Aşk, şafakta birden gözlere düşen
Kavrayamadığın mahmur kadardır
Yaz vakti toprağı vahşice deşen
Sonra kavrulan bir yağmur kadardır
Aşığa var mıdır, hiç vuslat gibi?
Fecri gözükmeyen o gecelerde
Kah teselli ettik bazen sarıldık
H’si bile yokken hicrin hecelerde
Ne zaman küsüştük de biz darıldık
Bir kış gecesi, yine uykuda bütün eşya
Güzel yaz geceleri artık eski bir rüya
Hatırdan hiç çıkmaz o eski anlar,demler
O günlerde saklı en yasak aşklar, özlemler
Maziye daldıkça kalbim çarpar kafesinde
Nasıl dinlenirdik esen rüzgarın nefesinde
Yanmış kehribara benzer gözlerin
Binlerce yıldıza değer gözlerin
Eşi bulunmaz bir cevher gözlerin
Bir göz ki onlara fiyat biçilmez
O gece gökte alem dönüyordu
Sanki bekleyenin var nere koşarsın?
Bu kabusları kim için aşarsın
Vuslat yok, şarap yok, yar yok, namaz yok
Gücenme ama sen boşa yaşarsın
--------------------------------------------
Birde tek sensiz gezdim o diyarı
Solup ölmüş çınarın yaprakları
Irakta kızıl olmuş ufukları
Seyre daldım kayalar üzerinde
Sen şarkı söylerdin kuşlarsa dinler
Kalbim bir ıssız koy, bir derin kuyu
Kuşlar, kayalarla onu bekledim
Kimseye açmadım bu gizli koyu
Sular, dalgalarla onu bekledim
Esen rüzgarlara umut bağlayıp
Bir ince sesleniş yankılanıyor kanımda
Uzaklardan bir hülya göğsüme dokunuyor
Nice ruhlar feryat figan ediyor canımda
Niçin hepsi kara tenime değip sönüyor
Bazı küheylanlar şaha kalkıyor içimde
Şimdi şimdi anlıyorum ki
Seninle benim hiçbir ortak yanımız yoktu
Senin gözlerin yeşil, benim ki siyahtı
Senin tenin süt beyazı, benim ki esmerdi
Sen hep coşkulu, hareketli, garbın müziklerini dinlerdin
Ben hüzünlü, durgun, efkarlı şarkın, müziklerini
Senle olmak, düşlerden kopmak isterdim
Yeşil gözlerine bakmak isterdim
O al yanağından öpmek isterdim
Benim yerime öp artık tamam mı?
Tekrar o yerlerde bir adım attım
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!