Pat bakışlı, kibir dolu çiçeğim
Aldanırsın, sanırsan öveceğim.
Bir gül gibi salınmazsın yellerde.
Aranmazsın öyle mutlu günlerde,
Tutmaz kimse seni sevdiklerine.
Yalnızca fallarda kalmış ahengin
Şiirden bir dünya kurdum,
Gerçek dünyama gem vurdum.
Bütün gece sildim durdum,
Canımı sıkan sözcüğü.
Dizgin vurmak, gerçeklere
Sıtkı sözü bir acip söz
“Ölmek var, dönmek yok.” gibi
Ecel alışılmış mesele
Alışılmayan ötesi
Sıtkı sözü öyle bir şey
Mühim değil ötesi…
Yaşayabilmek için bu serencam ikilimi
Teselli lazım bize içinde “bir gün” geçen
Hayat, gölgeye boğdu yaşanan her dilimi
Gelenlerden daha çok, her gün karşıya göçen.
En taze başlangıçlar, en bahar günler gibi
Neden göz kapağında ağırlaşıyor hayat?
Gideceksin de sanki geri dönmeyeceksin
Nicedir çabalarsın öteler çok mu rahat?
Neden böyle zamansız çekip gitmek istersin?
Neden göz kapağında ağırlaşıyor hayat?
Hangi umut bahtiyar ilk anki heves kadar
Hangi hüzün ölümden daha münzevi şimdi
Arkasında üç beş genç göçüp giden ihtiyar
Hangi yolculuğunda garip bir yetim gibi
Rahat bir yaşam için her çirkini gören el
Sonumu çok iyi bildiğim halde
Gecelere inat döner dururum
Ne sen, ne de lanet dünya umurum
Bütün ufkum zavallı bir hayalde
Ne kişilik kaldı, ne de gururum
İlk sevdiğim kız idin
Liseden sonra
Sevmemiştim daha önce
Böyle fazlaca
Hayat hep yokluk içinde
O gece yürürken yolda,
Havada yıldız harmanı,
Ben adımlarımı saydım,
Ufak ufak mırıldandım
O gece hep seni andım.
Adam biliyor sevmeyi
Yok başka rengi
Ne dünyanın hengâmesi
Ne umurunda payesi
Seviyor, bu sermayesi
Cananın değmişse gölgesi
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!