk buymuş…
Revnak bakışlarını
İliklerimde hissettiğim,
Kınayam, kınayam...
Yar saçına kınayam;
Ateşin yaktı beni,
Şimdi kimi kınayam...
Her an;
Her an seni düşünüyorum,
Her an içimdesin,
Her an yanımda olabilirsin,
Ama..!
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!