“ Mutluluk,varılacak bir istasyon değildir;
hayatboyu yapılacak bir yolculuk şeklidir..”
MONTESQİEU
(Yolum da,yolculuğum da,istasyonum da hep sensin..)
Dost’um! .HİKMET’i gördün mü?
Gözlerine inandın mı?
Kendine bigün sordun mu?
DOSTLUK işte böyle birşey…
İnsanoğlu hırlaşıyor!
-Gel güzelim,şöyle biraz sohbet edelim seninle..
- İyi-hoş ta,tatlı birşey konuşulmaz ki seninle! .
-Aşkolsun! .Şu sözlerinle çok incitiyorsun beni…
- ALLAH,ALLAH! ..Elli yıldır,sanki az incittin beni! ..
-Yapmaaa Gülüm! .gel hele bi,ne anlatacağım sana..
- Anlat hadi! ..esasen hep sen anlatıyorsun bana,
Uzaktayken,erişilmez güzelliklere bürünür,
Rüyamı süsleyen kadın,Tanrıça gibi görünür! ..
Seyrine doyum olmayan şahane bir tablo gibi;
Hasretle yandığım güzel,efsanelere bürünür..
Ne arayıp,ne sorsa da,bir gün merak etmese de;
Sen sevdasıyla yanarken,bir selâm da göndermese.
“..Artık,bu yaştan sonra uğraşmak zor.! .”
muş..Öyle söylüyor…AZİZ DOST..
————————————–
Elli yaş dediğin ne ki? ..N’olmuş,ne varmış yaş’ında?
Maaşallah bir kusur yok ne gözünde ne kaşında..
Yaşadığın şu zamanlar,inan ki en güzel çağın;
Belki başarırım diye,gayret ettim,çabaladım..
Altmışbeşyıl, şiir diye yazdım,bozdum,karaladım…
Dönüp bakınca geriye
Aceb ne yazmışım diye,
Neler yazmamışım,neler! ?
Yazmakla geçmiş seneler…
Çeşme başında oynayan,güzel köylü kızlarından,
Yaprakları suya inmiş körpe söğüt dallarından;
Harıl-harıl koşuşturan çalışkan karıncalardan..
Günde beş kez üstümüze okunan tüm ezanlardan,
Ba’zan,ağlayan yetimden,ba’zan çağlayan sulardan..
Ya da kızıl saçlarını savurup giden Fidan’dan..
-
Yüzünde bin gülücük ışıltıyla uçarken
Hayal etsen neş’eyle,ümit dolu yılları..
Neye yarar..?
Bunca ümitsız geçen senelerden çooook sonra..
— Parayla dolu cebin,bankalarda kredin..
-
NEYE YARAR? Demiştik ya,güzelim,
Hazırlıklar yaptık günler öncesinden..
(Onca umutsuz geçe senelerden çoook sonra..)
İkinci bahara doğru düştük yollara,
Heyecan ve neş’eyle,biraz da ürkek…
Kırk dakika sürdü yürüyüş..Saat sabahın yedisi..
Çaybahçesinde bir mola,iyi gelecek,sıcak bir çayla.
Limandayım,kimsecikler yok ortalıkta…
Belli ki geç yatmış insanımız,uykularda…
İki kedi kıvrılmışlar,yeşil çimenler üzerine;
Biri,derin uykuda,mışıl-mışıl..
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!