Bazen kırgınım sana, bazen kırıcı. Bazen belirsizim, bazen keskin. Her düşün ayrı bir gerçekliği sirayet ediyor kalbime. Bazen sen oluyorum, bazen sensiz. Zihnim dolu, dilimin ucu acı, kalemimin ucu bitik. Düşün, söyleme, yazma. ‘Belki’ diyeceğim ama belkiler kifayetsiz, ‘bence’ diyeceğim fakat duymaya mecali yok kimsenin. Bir kentin meydanına alışmış güvercinler gibiyim. Önüne gelenin sevdiği, merhamet edenin doyurduğu kadarım. Boynumda güvercin gerdanlığı, kalbim aheste, ben büyük bir şehrin kent meydanında ufacık bir kafeste. Nefesim yetmiyor buna dayanacağım, sen gelmiyorsun buna da. Seversin bir gün olur da, haber yolla kent meydanından vefalı bir arkadaşla..
Ben nefret eyledim sizin gerçekten
Yalanı severim, yalanı gayrı..
Tiksindim bülbülden, gülden, çiçekten
Yılanı severim, yılanı gayrı..
'Sapıtmış bu' diye beni yeriniz
Devamını Oku
Yalanı severim, yalanı gayrı..
Tiksindim bülbülden, gülden, çiçekten
Yılanı severim, yılanı gayrı..
'Sapıtmış bu' diye beni yeriniz



