Beş yaşımda yetim kaldım anadan,
Ben neler gördüm nelere dayandım.
Simit alıp sattım Ali Baba'dan,
Annemi rüyamda görüp aldandım,
Ben neler gördüm, nelere dayandım.
Beyaz yaka,sırtımda siyah önlük,
Okula gidiyorum,yol karanlık;
Simit satıyorum bir yandan,günlük;
Küçücük yaşta hayattan usandm,
Ben neler gördüm, nelere dayandım.
Yetimdim; pişiren yoktu aşımı,
Gariptim; yakardı güneş başımı,
Okul öğretti yedinci yaşımı.
Alay ettiler benimle,horlandım;
Ben neler gördüm,nelere dayandım.
Yıl akar,zaman akar,hayat akar...
Hüzünlenirim ilk resmime bakar,
Çok küçülürüm,resmimdeki kadar.
Çayın soğuk suyunda çok yıkandım,
Ben neler gördüm,nelere dayandım.
Yoldaşımdı rüzgâr,yağmur,kar,soğuk...
"Simit! "Sesim çıkardı boğuk boğuk.
Ne hırka var ne ceket; eller donuk.
Yakıcı rüzgârlarda çok,çok dondum,
Ben neler gördüm,nelere dayandım.
Her yer deniz,yollar diz boyu çamur;
Yağmurluktu benim sırtıma yağmur.
Yoktu yolumu aydınlatacak nûr.
Sağnak yağmur altında çok ıslandım,
Ben neler gördüm nelere dayandım.
Ayakta lastik ayakkabı,delik;
Babam fakir,veremiyor metelik;
Anne yok, yüreğimde bir hasretlik!
Acıların ateşinde çok yandım,
Ben neler gördüm,nelere dayandım.
Evde odun yok,soba yok yakacak...
Anne yok,aşkla yüzüne bakacak;
Kollarını açıp kucaklayacak...
Acıların kanına çok bulandım,
Ben neler gördüm,nelere dayandım.
Pamuk çapasına gittim ovaya,
Tomruk taşıdım kamyonla bir ara,
Hep kanadı yüreğimdeki yara.
Dağ taş demeden çalıştım,dolandım,
Ben neler gördüm,nelere nelere dayandım.
Yapardı dayımda komisyonculuk,
Yapmıştı bana büyük bir iyilik,
Yanında çalıştım,yaptım hamallık.
Bir hayli oralarda oyalandım,
Ben neler gördüm,nelere dayandım.
Karanlıklar damla damla akardı,
Soğuklar dondurur,güneş yakardı,
Zengin fakire tepeden bakardı.
Gariplik ateşinde ben çok yandım,
Ben neler gördüm,nelere dayandım.
Poyrazdan esti gençliğimde rüzgâr,
Hep kışı yaşadım,görmedim bahar,
Ne dost vardı ne de ana gibi yâr,
Ne zorluklar gördüm,ben ne yamandım.
Ben neler gördüm,nelere dayandım.
Başkentte okumak vardı gönlümde,
Buruk bir türkü tutturdum,dilimde,
Düştüm yollara valizim elimde.
Ailede bir tek ben okuyandım,
Ben neler gördüm,nelere dayandım.
"Ankara'nın taşına bak
Gözlerimin yaşına bak
Düşman yine baş kaldırmış
Şu feleğin işine bak."
Anarşi,kan,gözyaşı...o günlerde,
İnsanlar hapislerde,sürgünlerde.
Merhamet hissi yoktu gönüllerde.
Bazen yolda tek başıma kalandım,
Ben neler gördüm,nelere dayandım.
Gün almış idim yirmi üç yaşımdan,
Okul önünde vurdular başımdan,
Kanlar süzüldü gözümden,kaşımdan.
Vuruldum da al kanlara boyandım,
Ben neler gördüm,nelere dayandım.
Saldıranlar his yoksulu,fukara...
Hedef,benim gibi garip guraba,
Yazmalı bunu yazar ve şuara.
Ah! O gün ben yerlerde yuvarlandım,
Ben neler gördüm,nelere dayandım.
Alamamıştım sırtıma bir ceket,
Bulamazdım aylarca bir topak et,
Görenler sanırdı beni iskelet.
Her gün buzdan sabahlara uyandım,
Ben neler gördüm,nelere dayandım.
Bazen yoktu cepte simit parası,
Hiç iyileşmedi gönül yarası.
Lüks yemekti balık,ekmek arası,
Servetini simide harcayandım,
Ben neler gördüm,nelere dayandım.
Kan kokusu...Yıl bin dokuz yüz seksen,
Çık yola,sokağa çıkabilirsen,
Çağırıyorlar"Hey buraya gel sen! "
Sokakta defalarca sorgulandım,
Ben neler gördüm,nelere dayandım.
Bir dostum vardı Çankırı ilinden,
Kötü söz çıkmaz idi hiç dilinden,
Ayrılmazdı asla Allah yolundan,
Tuttu kolumdan.Ben ona hayrandım,
Ben neler gördüm,nelere dayandım.
Bir akşam yine kestiler yolumu,
Sardılar benim sağımı solumu,
Kırdılar kanadımı,sağ kolumu.
O gün ben insanlığımdan utandım,
Ben neler gördüm,nelere dayandım.
O günde ruhumun gözü ağladı,
Ağladı da yürekleri dağladı!
Gönlümün ruhu karalar bağladı!
Acılara ben soğan- ekmek bandım.
Ben neler gördüm,nelere dayandım.
Derviş gibi geçip büyük çileden,
On bir Eylülde mezun olmuştum ben,
Olmuştum artık sonunda öğretmen.
Yaşarken bunları,çok hırpalandım.
Ben neler gördüm,nelere dayandım.
O gün ederek Ankara'ya veda,
Ayrıldım ben.Sona ermişti cefa;
Fakat darbeyle uyandım bu defa.
Geçici mutluluğa nasıl kandım?
Ben neler gördüm,nelere dayandım.
Ufuk kapalı,gökyüzü kararmış!
Cadde ve sokakları asker sarmış,
Dinledim radyoyu,ihtilal varmış.
Sahte mutluluğa kandım,aldandım,
Ben neler gördüm,nelere dayandım.
Tayin bekledim büyük ümitlerle,
Geçip gitti ömrüm simitlerle.
Girdi başım derde hep elitlerle.
Sanki yerlerde sürünen yılandım,
Ben neler gördüm,nelere dayandım.
Meskenimdi pazar yerleri benim,
"Var taze,sulu sulu meyvelerim! "
Doğradı hayat beni dilim dilim!
Yanmakta olan ateşte dumandım,
Ben neler gördüm,nelere dayandım.
Haydi iri elmalar...Kırmızı nar! ..
Hızlı koşardım,rakibimdi rüzgâr,
Bende umutsuz günlerin hüznü var.
Bütün bütün zamanın dışındaydım,
Ben neler gördüm,nelere dayandım.
Yıl bin dokuz yüz seksen iki,Şubat;
Tayinim çıktı Antalya'ya,hayret!
Taktım altın bileziği nihayet.
Ağır bir sorumluluk altındaydım,
Ben neler gördüm,nelere dayandım.
Keyfim yerindeydi,yoktu diyecek,
Almıştım güzel bir takım,giyecek,
Simitlerimi şimdi kim yiyecek?
Çok çektim,genç yaşta ihtiyarladım,
Ben neler gördüm,nelere dayandım.
Hey gidi dünya! Ben sana küskünüm,
On dört Mayıs seksen üç,doldu günüm,
Garibandı benim gibi düğünüm.
Geçse de yıllar,ben hep garibandım,
Ben neler gördüm,nelere dayandım.
Dünyanın cazibesine aldandım,
Evliliği evcilik oyunu sandım,
Bazen mutlu oldum,bazen de yandım,
Evlenmeden önce ben bir sultandım,
Ben neler gördüm,nelere dayandım.
Bitti sultanlık,özgürlükler yitik;
Dökülüyordu günler iplik iplik.
Dğünün ilk ayı...çıktı askerlik.
Kutsal görev...Artık Erzincan'daydım.
Ben neler gördüm,nelere dayandım.
Veda edip çıktım yola gündüzün,
Yârin gözünde yaş,gönlünde hüzün! ..
Dilimde Erzincan türküsü,uzun;
"Erzincan'a girdim ne güzel bağlar
Erzurum'a girdim dumanlı dağlar
Elleri koynunda bir güzel ağlar
Oy anam anam nasıl dayanam? "
Belleri aştım,dağları dolandım,
Ben neler gördüm,nelere dayandım.
Toprağım; vatan kokar burcu burcu,
Seni sevmek ibadet; namus borcu,
Sağlam koymuşlar temeline harcı.
Vatanın kalbinde bir heyecandım,
Ben neler gördüm,nelere dayandım.
Bir akşam vakti indim Erzincan'a,
İnsanlar gördüm,yakındılar cana.
Vatan havası...Çok hoş geldi bana,
Duygulandım,sevindim,gururlandım...
Ben neler gördüm,nelere dayandım.
Sıkıldım bir gün,iyice bunaldım,
O gün ben eşimden bir mektup aldım.
Oğlum geliyor,sevinçten bayıldım!
Baba oluyordum ben,duygulandım!
Ben neler gördüm,nelere dayandım.
On yedi Mart seksen dört,doğdu Osman;
Doğdu sarı kırmızı yavru aslan!
Bir sevinç,bir mutluluk,bir heyecan! ..
Sevincin şahikasına uzandım,
Ben neler gördüm,nelere dayandım.
Bin bir güçlükle sağlarken geçimi,
Bir iş kazasıydı ölüm biçimi.
Çok genç bir ölüm kanattı içimi;
Kaptı kardeşimi ölüm,yaslandım!
Ben neler gördüm,nelere dayandım.
Kooperatifin adı Tunahan,
Yönetimdeyim,ayrılmadım haktan,
Yalandır parayı yediğim,yalan!
İftiraya uğradım,yargılandım,
Ben neler gördüm,nelere dayandım.
Bir bakkal dükkanı açtım,batırdım,
Paramı kırtasiyeye yatırdım,
Onu da bir sahtekâra kaptırdım.
Pare pare yüreğim,yaralandım,
Ben neler gördüm,nelere dayandım.
Açtı on altı Ağustosta bir gül!
O gün doğdu çiçek kızım Gonca Gül!
Verdi Rabbim bana büyük bir ödül.
Bin dokuz yüz seksen dokuz; taçlandım.
Ben neler gördüm,nelere dayandım.
Yıl bin dokuz yüz doksan:Acı bir gün!
On Temmuz:Geldiği gündü ölümün!
Ruhum perişan,gönlümde bir hüzün! ..
Aldı babamı ölüm,parçalandım.
Ben neler gördüm,nelere dayandım.
Doksan bir,doksan iki...Keder...keder! ..
Bu kez kayın valide,kayın peder...
Sarstı peş peşe ölümler...ölümler...
İsyan etmedim; ancak paralandım,
Ben neler gördüm,nelere dayandım.
Kaybettim elde avuçta ne varsa,
Ne tarla kaldı ne ev ne de arsa...
Terk eder dostlar ayağın kayarsa.
Hırçın bir deniz gibi dalgalandım,
Ben neler gördüm,nelere dayandım.
Ah o yıllar..aylar...çileli günler! ..
Evimiz oldu depolar,mahzenler! ..
Hatırlamadı eş,dost,kuzenler...
Eşim,oğlum,kızım ve ben dışlandım,
Ben neler gördüm,nelere dayandım.
İcralar...dosyalar...çekler...senetler;
Takipler...mahkemeler ve tespitler...
Diş gösterip saldırdı bazı itler...
Sarardım,soldum,genç yaşta yaşlandım,
Ben neler gördüm,nelere dayandım.
Daha ne çileler çekti bu eller,
Diken oldu yoluma çıkan güller;
Hep bağrıma esti kış günü yeller...
Bilmem hak yolunda neden kınandım?
Ben neler gördüm,nelere dayandım.
Neden geçtiğim yollar hep karanlık?
Şimşekler çakardı bazen anlık,
Koç zannettiler beni hep,kurbanlık;
Aldatmadım asla; fakat aldandım.
Ben neler gördüm,nelere dayandım.
Yoktur toprak gibi olanlarda kibir,
Azrail göz kırpıyor arada bir,
Tebessüm ediyor yüzüme kabir.
Çok tokat yedim ben,çok darbelendim,
Ben neler gördüm,nelere dayandım.
Kimi için hayat özel bir ihsan,
Kimi için de ağır bir imtihan...
Her şey yalan,ölümdür gerçek olan.
Hayatla inatlaşmaktan usandım,
Ben neler gördüm,nelere dayandım.
Gerçek bir destandır benim hayatım,
Hiç uğramaz çölüme bulutlarım;
Çok hasta,inlemekte umutlarım.
Güneşin tûfanında,ben ıslandım.
Ben neler gördüm,nelere dayandım.
Tutuşturdu alemi benim âhım!
Bekledim ama,olmadı sabahım.
Yeri göğü doldursa da günahım,
Bağışla beni...Bağışla Allah'ım!
Yıllarca acı içinde kıvrandım,
Ben neler gördüm,nelere dayandım.
Kayıt Tarihi : 13.12.2014 14:54:00





© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.

Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!