Verimsiz,çorak topraklar tohumlara can verirken,
Körpe bir filiz boyverdi; yüreğimin derininden…
Boş tarla misali,ruhum,Rahmetlere susamışken,
Son demimde,bir SEVDA indi,Sevdaların selinden! ..
Yaşam için,fasılasız,kanatlarını çırparken,
“..AŞIKLARIN meyli,dilekleri,O’nları zayıflatır.
SEVGİLİLERİN meyli ise,O’nları daha da bir güzel,
daha da bir parlak hale getirir..Sevgililerin AŞK’ı,
O’nların yanaklarını parlatır,aşıkların AŞK’I ise,
Aşıkların canlarını yakar-yandırır! ..”
—-Hatırlamıyorum kimin sözleri..Galiba,Hazret-i
Bİir ân için,deli gönül düşse bir başka sevince..
Bilirim bu yara onmaz! ..Çünkü bir hayli derince…
Haytım belki kurtulur..Yürekden gülüğverince…
O Harika kokusunu taaa içerime çekince …
ARŞ-ı ÂLÂ ‘ya uçarım! .Eli,elime değince..
Bulutlar karşı tepeden akıp,ovaya inince,
Bedenimi dinlendiren RAHMETler gibi gelince…
Yeşillikler üzerinden buharlaşır,ince-ince…
Kıyıda kum taneleri savruluverir keyfince! ..
Öteden rüzgârla gelen KOKUN ruhuma sinince…
…
FAUST’UN LÂNET ETTİKLERİ
(MEFİSTO’ YLA KONUŞMA)
” Sahip olduğum şeyleri uzaklaşmış görüyorum..
Kaybettiğim şeyler bana,artık bir gerçek oluyor..”
-
…
Büyük şair MEHMET AKİF ERSOY’DAN (SAFAHAT)
” Şiir için (Gözyaşı) derler,onu bilmem yalınız,
Aczimin giryesidir,bence bütün âsârım.. (*)
Ağlarım,ağlatamam,hissederim,söyleyemem,
Dili yok kâlbimin ondan ne kadar bizarım..
“..TAŞ DEVRİ İNSANLARI,mağara duvar-
larını,hayvan resimleriyle süslemiş ve
Onlar’ın birgün döneceklerine inandıkla-
rı TANRI’sı zannederek tapmıştır..” diyor
bazı ilim adamları..Bu duruma,bu ina-
nışa da ANOKRANİZM diyorlarmış..
Kahpe kız! ,dilerim gözün kör olsun! .
Elerin,yanağın,dudağın solsun! .
Namusun,iffetin payimâl olsun! .
Eninde-sonunda pişman ol emi! …
Felekten bir acı silleyi yersin,
Kullara kulluk etmeden hep doğru yollardan gitsen,
Hiçkimseyi aldatmadan,garibana yardım etsen;
Dul’a,Yetim’e,Öksüz’e kimsesize kanat gersen..
Çabaların,gayretlerin hiçbiri beş para etmez! ..
–Varlık yüzü görmesen de dar günlere şükür etsen,
–Rüşvetlere,avantaya birkez tenezzül etmesen;
“…
Önce,şöyle bir bakındı..gelip,yakınımda durdu…
Sonra,” Merhaba! .” diyerek,yan sandalyeye oturdu…
(ERDEK’e ilk gelişiymiş..) bilmem hangi in’in kurd’u! ….
Yalınızlıktan dem vurdu…Kestirmeden gidiyordu…
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!