Beklemek en büyük zaafı, Rab kulunun
Bu yolun yolcusu yarını bekleyecek
Ve bir gün aniden görünecek yolunun
Peşine düşecek ufku boyayan böcek
Denizlere at sürüp koşturacak sevgimiz
Bir goncasın, bir sümbülsün, bir zambak
Sensiz olası değil ah, yaşamak
Hanımeli, narçiçeği, kardelen…
Gönül gözü açar imiş fesleğen.
Bir yapraksın, bir yeşilsin, bir sarı
Bir resim yap ben de bir yer bulayım,
Bir karede zamanı durdurayım
Canevimde, canlarla yaşayayım
Bir resim, sadıklarla olayım
Bir resim yap, dalgın, durgun, huzurlu
Ayağında kara lastik
Bir teki yanından yırtık,
Sırtında keçesi yorgan,
Bütün kır tümseği yastık.
Bir taş veya ıslık ile
Sema, ay yüzlü bir güzel gördü
Dün, mekân tomurcuklanırken yine
Aşkı yaşamak iyiden iyi
Hastır böylelerine…
Tabiatın en mesrur zamanlarında,
Dünyanın çekip el frenini,
Kar yağıyor, beyaza dönmüş şehir
Dağlar taşlar üşümekte
Sevdasına çok dolanmış,
Buza kesmiş koca nehir
Seven gönüller yorulmuş
Naz görmekten, saz görmekten…
Ne anlarlar söyle senin halinden
Ötelerle hasbıhal eden sensin
Mecnun gibi mavera âleminden
Leylalara haber uçuran sensin
Bu zamanda hele sen gibi canlar
Ümit kesmek zor geliyor dünyadan
Ölümüne sevmek ölüme değil
Ne kadar desek de bu boş rüyadan
Uyanmak istemek dünyaya değil
Dalıp gitmek, manzaraya, mevsime
Zamanın da çehresi değişti benim gibi
Nice güzel yapılar yıkıldı evim gibi
Her şey aynı hızında akmada gece gündüz
Kafdağı’nın arkası hala görünmez ve düz
Çok bekledik ufukta ışık görünsün diye
Gölge uzar ha bire, ufuk ışıltı dolu
Türkü söyler öteden çoban eve dönerken
güftesi hasret dolu.
Sürülerin peşinden bir toz bulutu yürür,
Uzaktan ne hoş gelir sesi çıngırakların.
Hali vakti yerinde
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!